"2021 YILINDA BU HASTALIKLA 5 ÇOCUK DÜNYA GELDİ"
Bebeğinin 24 saat boyunca bakıma muhtaç olduğunu dile getiren Tuncer, "Hastanede kaldığı süreç boyunca oğlumu çok az gördüm. O tedavi görürken ben de ona bakabilmek için 3 ay boyunca eğitim aldım. Hastanede kaldığı süre boyunca hastalığın bir tedavi olmadığı için doktorlar, onu yaşatmak beni de eğitmek için ellerinden geleni yaptı.
Gökdeniz'in cildindeki kuruluk gözlerinde de kuruluğa neden oldu. Gözleri için de tedavi uygulandı. Çocuğuma tanı konulunca hastalıkla ilgili araştırmalar da yaptım. 2021 yılında bu hastalıkla toplamda 5 çocuğun dünyaya geldiğini öğrendim. 3'ü maalesef melek oldu. Gökdeniz ile birlikte bir bebek daha yaşama tutunmaya çalışıyor. Uşak'ta ise bu hastalıkla dünyaya gelen tek bebek olduğunu biliyorum" diye konuştu.
"ÖLÜ DERİLERİ TEMİZLEMEK 1 SAAT SÜRÜYOR"
Gökdeniz'in vücudunun sürekli temizlenerek ölü derilerin soyulması gerektiğini öğrendiğinde zorlandığını belirten Ela Tuncer, "Yapmam gerekenleri öğrendiğimde durumu kabul etmem 2 ayımı aldı. Oğlumun vücudundan parça koparmam gerektiği söylendi. Bunu yapamayacağımı düşünüyordum ancak doktorlar eğer ölü derileri soymazsam, oğlumun canının daha çok yanacağını söyledi.
Sürekli gergin olan derinin çatlayıp, kanayacağını bu durumda enfeksiyon kapacağını anlattılar. İlk önce doktorumuzla birlikte ölü derileri temizledik. 1 saat sürdü. Gökdeniz'e dayanamadım, o da çok zorlandı ama bunu yapmaya mecburuz. Her gün 1 saat boyunca, 1 saat yağlı su ile banyo yaptırıyoruz. Daha sonra vücudunu kremleyip ölü derileri temizliyoruz. Bunun yanı sıra saat başı kremlemek zorundayız. 24 saatte boyunca nöbetleşe olarak 12 saat ben, 12 saat ise annem başından ayrılmıyor. Günde 1 kilo vazelin, 2 tüp krem bitiyor" ifadelerini kullandı.
"FARKINDALIK OLSAYDI BU KADAR ÇARESİZ HİSSETMEZDİM"
Çocuğunun toplum tarafından dışlandığını da vurgulayan Ela Tuncer, şunları söyledi: "Çocuğumun bu şekilde dışlanması beni bir anne olarak çok üzüyor. Zaten zor bir hastalıkla mücadele ediyoruz ancak bizi yoran 24 saat boyunca yaptıklarımızdan çok, toplumdan dışlanmak oluyor.