KARAKOLDA ANLATAMAYINCA KONSOLOSLUĞA GÖNDERİLMİŞ
Zahir Shad'ın avukatı ise müvekkilinin suçu ortaya çıkarmak için elinden gelen tüm çabayı gösterdiğini öne sürdü. Shad'ın sanık değil de tanık olması gerektiğini savunan avukat, Shad'ın önce Beyoğlu'nda polis merkezine gittiğini, kendisini ifade edemediği için buradan konsolosluğa gönderildiğini söyledi.
Diğer sanıkların avukatları da tahliye talebinde bulundu.
Mahkeme heyeti sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.
SAVCILIK, MÜEBBET HAPİSLERİNİ İSTİYOR
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Sulman Ali'nin 3 Aralık 2020 tarihinde öldürülmesinden yaklaşık iki hafta sonra Molana Ishtıaq Ahmad'in, Pakistan Başkonsolosluğu'na giderek, cinayeti ihbar ettiği anlatılıyor. Ahmad'in ihbarında, Sulman Ali'nin öldürülüp Edirne Uzunköprü'ye bırakıldığını söyleyip, yardım istediği belirtiliyor.
İddianamede, olay günü Pakistanlı grubun birlikte yemek yediği sırada Sulman Ali ile sanıklar arasında tartışma çıktığı, çıkan kavgada Ali'nin bıçaklandığı kaydediliyor. Sabah'ta yer alan habere göre, tanıkların, sanıklardan çekindikleri için bir süre olaya müdahale etmeyip, ihbarda bulunmadıkları, Sulman Ali yaralıyken sanıkların Pakistanlı bir doktorla görüntülü konuştukları aktarılıyor. Sanıkların ve cesedi battaniyeye sarılı halde Edirne Uzunköprü'ye gittikleri ve Kiremitçisalih köyü yakınlarında boş bir araziye bıraktıkları anlatıldı.
İddianamede, tutuklu sanıklar Syed Muhammad İmran Bukhari, Zahir Shad ve İftkhar Ahmad'in "kasten öldürme" suçundan müebbet hapsinin isteniyor. Tutuksuz sanıklar Cuma Özbey ve Sezer Balıkçı'nın ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep ediliyor.