Zanlı gözaltına alındı. Ünal, olay tarihinde abisine ait restoranda alkol aldığını, daha sonra Arslan'ın bekçilik yaptığı tatil sitesinin içinden geçerek evine gitmek istediğini belirtti ve olaydan önce tanımadığı Arslan'ın site içerisinden geçmesi için kendisine izin vermediğini, bunun üzerine tartışmaya başladıklarını anlattı. Bekçinin elindeki sopa ile kendisine vurmaya başladığını, cam kırıklarının olduğu yerde kavga ettiklerini, bu esnada üzerinde bulunan çakıyı çıkararak bekçiye salladığını kaydeden Ünal, bıçağın Arslan'ın neresine geldiğini ve kaç kez salladığını hatırlamadığını, daha sonra bekçiye ne yaptığını da hatırlamadığını öne sürdü.
30 YIL HAPİS CEZASIYLA CEZALANDIRILDI
Ünal, alkollü olduğu için binanın camına elini dayamış olabileceğini ancak bekçiyi gömüp gömmediğini hatırlamadığına da ifadesinde yer verdi. Alkolün etkisiyle bu olayın gerçekleştiğini, boğuşma esnasında bekçiyi öldürdüğünü fark etmediğini iddia eden Ünal, olaydan iki gün sonra bekçinin öldüğünü duyduğunu bildirdi. Ünal ifadesinde, bu olayı yıllarca kendisine vicdan yaptığını, yıllarca kimseye anlatmadığını, tatil sitesinin yanından dahi geçmediğini, bıçağı nereye attığını bilmediğini ve çok pişman olduğundan bahsetti. Ünal'ın, olay tarihinde hakkında cezası kesinleşen İsmail Akdağ ile birlikte hareket ederek yanında taşıdığı bıçak ile Arslan'ı vücudunun birçok yerinden bıçaklamak suretiyle kasten öldürdüğü mahkemece sabit görüldü.
Yerel mahkeme, Ünal'ın "kasten öldürmek" suçundan ilgili maddeler gereğince 30 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verdi. Hüküm sonrasında, mahkemenin kararıyla ilgili istinaf başvurusunda bulunuldu. Temyiz istemi sonrasında Yargıtay 1. Ceza Dairesine gelen dosya üzerinden inceleme yapan daire heyeti, yapılan yargılamayı yerinde bularak yerel mahkeme tarafından verilen hapis cezasını onadı.