Son yıllarda özellikle aralık ayında Karadeniz'den "Fırtına yüzünden hamsiler kaçtı..." "Karadeniz ısındı hamsiler Gürcistan'a gitti..." haberleri ardı ardına gelmeye başladı.
Balık tutulamadığı için tezgahlara ve fiyat etiketlerine de yansıyan 'Hamsi firarı' iddiaları gözleri, bölgeye ve Karadeniz ile adı özdeşleşen hamsiye çevirdi.
Balıkçılar hamsilerin karasularımızı terk edip Gürcistan kıyısına akın etmesinden dolayı lodosu ve deniz sıcaklığını sorumlu tutsa da uzmanlara göre durum biraz daha farklı.
"DENİZLERİMİZ ASLINDA DAHA SERİN"
Türk denizlerine ait sıcaklık verilerine bakıldığında, suların önceki yıllara göre aslında daha serin olduğunun görüldüğünü belirten Saydam "Karadeniz'in ısındığı söz konusu değil, her şey mevsimsel döngüleri içerisinde devam ediyor" dedi.
İnsanların, iklimle güncel meteorolojik olayları sürekli kıyasladığını hatırlatan Saydam, "İklimsel olaylar en az binlerce sene periyotları olan konular. Karadeniz'in ısındığını söylemek işin biraz kolaya kaçma tarafı oluyor" dedi ve şu tespitlerde bulundu:
"GÜNCEL METEOROLOJİK OLAYLARI AYRIŞTIRMAK LAZIM"
"İklim değişikliğinin denizlerimizi nasıl etkilediğine dair sürekli söylemler var. Burada iklim değişikliğini doğru anlamak lazım. İklim değişiyor mu? Elbette değişiyor. Her zaman da değişir. Neye doğru değiştiğini anlamak için binlerce yıl beklemek gerekir. Peki bunu nereden anlıyoruz. Geçmişteki iklim değişikliklerini anlamak için binlerce yıl geride bırakılan izlere bakıyoruz. Mesela buzullarda izler bırakıyor, biz de onları analiz ediyor ve anlıyoruz. Yani nerede olduğumuzu on binlerce yıl sonra yaşayan insanlar anlayabilecek ve konu ile ilgili net tanımlamaları yapabilecek. Kısaca iklim ve güncel meteorolojik olayları ayrıştırmak lazım"
Hürriyet'in haberine göre; Türk denizlerine ait sıcaklık verilerine bakıldığında, suların önceki yıllara göre aslında daha serin olduğunun görüldüğünü belirten Saydam "Karadeniz'in ısındığı söz konusu değil, her şey mevsimsel döngüleri içerisinde devam ediyor" dedi.
İnsanların, iklimle güncel meteorolojik olayları sürekli kıyasladığını hatırlatan Saydam, "İklimsel olaylar en az binlerce sene periyotları olan konular. Karadeniz'in ısındığını söylemek işin biraz kolaya kaçma tarafı oluyor" dedi ve şu tespitlerde bulundu:
"GÜNCEL METEOROLOJİK OLAYLARI AYRIŞTIRMAK LAZIM"
"İklim değişikliğinin denizlerimizi nasıl etkilediğine dair sürekli söylemler var. Burada iklim değişikliğini doğru anlamak lazım. İklim değişiyor mu? Elbette değişiyor. Her zaman da değişir. Neye doğru değiştiğini anlamak için binlerce yıl beklemek gerekir. Peki bunu nereden anlıyoruz. Geçmişteki iklim değişikliklerini anlamak için binlerce yıl geride bırakılan izlere bakıyoruz. Mesela buzullarda izler bırakıyor, biz de onları analiz ediyor ve anlıyoruz. Yani nerede olduğumuzu on binlerce yıl sonra yaşayan insanlar anlayabilecek ve konu ile ilgili net tanımlamaları yapabilecek. Kısaca iklim ve güncel meteorolojik olayları ayrıştırmak lazım"
"Hamsiler Gürcistan'a kaçtı" yorumunu da değerlendiren Saydam şu tespitlerde bulundu:
"Haritaya bakınca da oradaki suların daha sıcak olduğunu görüyoruz. 'Balık soğuk olunca toplanır' diye yanlış bir bilgi var. Halbuki balık olabilecek en sıcak yere gitmek ister. Balıkların kendi kanlarının sıcaklığını regüle edecek bir durumları yok. Yaşadıkları ortam ne kadar sıcaksa veya soğuksa onlar da o denli sıcak veya soğuk oluyorlar"
BALIK HER ZAMAN DOĞRUSUNU YAPTI"
"Olabilecek en sıcak yerde olmayı tercih ediyorlar. Bunun sebebi de en az enerjiyle en çok beslenme işlemlerini görebilmek. Ancak bizde balığın soğuğa gittiğine dair yanlış bir bilgi var. Ancak balık her zaman doğrusunu yaptı ve yapmaya da devam ediyor. Bunu 1980'li yıllarda yaptığımız araştırmalarda gördük. Şimdi de uydu görüntüleriyle çok daha net bilgiler alıyoruz"
"DOĞRUYU BİLMEYEN BOŞUNA MAZOT YAKIYOR"
"Balıkçı teknelerinin nerelerde avlandığını dahi görebiliyoruz. Bunlara bakınca da görüyoruz ki doğruyu bilen gidip balığı buluyor. Yanlış bilgilere bağlanan ise boşuna mazot yakıyor. Tüm bu bilgilerle de balıkçıları doğru yönlendirmek mümkün."
"BU DÖNEMDE SAMSUN'DA BALIK TUTULMAZ"
"Bizimkilere kalınca bir kota olmadığı için sudaki son balığı dahi avlıyoruz. Balıkların Gürcistan'a kaçış hali elbet değişecek. Poyraz ve lodos rüzgarları estikçe durumlar da değişecek. Şu an balıkçılar Samsun civarında yoğunlukta. Elbet balık tutuyorlardır ancak bu bilgilere göre Samsun taraflarında olmamaları lazım. Bilgiyle balıkçılığı birleştirmeleri ve kendilerine kota uygulamaları gerekir"
"SENEYE DE 'ÇİNEKOP BİTTİ' DİYECEĞİZ"
"Hamsiyi hep Karadeniz'e özgü sanıyoruz ama her yerde var. Mühim olan kendi denizlerinizdeki türleri yok etmeden sürdürebilme sanatını bulmak. Bunun için müsilajdan dertleniyoruz. Balığın doğasına etki edecek olağanüstü şeyler olduğunda, hamsiyi de hamsinin üzerinden beslenen hayvanları da kaybediyoruz. Bilimsel önerileri göz ardı ederek değil de tam tersi onları dinleyerek hareket etmeliyiz. Mesela bu sene çinekop yiyemedik. Acaba geçen sene balık tutamamaktan dolayı çinekoplar büyüyüp lüfer mi oldu yoksa daha farklı bir şey mi oldu? Doğayı anlayıp çözmek kolay değil ama etki ettiğiniz zaman neler olabileceğini kestirebilmek mümkün. Balık tezgahlarında da küçük çinekoplar görüyoruz, aslında satılması yasak. Sonra da seneye çinekop bitti diyeceğiz."
Balıkçılardan ise 'bilinçli avlanma' ve 'sıcaktan kaçıyorlar' eleştirisi için itiraz var. Türkiye karasularında avcılığın bilinçli yapılması konusunda birçok kural oluşturulduğunu belirten Deniz Ürünleri Avcıları Üreticileri Birliği Başkan Yardımcısı Murat Kul "Karadeniz'de hamsi gırgır ve ortasu trolü denilen av araçları ile avlanılır. Balıkçılarımız ve ilgili bakanlık ile aldığımız karar doğrultusunda örneğin gırgır tekneleri ile gündüz saat 9.00 ila 17.00 arası hamsi avcılığı yapmıyoruz" dedi.
Hamsi fiyatlarındaki değişkenliği de yorumlayan Kul "Bir gün bakarsınız hamsinin kasası 500 lira olur gün gelir ürün çok çıkar 100 liraya kadar düşer. Biz balıkçılar olarak sabit fiyatta olmasını temenni ederiz ancak artan maliyeteler bunu mümkün kılmıyor" diye konuştu.
BALIKÇILARA GÖRE SORUMLU KÜRESEL ISINMA
Prof. Saydam'ın aksine deniz suyunun sıcak olmasının balıkların bir araya gelmesine ve sürü oluşturmasına engel teşkil ettiğini savunan Kul "Son yıllarda iklim değişikliği ile birlikte hamsi de tersine göç hareketi yapabiliyor. Son birkaç yıldır Bulgaristan açıklarından İğneada ve İstanbul Boğazı açıklarında hamsi gelebiliyor ve biz bu yılda balıkçılar olarak gelmesini ümit ediyoruz. Sezon eskiden 7buçuk ay kadar sürerdi. Küresel ısınma ve yanlış yapılan Balıkçılık politikası ile bu süreç 5 aya kadar düştü" diye konuştu.