takvim.com.tr
Olay, 4 Ağustos'ta, Evka 3 Mahallesi 4. Sanayi Sitesi'ndeki tekstil fabrikasının yakınında meydana geldi. Fabrikada bekçi olan Y.E., iddiaya göre, çevre sakinlerince beslenen, yaşlılıktan sürekli hastalanan ve görme kaybı olan sokak köpeğini bacaklarını iple bağlayıp, yerde sürükleyerek fabrikaya 45-50 metre mesafedeki noktaya götürdü. Bir süre sonra ölü bulunan köpeğe dair görüntüler, iş yerinin güvenlik kamerası kayıtlarında yer aldı.
'BURNUMUN DİBİNE KÖPEĞİ KOYAMAZSIN, LEŞ GİBİ KOKUYOR'
Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nün Yerel Hayvan Koruma Görevlisi Meral Aslan, 5 Ağustos'ta bölgedeki köpeklere yemek ve su vermeye gittiğinde olayı öğrendi. Y.E.'nin yanına gidip, tepki gösteren Aslan, bu anları da cep telefonu kamerasıyla çekti.
Aslan, "Ben ona yemek ve su veriyordum. Onu veterinere götürecektim. Bunu nasıl yaparsın? Memlekette ormanlar yanıyor, hayvanlar kaçamıyor. Hiç mi vicdanınız sızlamıyor" derken, Y.E.'nin "Ben yerde sürüklemedim, kucakladım da getirdim. Ormanı yakanın da Allah belasını versin. Burnumun dibine köpeği koyamazsın. Leş gibi kokuyor. Senelerdir onu biz besliyoruz, şimdi mi aklına geldi?" yanıtını verdiği duyuldu. Aslan'ın "Ben İzmir Valiliği'nin hayvan koruma görevlisiyim, bunun cezasını ödeyeceksin" demesi üzerine Y.E.'nin "Sen valilik görevlisi oldun da Allah mı oldun? Varsa cezam mahkemeye ver. Adam öldürmedim, kadına tecavüz etmedim" dediği duyuldu.
Sokaktaki can dostlarını sürekli beslediğini belirten Meral Aslan, "Tekstil fabrikasının gece bekçisinin, köpeğin bacağına ip bağlayıp sürükleyerek götürdüğünü söylediler. Ben zaten o anda şoke oldum. Sitenin güvenlik kameralarından görüntülere ulaştım. Polise gidip şikayetçi oldum. Köpek belli ki travma yaşamış, ağzından kan gelmesi demek, iç kanama geçirmiş olması demek.
Görüntülerde de gözüküyor ki bekçi yaşlı olduğu için dinlene dinlene, toprakta bayağı bir sürüklüyor köpeği. Orada, kuru toprağın üzerinde, aç ve susuz 4 saat kadar kalmış. Travma yaşamaması mümkün değil. Bunlar etken şeyler. Yardım isteyecek durumu yok, havlayamıyor. Kaçsa kaçamayacak çünkü arka bacağından bağlayarak çekmiş. Bu bir zulüm, vahşet; adını koyamıyorum" dedi.
