İstanbul'da bir özel üniversitede görev yapan Prof. Dr. Nilüfer Narlı'dan telefon dolandırıcılığı yöntemiyle 500 bin lira ve yüklü miktarda ziynet eşyası aldığı iddiasıyla yakalanan şüpheli tutuklandı.
Asayiş Şube Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından ihbar üzerine başlatılan soruşturmada, Narlı'nın şüpheliler tarafından telefonla arandığı belirlendi.
Kendisini polis olarak tanıtan şüphelilerin Narlı'ya, banka hesaplarının başkaları tarafından ele geçirildiğini söyleyerek, banka hesap ve bakiye bilgilerini içeren bazı evraklar gösterdiği, Narlı'nın da bu evraklar üzerine kendisini arayanların polis olduğuna inandığı ortaya çıktı.
Şüphelilerin yönlendirmesiyle farklı bankalardaki paralarını tek bir hesapta toplayan Narlı'nın, daha sonra 500 bin lirasını çektiği ve evindeki ziynet eşyalarını da alarak şüphelilerle buluştuğu, parası ve altınlarını zanlılara verdiği öğrenildi.
Birkaç gün sonra kendisini tekrar arayan zanlıların "Başka banka hesabınız var mı?" sorusu üzerine durumdan şüphelenen Narlı'nın polise ihbarda bulunduğu, başlatılan incelemede Narlı'yı arayan telefon numarasının izi sürülerek şüpheli Mustafa S'ye (24) ulaşıldığı kaydedildi.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen Mustafa S. tutuklandı. Diğer şüphelilerin yakalanması için çalışmaların sürdüğü bildirildi.
NARLI YAŞADIĞI OLAYI ANLATTI
İstanbul'da, özel bir üniversitede görev yapan 65 yaşındaki Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Narlı, dolandırılma olayına ilişkin verdiği ifadesinde detayları anlattı. Prof. Narlı, kendisini polis memuru olarak tanıtan bir şahsın aradığını, üzerine birden fazla hat çıkarılarak bu hatlarla FETÖ ve diğer terör örgütlerine yardım edildiğini söylediklerini kaydetti.
'ZİYNETLER DEĞIŞTIRİLDİ' DEDİLER
Narlı, kendisine bir adet polis kimlik kartı gönderildiğini ifade ederek, "E-Devlet üzerinden hatları kontrol edebileceğimi söylediler. E-Devlet şifremi girip baktığımda hat yoktu ve bunların terör örgütü üyelerince profesyonelce gizlendiğini belirttiler.
Söz konusu operasyonun Adalet Bakanlığı ve MİT mensuplarınca gizli yürütüldüğünü söyleyen sözde polislere inandım. Paralarımı ve altınlarımı alıp parmak izi incelemesine göndereceklerini söylediler. Hatta kasadaki ziynetin terör örgütü üyelerince değiştirildiğini ve gerçek altınların yerine sahte altınlar bırakıldığını iddia ettiler. Vatana ciddi bir hizmet ettiğimizi, yardımlarımla bu örgütün yıkılacağını ifade ettiler" dedi. Sabah'ta yer alan habere göre, Prof. Dr. Ayşe Nilüfer Narlı, vatana hizmet ettiğini düşünerek sözde polislerin talepleri doğrultusunda söylenen her şeyi yaptığını aktararak şöyle devam etti:
PAROLAYI SÖYLEDİ VE...
"Çalıştığım üniversitenin bağlı olduğu şubeye gittim. Paraları çektikten sonra kasadaki ziyneti aldım. Telefondakiler önce, 'Barış Pınarı' parolasını verdiler. Gelen polis bana, 'Barış' dediğinde 'Pınar' cevabını verecektim.
Parolanın, Barış Pınarı Harekâtı'ndan dolayı bu şekilde seçildiğini söylediler. İkametime geçtim. Kapının önüne gelen polis memuru 'Barış' dediğinde 'Pınar' cevabını verip çantaya doldurdum. Yarım milyon değerindeki para ve ziynet eşyalarımı teslim ettim. Ertesi gün tekrar arandım. Paralarda şüpheli parmak izleri bulunduğunu söylediler. Gerçek polislerle işbirliği içinde parayı almaya gelen şahsın yakalanması için yardım ettim."
DETAYLAR A HABER'DE AKTARILDI
Yaşanan olayın görüntülerine A Haber ulaştı. Zanlının birçok suçtan sabıka kaydı olduğu ortaya çıktı. Dolandırıcının üzerinden çok sayıda sahte polis kimliği çıktı. Detayları Sabah gazetesi Haber Müdürü Nazif Karaman canlı yayında anlattı.
Nazif Karaman'ın canlı yayında aktardıklar:
"Emniyet'ten aradığını söyleyen bazı kişiler 'Bir operasyonun içindesiniz. Sizin masum olduğunuzu biliyoruz. Sizi bu sıkıntıdan kurtarmak istiyoruz.' diyerek tuzağın içine çekiyorlar. Bu süreçte arkadan polis telsizi dinletiyorlar. Polis süsü verip polis kimlikleri gönderiyorlar.
WhatsApp yazışmalarında polis kimliğini gönderdiği göze çarpıyor ve profil fotoğrafını polis amblemi ile değiştirmiş. Karşı tarafa polis olduğunu bu şekilde ispat etmeye ve inandırmaya çalışıyor.
Bu polis kimliği son dönemde 20 milyonluk dolandırıcılık olaylarında kullanıldı. Sahte bir kimlik ve bununla geçmişte de bununla bu tarz işler yapılmış. Bunu internetten arasanız bile karşınıza çıkıyor. Bunu alıp son 4 olayda kullanıyorlar.
Son 20 gün içerisinde 4 tane mağdur var. 2 tanesi çok ünlü. Bunlar Nilüfer Narlı ve Ahmet Demirel. Aynı sokakta oturan 2 ayrı kişi daha var. Bu isimlerin toplam kaptırdıkları para 20 milyon TL. Bunların hepsi yalnız yaşayan insanlar.
Dolandırıcılar bu yalnız yaşayan insanları tespit etmişler. Kurbanlardan birini malvarlığını sayarak tuzağa düşürüyorlar. Yani ortada bir organizasyon var. Tapu bilgilerini ve bankada ne kadar para olduğunu biliyorlar.
Bu isimlerin yalnız yaşadığını biliyor ve bilgileriyle kıskaca alıyor. Polis telsizi ve sahte kimliklere güven telkin ettikten sonra poşetle parayı alıyor bu süreçte bir parola soruyor. Dolandırıcı "Barış" diyor Nilüfer Narlı "Pınar" deyince parayı böylelikle alıp yoluna devam ediyor. Bu görüntüler ilk kez A Haber'de yayınlanıyor.
Dolandırıcılar son dönemde Etiler-Ulus civarını mesken tutmuş durumdalar. Burada tapudan ve nüfustan destek aldıkları kesin. Bu isimleri tespit ettikten sonra operasyona başlıyorlar."