Dedesine aşure götürürken kamyonetin çarpması sonucu ölen Eda Müdüroğlu'nun babası: Evimizde huzur kalmadı

Bursa'da dedesine aşure götürürken geri manevra yaparken yokuş aşağı kayan kamyonet ile duvar arasına sıkışarak yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Eda Müdüroğlu'nun (20) babası Bertan Müdüroğlu, “Eşimin psikoloji bozuldu, oğlum okuldan, hayattan koptu. Bir yıl yaşayan bir ölü gibiyiz. Evimizde huzur kalmadı. Çok zor bir şey” dedi.

Giriş Tarihi :18 Mayıs 2021 , 15:48 Güncelleme Tarihi :18 Mayıs 2021 , 15:56
Dedesine aşure götürürken kamyonetin çarpması sonucu ölen Eda Müdüroğlu’nun babası: Evimizde huzur kalmadı

İÇİNDEKİLER

Kaza, geçen yıl 30 Ağustos'ta Osmangazi ilçesi Yenibağlar Mahallesi Hüsrev Sokak'ta meydana geldi. İlhami Bekiroğlu'nun geri manevra yaptığı kamyonet, yokuş aşağı kaydı. Kamyonet, sokaktaki elektrik direğine ardından da dedesine aşure götüren Eda Müdüroğlu ile bir evin duvarına çarptı. Duvarla kamyonet arasında sıkışan Müdüroğlu, yaşamını yitirdi. Kazanın ardından kaçan sürücü Bekiroğlu bir süre sonra polis merkezine giderek, teslim oldu. İlhami Bekiroğlu sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.

DAVA AĞIR CEZA MAHKEMESİNE GÖNDERİLDİ
Bursa 23'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde 'Taksirle ölüme sebebiyet verme' suçundan yargılanan İlhami Bekiroğlu'nun dosyası, görevsizlik kararı verilerek, kusurlu davranışı taksiri aştığı ve ihmalli davranışın 'kasten adam öldürme'ye geçtiği gerekçesi ile Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. İlhami Bekiroğlu, 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmaya başlandı.

"İŞ DEMEK Kİ ONLAR İÇİN İNSAN CANINDAN DAHA ÖNEMLİ"
Eda Müdürlüğü'nün babası Bertan Müdüroğlu, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) konuştu. Sanığın duruşmadaki sözlerini hatırlatan Müdüroğlu, "Sanık aracın yüklü olduğunu biliyordu, işini kaybederim diye korkmuş.

İş demek ki, benim kızımdan daha önemliymiş. Benim kızım olmasaydı, başka birine kaza yapacaktı. Binek aracın çıkamayacağı yolda yüklü bir araçla çıkıyor. Çok kötü bir şey. Tam 1 yıl olacak. Bayramı buruk geçirdik. Kelimelerle ifade edemiyorum. Demek ki iş onlar için insan canından daha önemli. Bizim için öyle değil, bizim için insan, sağlık daha önemli. Umuyorum ki en ağır cezayı alır" dedi.

"ÖLEN ÖLMÜŞ OLUR MU, BIRAKIP KAÇIYORSUN ORADAN"
Karşı tarafın samimiyetine inanmadığını dile getiren Bertan Müdüroğlu, "Bunlar yalan söylüyorlar. Evine geldik diye anlatıyor bize, maddi manevi karşılarız diye konuşuyorlar, hiç kimse gelmedi. Sadece eniştesi aradı, ölen ölmüş yapacak bir şey yok gibilerinden. Ölen ölmüş olur mu, bile bile bırakmışsın, kaçmışsın oradan.

Hiç kimse yok sokakta, bırakıp kaçıyorsun. Adalete inanıyorum, inşallah mahkeme adaletli bir şekilde kararını verir. Karşı taraf kaza diye savunuyor, kendi avukatımız SRC belgesi olmadan ticari araca binemez, kullanamaz diye tekrar vurguladı. Bu bir suçtur diye trafik şubesi de ceza kesmiş. SRC belgesi olmadan bu araca binmesi suç, sonradan ölüme sebep veriyor, bir başka suça dönüşüyor" şeklinde konuştu.

"EŞİMİN PSİKOLOJİSİ BOZULDU, OĞLUM HAYATTAN KAPTU"
8 Temmuz'da ikinci duruşmanın görüleceğini kaydeden Bertan Müdüroğlu, bir yılın çok zorlu geçtiğini söyleyerek, "Bir yıl, her gece uykusuz geçti. Aklımızdan çıkmıyor, gözyaşlarımız dinmedi.

Eşimin psikoloji bozuldu, oğlum okuldan, hayattan koptu. Bir yıldır yaşayan bir ölü gibiyiz.

Evimizde huzur kalmadı. İki sohbet edemiyoruz, sokağa çıkıp da birini gördüğümüz zaman sanki bize acıyorlarmış gibi geliyor.

Çok zor bir şey. Onsuz ilk bayramın nasıl gelip geçtiğini anlamadık bile" ifadelerini kullandı.