Bir süre sonra ben sesimi yükselttim. Şoför geldi, sakinleştirdi bizi ve sonra yerine geçip bana polisi arayacağını işaret etti. Polisi bekledik ve bu arada hiç susmadıkları için cep telefonu kamerasıyla kayıt aldım. Bunu fark edince durakta inmeye başladılar, inerken ağzımı eliyle kapattı. O sırada otobüs şoförü ile yolcular müdahale etmek zorunda kaldı ve kapıyı da kapatıp çıkmasını engelledi. Orada bir arbede yaşandı ve şoför de zarar gördü. Bir süre sonra polisler geldi ve dışarı çıktığımız da beni tehdit de etti. Darp raporu alıp karakola gittik, ifadeyi verdikten sonra eve geldik" dedi.
'KAPALIYIZ DİYE LAF SÖYLEDİLER'
Büşra Pak ise iki şüphelinin otobüste alkol aldığını, sürekli cinsel içerikli şeyler konuştuğunu iddia ederek, şunları söyledi: "Aralarında böyle cinsel içerikli şeyler konuşuyorlar ve ben bundan rahatsız oldum. Bize söylediklerini fark etmedim, toplum içinde öyle konuşmamaları gerektiğini düşündüğüm için arkamı döndüm ve ters ters baktım susmalarını istediğim için. Sonrasında yine devam ettiler bu şekilde konuşmaya. Sonra yüzümü silmek için maskemi indirdim ve 'Ağzı burnu çok güzelmiş, çok güzelsin' diyerek bana karşı konuşmaya başladı. Arkamı dönüp 'Ne diyorsun?' dedim biraz sesimi yükselterek. Otobüste alkol kullanıyor ve sürekli çakmak sesleri geliyor sigarasını yakıp söndürüyor. Otobüsün içerisinde hem sigara içiyor hem alkol alıyor. Arkamı dönüp uyardım ve sanki ben onları rahatsız etmişim gibi bana bağırmaya başladı. Arkadaşı da aynı şekilde sesini bayağı bir yükseltti. Şoför uyardı ortamı yumuşatmaya çalıştı. Sonrasında kapalıyız diye laf söylediler, argo konuştular" dedi.
Kendisini tutamayıp, ağladığını belirten Büşra Pak, "Ablam ne olur ne olmaz, belki olay çıkarırlar diye elimizde kayıt bulunması için video çekmeye başlamıştı. O süreçte de bizlere hakaretlerde bulunmaya başladı 'Bunlar insan değil, ben bunları insan edeceğim' gibi. Tehdit de etti ve ağzıma alamayacağım birçok şey söyledi. Ertesi gün serbest bırakıldıklarını duyduk ve en çok canımızı sıkan da bu oldu. Böyle insanların dışarıda rahat rahat dolaşmasını istemiyoruz ve bunlara katlanmak zorunda değiliz."