İş demek ki, benim kızımdan daha önemliymiş. Benim kızım olmasaydı, başka birine kaza yapacaktı. Binek aracın çıkamayacağı yolda yüklü bir araçla çıkıyor. Çok kötü bir şey. Tam 1 yıl olacak. Bayramı buruk geçirdik. Kelimelerle ifade edemiyorum. Demek ki iş onlar için insan canından daha önemli. Bizim için öyle değil, bizim için insan, sağlık daha önemli. Umuyorum ki en ağır cezayı alır" dedi.
"ÖLEN ÖLMÜŞ OLUR MU, BIRAKIP KAÇIYORSUN ORADAN"
Karşı tarafın samimiyetine inanmadığını dile getiren Bertan Müdüroğlu, "Bunlar yalan söylüyorlar. Evine geldik diye anlatıyor bize, maddi manevi karşılarız diye konuşuyorlar, hiç kimse gelmedi. Sadece eniştesi aradı, ölen ölmüş yapacak bir şey yok gibilerinden. Ölen ölmüş olur mu, bile bile bırakmışsın, kaçmışsın oradan.
Hiç kimse yok sokakta, bırakıp kaçıyorsun. Adalete inanıyorum, inşallah mahkeme adaletli bir şekilde kararını verir. Karşı taraf kaza diye savunuyor, kendi avukatımız SRC belgesi olmadan ticari araca binemez, kullanamaz diye tekrar vurguladı. Bu bir suçtur diye trafik şubesi de ceza kesmiş. SRC belgesi olmadan bu araca binmesi suç, sonradan ölüme sebep veriyor, bir başka suça dönüşüyor" şeklinde konuştu.
"EŞİMİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU, OĞLUM HAYATTAN KAPTU"
8 Temmuz'da ikinci duruşmanın görüleceğini kaydeden Bertan Müdüroğlu, bir yılın çok zorlu geçtiğini söyleyerek, "Bir yıl, her gece uykusuz geçti. Aklımızdan çıkmıyor, gözyaşlarımız dinmedi.
Eşimin psikoloji bozuldu, oğlum okuldan, hayattan koptu. Bir yıldır yaşayan bir ölü gibiyiz.