2022 resmi tatil günleri açıklandı! Diyanet takvimine göre Ramazan ve Kurban Bayramı ne zaman, kaç gün tatil olacak?

Vatandaşlar gün içerisinde 2022 resmi tatil günleri araştırmalarını sıklıkla yapıyor. Özellikle çalışanlar ve okula giden öğrenciler izin yapmak dinlenmek istedikleri hatta tatile gitme planları yapmak istedikleri için her sene resmi tatil bilgilerini araştırır oldu. Peki Diyanet takvimine göre dini bayramlar ne zaman, kaç gün tatil olacak? En uzun tatillerin yaşandığı Ramazan ve Kurban Bayramı en çok beklenenler arasında yer alıyor. Bunların yanı sıra yılbaşı, 23 Nisan, 29 Ekim gibi özel günlerde de tatiller yapılabiliyor. İşte 2022 resmi tatiller…

Giriş Tarihi :05 Ekim 2021 , 13:31 Güncelleme Tarihi :05 Ekim 2021 , 13:31
2022 resmi tatil günleri açıklandı! Diyanet takvimine göre Ramazan ve Kurban Bayramı ne zaman, kaç gün tatil olacak?

2022 resmi tatil günleri ne zaman? Diyanet takvimine göre dini bayramlar ne zaman, kaç gün tatil olacak? Sorgulamaları arama motorları üzerinden sıkça araştırılıyor. Tüm illerden vatandaşlar her sene hangi tarihlerde izin yapabileceklerini merak ediyor. Yılın son ayları yaşanırken gözler 2022 resmi tatillerine çevrildi ve dinlenip, tatile gitmek isteyenler tarihleri ve hangi günlere denk geldiğini sorgular oldu. İşte detaylar…

2022 YILI RESMİ TATİL GÜNLERİ

Yılbaşı: 1 Ocak Cumartesi

Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı: 23 Nisan Cumartesi

Emek ve Dayanışma Günü: 1 Mayıs Pazar

Ramazan Bayramı 1. gün 2 Mayıs Pazartesi

Ramazan Bayramı 2. gün 3 Mayıs Salı

Ramazan Bayramı 3. gün 4 Mayıs Çarşamba

Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı: 19 Mayıs Perşembe

Kurban Bayramı 1. gün 9 Temmuz Cumartesi

Kurban Bayramı 2. gün 10 Temmuz Pazar

Kurban Bayramı 3. gün 11 Temmuz Pazartesi

Kurban Bayramı 1. gün 12 Temmuz Salı

Demokrasi Bayramı: 15 Temmuz Cuma

Zafer Bayramı: 30 Ağustos Salı

Cumhuriyet Bayramı: 29 Ekim Cumartesi

RAMAZAN AYININ ÖNEMİ

Ramazan ayının önemi ve fazileti hakkında Peygamber efendimiz: "Ramazan ayının ilk gecesi olunca, cennetin bütün kapıları açılır. Ay boyunca bir tane bile kapı kapatılmaz. Allah Teâla, bir çağırıcının şöyle nida etmesini emreder:' Ey iyilik isteyen! Gel ey kötülükte ileri giden! Kendine dikkat et.' Sonra der ki: ' Yok mu bağışlanmak isteyen, o bağışlanacaktır. Yok mu bir şey isteyen, istediği verilecektir. Yok mu tövbe eden, Tövbesi kabul edilecektir.' Bu davetten yer ağarana kadar devam eder." şeklinde buyurdu.

Ramazan'da bir farzı yerine getirmek, Ramazan dışında yetmiş farzı yerine getirmek gibidir. O ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise cennettir. Bu ay yardım ayıdır. Bu ay Müslümanın rızkının arttığı bir aydır kim bu ayda bir oruçluya iftar açtırırsa, bir köle azad etme sevabı alır ve günahı bağışlanır. Ayrıca Ramazan ayının başı Rahmet ortası günahlardan bağışlanma ve sonu ise cehennemden azad olma ayıdır.

KURBAN İBADETİNİN MAHİYETİ VE HÜKMÜ NEDİR?

Sözlükte yaklaşmak, Allah'a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban dinî bir terim olarak, Allah'a yaklaşmak ve O'nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı usûlüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder (İbn Âbidîn, Reddü'l-muhtâr, IX, 452). Kurban bayramında kesilen kurbana udhiyye, hacda kesilen kurbana ise hedy denir.
Akıl sağlığı yerinde, hür, mukim ve dinî ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını kesmekle hem Cenab-ı Hakk'a yaklaşmakta, hem de maddi durumlarının yetersiz olması sebebiyle kurban kesemeyenlere yardımda bulunmaktadır (Serahsî, el-Mebsût, XII, 8; İbn Nüceym, el-Bahr, VIII, 197). Bu ibadetin ruhunda Hakk'a yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban, bir müslümanın bütün varlığını, gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.


Mezheplerin çoğuna göre udhiyye kurbanı kesmek sünnettir (İbn Rüşd, Bidâye, I, 429). Hanefî mezhebinde ise tercih edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur (Merğînânî, el-Hidâye, VII, 146). Kurban, -fıkhî hükmü ne olursa olsun- müslüman toplumların belirli simgesi ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri özellikle milletimizin dinî hayatında önemli bir yer tutmaktadır.