İstanbul Ataşehir'de, 28 yaşındaki mimar Başak Cengiz'in, yolda yürürken hiç tanımadığı Can Göktuğ Boz (27) tarafından samuray kılıcıyla gerçekleştirilen saldırıda ölmesinin yankıları sürüyor.
SABAH'da yer alan habere göre, İstanbul Finans Merkezi'ndeki bir banka projesi için Ankara'dan iki aylığına gelen Başak Cengiz, 75 santimlik samuray kılıcıyla hayattan koparılmıştı. Talihsiz genç kızın kaldığı otele her akşam servisle döndüğü, olay günü 1 saat kadar fazla mesaiye kaldığı ve otele yürüyerek gitmeye karar verdiği öğrenildi.
VERİLEN İLAÇLARI DÜZENLİ KULLANDIRAMADIK
Tutuklanan katil zanlısı Can Göktuğ, olaydan sonra eve gittiğini kaydederek, "Üzüntüm ve moralimin bozukluğu geçti. Kılıcım kanlı olduğu için banyoda yıkadım. Yarım saat sonra polis geldi" dedi.
Katil zanlısının avukat olan annesi de adliyede ifade verdi. Anne Ayşe Nejla Yomraloğlu, "Kendisi 14 yaşından beri psikolojik tedavi görmektedir. Verilen ilaçları düzenli kullandıramadık. Son 2-3 senedir tedaviyi reddediyor ve benimle görüşmüyordu. Sıkıntılarının arttığını, akıl sağlığının yerinde olmadığını ben de gözlemledim. Gözlem altına alınmasını ve tedavisinin yapılmasını talep ediyorum" ifadelerini kullandı.
Can Göktuğ Boz'un yaşadığı sitede ikamet eden vatandaşlar da cinayetin adım adım geldiğini ortaya koyan anlatımlarda bulundu.
ÖLÜM GÖZ GÖRE GÖRE GELMİŞ
Bir site sakini, "Gece gündüz bağırıyordu. Son günlerde bağırışları sıklaşmıştı. Haykıra haykıra küfrediyordu. Geçen gün kılıcı çocuklara sallayarak 'Öldüreceğim sizi' demiş. Bu insanın hastanede olması gerekiyor neden burada?" dedi.
Bir başka komşu ise "Ben onu geçen gördüm. Korkutucu biriydi. 'Bu nasıl aramızda yaşıyor' diye endişe ettim. Aklım��za gelen başımıza geldi. Evinde çok sayıda kesici alet varmış. Normal olmayan çok itici ve ürkütücü tavırları vardı" şeklinde konuştu.
'HEPİMİZİ KESEBİLİRDİ'
Komşulardan Bahar Akkanat ise "Yan bloğumda oturuyordu. 6 ay boyunca bağırtı seslerini duyuyordum. Bize 'Ailesi yaşıyor' denmişti. 3 ay önce polis çağırdım sesten rahatsız olup. Benim çocuğum var, bu sitede neredeyse 300 tane çocuk var. Hepimizi kesebilirdi. Herkes, 'Şizofren ilaçlarını alıyor, zarar vermez' diye kabullenmişti. Yönetimdeki çalışan, 'Evin içi mühimmat dolu' diyor. Bir sürü kesici alet varmış" diye konuştu.
BAŞAK CENGİZ'İN ANNESİNDEN KAHREDEN SÖZLER
Başak Cengiz'in cenazesi, İstanbul'daki otopsi işlemlerinin ardından başkente götürüldü. Yenimahalle ilçesindeki Yahyalar Merkez Camisi'nde bir araya gelen Başak'ın ailesi ve sevenleri büyük yıkım yaşadı. Başak'ın ailesi, tabutun başında gözyaşı döktü. Kızının ardından feryat eden anne Reyhan Cengiz, "Yavrumu ayırdılar bizden, sen gelin olacaktın yavrum. Seni doğradılar, ayırdılar bizden seni kuzum" dedikten sonra baygınlık geçirdi. Genç kızın cenazesi, öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi.
DÜĞÜN HAZIRLIKLARINA BAŞLAYACAKTIK
Cenaze sırasında güçlükle ayakta duran Başak'ın nişanlısı Mahir Mızrak, "Kendisi bir melekti bu dünyaya fazlaydı, o yüzden çekip gitti. Pazar günü alıp gelecektim ben onu, oradaki işi bitiyordu. İki yıldır beraberiz. 6 ay önce nişanlanmıştık düğün hazırlıklarına başlayacaktık. Pazar gününe plan yapmıştık. Alıp gelecektim ama cenazesini getirttim" dedi.