14 Şubat Sevgililer Günü gelip çattı. Dünya genelinde milyarlarca kişinin kutlayacağı Sevgililer Gününe dair tüm bilgiler araştırılıyor. Koronavirüs pandemisiyle nedeniyle alınan tedbirler doğrultusunda bu yıl tüm dünyada bu özel gün öncekilerden farklı kutlanacak. Peki, Sevgililer Günü neden ve nasıl ortaya çıktı? 14 Şubat Sevgililer Günü ilk ne zaman kutlandı? İşte tarihçesi...
SEVGİLİLER GÜNÜ NASIL ORTAYA ÇIKTI?
Sevgililer Günü, her yıl 14 Şubat'ta kutlanıyor. Birçok ülkede kutlanan bu özel günün kökeni, Roma Katolik Kilisesi'nin inanışına dayanır. Valentine ismindeki bir din adamının adına ilan edilen bir bayram günü olarak ortaya çıkmıştır. Bu sebeple bazı toplumlarda "Aziz Valentin Günü" olarak bilinir. Valentine kelimesi, Batı medeniyetlerinde hoşlanılan kişi veya sevgili anlamlarında da kullanılır.
Günümüzde, bazı toplumlarda sevgililerin birbirine hediyeler aldığı, kartlar gönderdiği özel bir gün olarak devam etmektedir. Tahminlere göre 14 Şubat günü, tüm dünyada 1 milyar civarında kart gönderilmektedir. Bunun yanı sıra hediye alımlarından kaynaklı piyasada satışlar artmaktadır.
GÜNÜMÜZDE SEVGİLİLER GÜNÜ
14 Şubat, 1800 yıllarda Amerikalı Esther Howland'ın ilk Sevgililer Günü kartını yollamasından bu yana çok sayıda insanın kutladığı toplumsal bir olay olmuştur. Bunun doğal sonucu olarak olayın ticari yönü çok fazla önem kazanmış, sevgililer günü tüm dünyada ticaretin canlandığı bir dönem haline gelmiştir.
SEVGİLİLER GÜNÜ NE ZAMANDAN BERİ KUTLANIYOR?
Şubat ayı ortasının aşk ile ilişkisi antik çağlara dayanıyor.. Antik Yunan takvimlerinde, Ocak ayı ortası ile Şubat ayı ortasının arasında kalan zaman Gamelyon ayı olarak adlandırılmıştı ve Zeus ile Hera'nın kutsal evliliğine adanmıştı.
Antik Roma'da 15 Şubat, bereket tanrısı Lupercus'un onuruna, Lupercalia günü olarak kutlanmaktaydı. Bu günde, Lupercus'un din adamları tanrıya keçi kurban ederlerdi. Daha sonra kafalarının üstüne koydukları bir parça keçi derisi ile Lupercus'u simgeleyerek, Roma sokaklarında koşturup, karşılaştıkları herkese dokunurlardı. Genç kızlar gönüllü olarak ileri atılır ve bereket tanrısının dokunuşundan paylarını almaya çabalarlardı. İnanışa göre bu dokunuş sayesinde doğurganlıkları kolaylaşacaktı.