Başörtülü akademisyen Neşe Nur Akkaya'ya saldırıda yeni gelişme! Mahkemede şok sözler

6 Haziran günü İstanbul Nişantaşı'nda bulunan bir parkta arkadaşlarıyla oturan başörtülü akademisyen Neşe Nur Akkaya, Eray Çakın isimli şahsın saldırısına uğramıştı. Zanlı ve müştekiler bugün hakim karşısına çıktı. Saldırıya uğrayan Akkaya, "Anlatırken hala titriyorum" derken, saldırgan şahıs Eray Çakın ise tahliyesini talep etti.

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :26 Ağustos 2021 , 15:30 Güncelleme Tarihi :26 Ağustos 2021 , 16:53
Başörtülü akademisyen Neşe Nur Akkaya’ya saldırıda yeni gelişme! Mahkemede şok sözler

Şişli'de bir parkta akademisyen Neşe Nur Akkaya ve arkadaşı Yasemin Farhat'a saldırdığı gerekçesiyle 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanan tutuklu sanık Eray Çakın'ın tahliye talebi reddedildi.

İstanbul 60. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ikinci duruşmaya sanık Eray Çakın, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.

Müştekiler Neşe Nur Akkaya ve Yasemin Farhat ile avukatları ve müşteki kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatı da salonda hazır bulundu.

Duruşmada ifade veren Akkaya, arkadaşı Farhat ile olay günü akşam saatlerinde Şişli'deki bir parka gittiklerini, banklar dolu olduğundan çimenlere oturduklarını söyledi.

Boş olan tek kişilik bir yere oturmaya niyetlendiklerini, o andan itibaren de sanığın arkadaş grubuyla bulunduğu yerden aşağılayıcı bakışlarını hissettiklerini anlatan Akkaya, şöyle devam etti:

"Sanıkla aramızda 3-4 metre mesafe vardı. Bakışlardan rahatsız olduğu için arkadaşım Yasemin oradan gitmek istedi. Konuşmaya daldık. Yanımıza bir kedi geldi. Yasemin kediyi sevdi, üzerinde koyu renkli bir kıyafet vardı. Kedi çok tüy döküyordu, bu tüyler Yasemin'in kıyafetine yapıştı. Sonra kedi uzaklaştı. Bir süre dolandı, sonra tekrar yanımıza geldi. Bu defa benim tarafımdaydı. Ben de elimle ittirdim, tekrar geldi, tuttum kenara koydum. Bu esnada gülüşmeler, rahatsız edici sesler ve bize doğru bakışlar arttı. Kediyi bıraktığım sırada ise sanık 'O kediye öyle davranamazsınız. Burası kedi parkı.' dedi. 'Ne alakası var? Ben de kedi besliyorum.' dedim. Ben arkaşımla sohbet etmeye devam ettim. Sanık, 'Burada kedi darbediliyor. Kimse müdahale etmeyecek mi? Burası kedi parkı.' diye çevredekilere bağırdı. Bunun üzerine insanlar bize doğru baktı. Bir tuhaflık olmadığını görünce kafalarını geri çevirdiler. Sonra sanık 'Siz burada yaşayamazsınız. Buradan gideceksiniz. Burası kedi parkı. Siz Gaziosmanpaşa'ya gidin, sizin layık olduğunuz yer orası.' diye sataşmaya devam etti. Sakinliğimizi koruduk. Birkaç dakika sonra sanık ayağa kalktı. Elinde su şişesi değil termos tarzı bir şeyle yanımıza geldi. Sanık kafamın arkasından tuttu, başörtümü aşağıya doğru çekti. Anlatırken hala titriyorum, onurum zedelendi. Elindeki şeyle defalarca yüzüme vurdu. Görüş açımı kaybettim. Beni yere yatırmaya çalıştı. Polisler ve Yasemin beni yerden kaldırdı. Vücudumda hala darp izleri var. O insanlar orada olmasaydı veya bu olayı başka bir yerde yaşasaydım ölecektim. Şikayetçiyim."

Müşteki Yasemin Farhat da arkadaşıyla parkta buldukları boş alana ilerledikleri sırada sanık ve yanındaki kişilerin rahatsız edici bakışlar attıklarını belirterek, şöyle konuştu:

"Neşe'ye, oraya oturmak istemediğimi söyledim ama park çok doluydu, başka yer yoktu. Yanımıza gelen kediyi sevdim, çok tüy döktüğü için üstümü temizledim. Kedi daha sonra Neşe'nin yanına geldi. Onun üzerinde açık renk kıyafet olduğundan ve kedi tüy döktüğünden almak istemedi, kediyi tutup yan tarafa bıraktı. Sanık oturduğu yerden elini kaldırıp bize seslendi ama ne dediğini anlayamadım. Sanığa karşılık vermedik. Sonra çevredekilere 'Bunlar kediyi darbediyor, darbedemezsiniz.' diye bağırdı. Neşe arkasını dönüp, 'Ben kediyi darbetmedim.' dedi. Sanık, 'Sizden rahatsız oluyorum. Siz Gaziosmapaşa'ya gidin.' diye bağırdı. Neşe ise 'Ben burada yaşıyorum rahatsız oluyorsanız siz gidebilirsiniz.' dedi."

Arkadaşının sanığa hakaret içerikli bir kelime kullanmadığını ifade eden Farhat ifadesinin devamında, sanığın elinde bir cisimle kendilerine doğru geldiğini anlatarak, "O esnada çok şaşkındım. Neşe'nin başörtüsünü çekip elindeki cisimle birkaç kez vurdu. Neşe o esnada bayıldı. Ben ayağa kalkıp sanığa bağırarak uzaklaştırmaya çalıştım. Çevredekiler bize yardım etti." dedi.

Şikayetçilerin ifadelerine karşı diyecekleri sorulan sanık Çakın, "Olaydan 3 gün sonra darp raporu alınmış. Bunun kabul edilmemesi gerekir. Ben eşcinselim, toplumda hor görülen biriyim. Bu yüzden kimseyi ayrıştırmıyorum. 8 yıldır ölümcül bir hastalıkla ilgili tedavim devam ediyor. Tutuksuz yargılanmak istiyorum." diye konuştu.

Bazı tanıkların da ifadelerinin alınmasının ardından görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanığın tahliyesine karar verilmesini istedi.

Mahkeme, sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, tanık ifadeleri tamamlanmak üzere duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Eray Çakın'ın 6 Haziran'da Teşvikiye'deki Mıstık Parkı'nda arkadaşlarıyla oturduğu sırada, parka gelen ve başörtülü olan müştekiler akademisyen Neşe Nur Akkaya ile Yasemin Farhat'a rahatsızlık verecek nitelikte aralıksız olarak baktığı aktarılıyor.

Çakın'ın, müştekilerin yanına gelen kediyi gerekçe göstererek, "Ben sizden rahatsız oluyorum. Gaziosmanpaşa'ya gidin. Burada yaşayamazsınız. Buradan gidin." şeklinde yüksek sesle parkta bulunan insanları galeyana getirmek ve müştekilere karşı kışkırtmak amacıyla bağırdığı anlatılan iddianamede, sanığın söylemi ve Akkaya'nın başörtüsüne yönelen saldırısı nedeniyle müştekilerin parkta bulunan insanlardan korkarak tedirginlik hissettikleri, hatta olayda yaşanan korku nedeniyle müşteki Yasemin Farhat'ın İstanbul'dan ayrıldığı, Çakın'ın eylemi nedeniyle müştekiler ve kamu güvenliği açısından yakın bir tehlike ortaya çıktığı vurgulanıyor.

İddianamede, olay sırasında sanığın su şişesi olduğunu söylediği ancak ne olduğu tespit edilemeyen bir cisimle müşteki Neşe Nur Akkaya'nın yüzüne birden fazla kez vurduğu, başörtüsünden çektiği ve yere düşürdüğü, Akkaya'nın yüz bölgesinde, boynunda, elinde ve ayak bölgesinde morluklar oluştuğu ifade edilirken, olaydan sonra ele geçirilemeyen ve sanığın suçta kullandığı cismin, saldırıda kolaylık sağlaması ve müştekinin daha fazla yaralanmasına elverişli olması nedeniyle silah kapsamında değerlendirildiği kaydediliyor.

İddianamede, sanık Çakın'ın, Neşe Nur Akkaya'ya karşı, "silahla kasten yaralama" suçundan 6 aydan 1 yıl 6 aya ve her iki müştekiye karşı da "halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar olmak üzere toplam 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.