İstanbul'un deprem raporu TBMM'ye sunuldu. Raporda çarpıcı detaylar yer aldı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkan Tayfun Kahraman ile Avcılar ve Esenler ilçelerinden bir heyetle TBMM Deprem Araştırma Komisyonu'na İstanbul'un deprem raporunu sundu.
Raporda, İstanbul'da 1999 Marmara depreminden önce yapılmış olan 790 bin binadan 194 bininin risk barındırdığı ve olası 7.5 büyüklüğündeki depremde bu binaların orta ve üstü hasar almaları beklendiği kaydedildi. Kıyı şeridinde bulunan 17 ilçenin de tsunamiden etkilenmesi bekleniyor.
"7 VE DAHA BÜYÜK BİR DEPREM OLMA OLASILIĞI YÜZDE 60 DİYORUZ"
İBB Deprem Bilim Kurulu üyesi Jeofizik Mühendisi Prof. Dr. Haluk Eyidoğan, raporu değerlendirerek, "7.5 büyüklüğünde bir deprem eğer İstanbul kıyılarına yakın bir noktada olursa ne olur? 15 bine yakın vatandaşımızın can kaybından bahsediyoruz, 8 bin ağır yaralı, 39 bin hastanede tedavi. Eğer bu olasılıksal modele göre olursa; o zaman can kaybı 53 bine çıkıyor, ağır yaralı 31 bin, hastanede tedavi 139 bine çıkıyor. Çeşitli yöntemler var deprem tehlikesinin hesaplanmasıyla ilgili bir istatistiksel model kuruluyor. Olasılıksal modele göre örneğin 50 yılda yüzde 10 aşılma olasılığı göre bir deprem olursa yani 475 yıl periyodla bir deprem olursa o zaman kayıplarımız 53 bine çıkıyor. Ona 7 ve daha büyük şiddette deprem diyoruz" dedi. "Ne zaman olacağını bilmiyoruz ama İstanbul ve çevresini etkileyecek olası bir deprem önümüzdeki 25 yılda 7 ve daha büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 60 diyoruz" diyen Eyidoğan, "Ona göre hesaplamalar yapıyoruz. Eğer 7.5 şiddetinde bir depreme göre yapıyorsak ve şu noktada olacak diyorsak o zaman 15 bin can kaybımız var, ağır yaralı 8 bin, 39 binde hastanede tedavi var. Bina kayıpları ne olacak? Eğer 7.5 büyüklüğünde bir modele göre hesaplarsak 14 bin binada yıkım ve ağır hasar var, ağır hasar 35 bin, orta hasar 146 bin. Bunları bir araya getirdiğimizde 194 bin bina bir anda kullanılamaz hale geliyor çünkü orta hasarlıları da kullanamıyorsunuz. Eğer bunu olasılıksal modele göre yaparsak o zaman çok ağır hasar ve yıkık 57 bin oluyor. Yani 3.5-4 misline yakın bir artış var olasılıksal modelde. İster 7.5 şiddetine göre konuşalım ister olasılıksal modele göre konuşalım çok ciddi kayıplarla karşı karşıyayız. Bunlar şimdi tekrar revize ediliyor. Bu hesaplar tek tek bina bazında değil. Biz 2000 yılında önce yapılmış 1 milyon 116 bin binanın eldeki verilere göre kayıpları bu" diye konuştu.
"SAHİLLERE YAKIN OLAN İLÇELERİMİZDE FAZLA KAYIPLAR ORTAYA ÇIKABİLİYOR"
Eyidoğan, zemin sıvılaşmasına dikkat çekerek sahil şeridi ile Büyükçekmece ile Küçükçekmece havzasının heyelan bölgesi olduğunu belirtti. Eyidoğan, "Acil sinyal veriyor dediğimiz İstanbul'un eski yerleşimleri ve göç nedeniyle denetimsiz yapılmış, mühendislik hizmeti almamış yapılar. Gecekondular, daha sonra çok katlı apartmanlara dönüşenler, bunlar her ilçede var. Büyük bir depreme yakın olmak büyük bir dezavantajdır ama uzak olduğu zamanda çok kötü bir binada yıkım oluyor. Bunun en son örneğini İzmir'de gördük. Deprem 7 büyüklüğünde Sisam'da oldu, 70 kilometre uzakta zemin sorunları ve bina sorunları nedeniyle 500 tane binada ağır ve orta hasar var Bayraklı ve çevresinde. Demek ki bir kentte deprem tehlike ve riskleri hesaplanırken uzaklık önemli ama yapının durumu ve zeminde önemli. Ama depreme yakınlığı itibariyle Silivri, Büyükçekmece, Küçükçekmece, Bakırköy, Zeytinburnu, Fatih, böyle gidiyor. Anadolu Yakası'nda da Maltepe, Kadıköy'ün sahilleri, Kartal, Tuzla, buralardaki zemin durumlarına ve bina yapı özelliklerine göre hasar daha az veya daha çok olabiliyor. Sahillere yakın olan ilçelerimizde fazla kayıplar ortaya çıkabiliyor. Mesela Bayrampaşa, Güngören sahil yakın değil ama yapı stokuna bağlı olarak sorunlar çıkıyor. O nedenle çok karmaşık durumla karşı karşıyayız. Buralara kesinlikle yapı yapılmasın denen çoğu da sahil kesiminde Avrupa Yakası'ndaki zeminler toplasanız yüzde 15'tir en kötü zemin. Çok büyük bir rakam değil, ama nüfus ve yapılaşma yoğunluğu oralarda fazla olmuş. Büyükçekmece ve Küçükçekmece göl havzası Sazlıdere Barajına kadar uzanan o havzada, Anadolu Yakası'nda sahillerde çok ciddi zemin sorunları var, sıvılaşma sorunları var" ifadelerini kullandı.