Bütün bunların yanı sıra; Sarı Saltuk Viyadüğü(Dinar Köprüsü) civarı ile 1 km. üstü ve 1 km. baraj bendine doğru su altı ve su üstü arama faaliyetleri icra edilmiş, baraj gölü botlarla günlük olarak taranmıştır. 15 Ekim 2020 tarihinde Uzunçayır Baraj Gölü'nden başlatılan ikinci tarama;
Öğretmenevi'nden Uzunçayır Baraj bendine kadar row ve dalgıçlarla su altı araması şeklinde yapılmıştır.
ARAMA ÇALIŞMALARI 261 GÜN SÜRDÜ
Gülistan Doku'nun 261 gün süren söz konusu arama çalışmalarına;
97 su altı ve su üstü kurtarma ekibi,
545 personel,
101 araç,
45 bot,
14 row,
6 drone,
7 sonar,
3 köpekli arama ekibi katılmıştır.
Gülistan Doku'nun ailesinin yapılan çalışmalarla alakalı bilgilendirilmediğine dair yapılan açıklamalar da tamamen yalandır. Bu elim hadise, ilk anından bugüne kadar her aşamasında bizzat Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın takibinde olmuştur.
Kendileri aile ile hem telefonla hem de Elazığ ziyareti sırasında bizzat yüz yüze görüşmüştür. Ayrıca Sayın Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız ve İçişleri Bakanı olarak bizzat kendim, Elazığ'da, Ankara'da ve Tunceli'de aile ile defalarca görüşme gerçekleştirdik ve her süreçte bilgilendirdik. Ayrıca; Valilerimiz, arama kurtarma birimlerimiz, arama çalışmalarının her safhasında; yine konuyla ilgili kurulan özel ekibimiz, yürütülen çalışmanın bir çok bölümünde, aileyi sık sık bilgilendirmiştir. Bizatihi aile üyeleri, arama kurtarma çalışmalarını ve tüm detayları, olay yerinde de takip etmiştir.
Gülistan Doku'nun ablası Aygül doku, HDP grup toplantısında konustu.
İçişleri Bakanlığı olarak, arama ve kurtarma faaliyetleri için ayrı bir eğitim, ayrı bir yapılanma ve ayrı bir kapasite ayırmış bulunmaktayız. Burada herhangi bir zaafiyet söz konusu değildir.
Son yıllarda üst üste yaşadığımız afetlerde de benzer arama kurtarma çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Rize'deki sel afetinde kaybolan 2 vatandaşımız için 65 gün;
Giresun'da 4 kayıp vatandaşımız için 76 gün;
Kastamonu sel afetinde kayıp 8 vatandaşımız için 100 gün;
Sinop-Ayancık sel afetinde kayıp 6 vatandaşımız için 100 gün;
Balıkesir-Manyas Gölü'ndeki kayıp vatandaşımız için 34 gün süren arama kurtarma çalışmaları gerçekleştirilmiştir.
Devlet olarak görev ve sorumluluğumuzun farkındayız ve buna ait bir gayret ortaya koyuyoruz. Ancak muhalefetin de bir görevi var. Bu görev, elbette ki sorumsuzca iftira atmak ve her meseleyi devlete, iktidara kara çalma vesilesi olarak görmek değildir. Bu açık bir haksızlıktır, vicdansızlıktır ve bu konuda gayret gösteren, günlerce suda arama yapan, sahada bu konuyu takip eden personelimizin hakkına girmektir. Bir kayıp olayını, tam da terör örgütünün ve uzantısı olan siyasi partinin stratejisine uygun şekilde siyasi sahaya çekmeye çalışmak, eli direğe bağlanıp öldürülen masumlara, bombalı eylemlerde şehit olan bebeklere bir çift kelamı olmayanların çukurluğudur, "işine gelen ölümlerden" beslenmektir.
"TÜRK SİYASETİ AÇISINDAN KAYGI VERİCİ BİR GÖRÜNTÜDÜR."
İftirayı ve "yalan"ı sistematik hale getirmiş, rahatça iftira atabilsin diye kendisi için "ajanslar" kurulmuş bir "siyasi"den ve yıllardır siyasi sahada terör örgütünün sözcülüğünü yapanlardan "etik davranma" ve "hakkaniyet" erdemlerini beklemenin gerçekçi olmadığını elbette ki biliyoruz.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na katılarak konuşma yaptı. Gülistan Doku'un ailesi de grup toplantısına katıldı.
Ancak, Kılıçdaroğlu'nun CHP'yi, Meral Akşener'in de İYİ Parti'yi, terörün örgütünün partisinin iftirasına payanda yapmaları, bulundukları kürsüleri de istismar ederek iftirayı ve yalanı kamusallaştırmaları, bunun için ayırt etmeksizin masum insanların acılarını istismar etmeleri, dekorasyonu terör örgütüne ait olan hafıza odalarında kaybolmaları, Türk siyaseti açısından kaygı verici bir görüntüdür."