Hayvanlardan sağdığı sütleri ilçedeki mandıralara satmaya başlayan Kaplan'ın çiftliğinde, 56 düvenin yanı sıra at ve eşek de bulunuyor. Hayvanlarına isimleri ile seslenip onları elleriyle besleyen Kaplan, hostes üniformasını çıkarıp giydiği çizmeleri ile traktör de kullanıyor.
HOSTESLİĞİ BIRAKTI, ÇOCUKLUK HAYALİNİ GERÇEKLEŞTİRDİ
Hayvanlarla iç içe bir çocukluk geçirdiğini belirten Kaplan, "Çiftçilik zaten ailemizde olan bir meslekti. İdealimde hep bir çiftliğimin olması ve hayvancılıkla uğraşmak vardı.
Ancak bunu gerçekleştirememiştim. Ailemle bir süre yurt dışında yaşadıktan sonra Türkiye'ye geldim. Alman bir firmanın tercümanlığını yaparken gazetede bir ilan gördüm ve hemen hosteslik için müracaat ettim. 10 yıl hosteslik yaptım. Evlenip çocuklarım dünyaya geldikten sonra vardiyalı çalışmak çok zor geldi.
Toprağa geri dönmek istedim ve bir çiftlik satın aldım. Ardından hayvanlarımı aldım. Zor ve meşakkatli bir süreçti. Kadın olduğum için başlarda zorlandım. Özel bankalardan kredi çekerek hayvancılığa başladım ama bu işi yapmaktan büyük mutluluk duyuyorum" diye konuştu.
"BAKIMLI HOSTES"TEN "ÇİZMELİ HAYVANCI"YA
Hosteslikten hayvancılığa geçiş sürecinin de zorlukları olduğunu ifade eden Kaplan, "Seyahat edilirken tek tip kıyafetli, bakımlı kadınlarla konuşmanın her zaman bir albenisi vardır. Ben o bakımlı olduğum durumdan ayağına çizmesini, kafasına şapkasını geçirmiş makyajsız bir duruma geçtim. Tabii ki zor.