Marmara Denizi'nde yapılan kaçak denizkestanesi avcılığı, deniz ekosistemini riske sokmaya başladı. Bir kısmı veya tamamı su içinde yaşayan, suda serbest yüzen ve çıplak gözle görülebilecek büyüklüğe sahip yüksek yapılı su bitkileri olan makrofitlerin artışını kontrol altında tutan denizkestaneleri, böylelikle su altındaki oksijen akışının dengesini de sağlıyor.
Denizkestanelerinin avlanmasıyla makrofitlerin aşırı çoğaldığını belirten Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, kaçak avlanma sürerse deniz ekosisteminin zarar göreceğini kaydetti. Makrofitlerin aşırı çoğalması nedeniyle denizde oksijensiz alanlar oluşabileceğine değinen Sarı, "Denizkestaneleri, Marmara Denizi için çok önemli bir canlı topluluğu çünkü denizkestaneleri, makrofitleri kontrol altında tutan en önemli organizma gruplarından bir tanesi. Denizdeki makrofitler, denizi kirlettiğimiz için çoğaldılar. Marmara Denizi'ne sürekli kirlilik gönderdiğimiz için, azot ve fosfor yükünü azaltmak için çoğaldılar. Bunların çoğalması; bir taraftan balık ve diğer organizmalar için saklanma, barınma yeri fakat öbür taraftan da deniz ekosisteminin komple değişmesine neden oluyor dolayısıyla bunların kontrol edilmesi gerekiyor" dedi.
"DENİZKESTANESİ TOPLAMA FURYASI BAŞLADI"
Müsilaj sonrası makrofitlerin daha da arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Sarı, şöyle konuştu: "Müsilaj sonrasında azot ve fosfor yükünün fazla olmasına bağlı olarak makrofitler dipte çok çok arttı. Hemen bunun ardından da denizkestaneleri çoğaldılar çünkü bunları yiyecekler, kontrol edecekler, onların popülasyonu deniz ekosistemi içerisinde olması gerektiği dengede kalacak ama enteresan bir şekilde şubat ayı gibi bir furya başladı. İnsanlar yoğun şekilde denizkestanesi toplamaya başladı.