İstanbul'da yaşayan 3 çocuk babası Muzaffer Kayasan, 3 yıl önce lösemi nedeniyle kemik iliği nakli oldu. Tedavisi nedeniyle sürekli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorunda kalan Kayasan, 19 Kasım 2020'de koronavirüse yakalandı.
İstanbul'da yaşayan 3 çocuk babası Muzaffer Kayasan, 3 yıl önce lösemi nedeniyle kemik iliği nakli oldu. Tedavisi nedeniyle sürekli bağışıklık baskılayıcı ilaçlar kullanmak zorunda kalan Kayasan, 19 Kasım 2020'de koronavirüse yakalandı.
Kayasan, hastalığı atlatmasına karşın PCR testi 16 ay boyunca bir türlü negatife dönmedi. Yaşanan bu ilginç durum basında yer alınca tüm dünyanın gözü Kayasan'ın üzerine çevrildi.
Dünyanın çeşitli ülkelerinden bilim adamları Kayasan'ı telefonla arayarak çevirmen aracılığıyla bilgi aldı. Dünyanın da şaşıp kaldığı bu durum nedeniyle Kayasan, 470 gün boyunca yaptırdığı 85 testte en uzun süre pozitif çıkan ve karantinada kalan hasta olarak tarihe geçti.
Muzaffer Kayasan, önceki gün yaptırdığı 86. testte sonunda negatife dönmeyi başardı. Testinin negatif çıkmasının ardından Kayasan adeta çocuklar gibi sevindi.
Testi negatif çıktıktan sonra ilk iş olarak 4 aylık torunu Gökay Emin'i öpüp sarıldığını dile getiren Kayasan, "Torunumu daha önce hep camın arkasından sevmiştim. Sarılıp öpememiştim. Ona ilk kez sarılmak muhteşem bir duygu.
2 oğlan bir kız olmak üzere 3 çocuğum var. Büyük oğlum Gökhan'ın oğlu Gökay Emin 4 aylık. Kızım Azra Toker'in Defne isminde 1 yaşında kızı var. Defne ve Gökay Emin'e sarılarak hasret giderdim. Herkes maske, mesafe ve hijyene özen göstersin. Hep beraber koronavirüsü yenelim" dedi.
Kovid-19'un hayatından 16 ayı çaldığına dikkat çeken Kayasan, "Koronavirüse yakalanmadan önce 2.5 yıl lösemi ile savaştım. Tam lösemiyi atlattım derken koronavirüse yakalandım.
Allah'ıma şükürler olsun şimdi sağlığıma kavuştum. Devletimizden Allah razı olsun. Su arıtma cihazı satan bir şirkette çalışıyorum. Karantinada olduğum süreçte SGK'lı olduğum için maaşımı aldım. Devletimiz mağdur etmedi" dedi.