İstanbul'da bir hastanede yoğun bakımda görevli biyomedikal teknikeri ve hemşire arasındaki kalem şakalaşması sonucu Yusuf Sanin'in (56) ölümüyle sonuçlanan olayda yeni bir gelişme yaşandı.
İstanbul'da bir hastanede yoğun bakımda görevli biyomedikal teknikeri ve hemşire arasındaki kalem şakalaşması sonucu Yusuf Sanin'in (56) ölümüyle sonuçlanan olayda yeni bir gelişme yaşandı.
Biyomedikal teknikeri ve hemşire arasındaki kalem şakalaşması faciayla sonuçlanmıştı. Hemşire Ekrem K., bir evrakı imzalamak için biyomedikal teknikeri Fatih K.'nin (35) cebindeki kalemi aldı. Kalem inatlaşması sürerken, "Kalemi getir yoksa yoğun bakım ünitesinin oksijen bağlantısını keserim" diyen Fatih K. dediğini yaptı ve oksijen vanasını kapattı.
Sabah'ın haberine göre, skandal dolu anlarda, yoğun bakımda bulunan hastalar havasız kaldı, hastanenin alarmı çalmaya başladı. Hastane yönetiminin tespitlerine göre, olay günü Fatih K.'nin, 16.34'te yoğun bakıma giriş yaptığı, 16.40 sıralarında yoğun bakım ünitesini besleyen oksijen vanalarından birini kapattığı belirlendi.
Bu esnada yoğun bakımdaki 5 hastanın oksijen desteği aldığı ve oksijen vanalarının kapanması sonucu görevlilerin seyyar oksijen tüpleriyle hastaları tedavi etmeye çalıştığı tespit edildi. Akıl almaz olay sonucu 56 yaşındaki Yusuf Sanin hayatını kaybetti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Sanin'in ölümüne neden olan tekniker hakkında, "Bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan dava açtı.
Yargılama başlarken İstanbul Asliye Ceza Mahkemesi, Fatih K.'nin şakayla başlayan eyleminin sonunda gerçekleşen ölüm olayının neticesini bilecek durumda olduğu, sonucun gerçekleşeceğini ön görebileceği, sonucun öngörülmesine rağmen eylemin gerçekleştirilmesinin "Olası kastla" öldürme suçunu oluşturduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verdi. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilen dosyada, Fatih K.'nin oksijen vanasını kapatması nedeniyle yoğun bakımda tedavi gören 5 hastanın daha olaydan etkilenip öldüğü ortaya çıktı. Hayatını kaybeden diğer hastalara otopsi işlemi yapılamadığı ve bu nedenle diğer hastaların ölmesi arasındaki illiyet bağının varlığının tespit edilemediği ve sorumlu olup olamayacağının heyetçe tartışılması gerektiği kaydedildi.