Yüz milyonlarca liralık menkul ve gayrimenkulün akıbetinin belirleneceği dava 3 yıldır devam ediyordu. Dava dosyasına göre işinsanı Enver Paralı beyin kanaması geçirerek hastaneye yattıktan sonra oğlu Galip Paralı ve kızları sahte vekâletname düzenledi. Böylelikle Paralı'nın yüz milyonlarca liralık gayrimenkulleri, borsa hisseleri ve banka hesabındaki milyonlarca liralık nakit para oğlu Galip Paralı'ya ve üçüncü kişilere aktarıldı.
22 YIL HAPSİ İSTENDİ
Paralı'nın torunu Ömerhan Kuru durumu fark edince savcılığa şikâyet etti. Savcılığın yaptığı incelemede yüzlerce milyon liralık devirlere dayanak olan imza ve belgelerin sahte olduğu anlaşıldı. Toplam 35 ayrı özel ve resmi belgede sahtecilik yapıldığı suçlamasıyla dava açıldı. Galip Paralı için 22 yıl hapis istendi. Savcı yüz milyonlarca lira değerindeki 69 gayrimenkulün de yasal mirasçılara devrini istedi. Dava İstanbul 5'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Yargılama neticesinde mahkeme "Sanıklar Enver Paralı'nın yasal varisleri, bu devirler olmasa da miras onlara kalacaktı. Sahtecilik yapılmış ama bu faydasız sahtecilik" diyerek bütün sanıklar hakkında beraat kararı verdi. Savcı bu karara itiraz etti. "Çelişkili ifadeler ve sahte imzalar var, suç sabit" diyerek kararın bozulması için Bölge İstinaf Mahkemesi'ne başvurdu. İstinaf Mahkemesi'nin 33. Ceza Dairesi de bu itirazı kabul etmedi ve beraat kararlarını onadı.
Dosya bir üst merci olan Ceza Daireleri Başkanlar Kurulu'na gitti. 5 Daire Başkanı'nın bulunduğu kurul ise bu beraat kararını bozdu. Gerekçe olarak da TCK'daki bazı maddelerin ve veraset halinde ödenmesi gereken vergilerin dikkate alınmamış olmasını gösterdi. Sanıkların cezalandırılmasını istedi. Mahkemenin beraat kararını onayan 33. Ceza Dairesi Başkanı Tayyip Erdurmaz ise bu karara muhalif kaldı. Sanıklar 'resmi ve özel belgede sahtecilik' suçundan ceza alacaklar.