Türkiye günlerdir Dilan Polat - Engin Polat olayını konuşuyor.İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı kara para operasyonu kapsamında Polat çifti tutuklandı.
Dilan Polat ve Engin Polat çiftinin kara para aklama ve vergi kaçırma olmak üzere birçok suçlama ile gözaltına alınıp tutuklanmasının ardından, gözler Polat çifti gibi şaşaalı, gösteriş odaklı yaşam tarzlarıyla ön plana çıkan, sosyal medyada bir anda büyüyen ve kazandıkları paraların kaynağı belli olmayan 'fenomen'lere çevrildi.
"sulemsi" adıyla tanınan Şule Kayatürk ve "yasince" olarak tanınan Yasin Kayatürk, "tayyargil" olarak bilinen Tayyar-Özlem Öz çifti, Aymira Koçaklı, Selin Ciğerci, Nevra Bilem, Neslim Güngen, Şüheyda Genç Kaya, Rabia Toprak simli kişilerin "güzellik merkezi" işine girmeleri dikkat çekti.
CANDAN KARDEŞLER GÖZALTINDA
CANDAN KARDEŞLER GÖZALTINA ALINDI
Bahar ve Nihal Candan isimli kardeşlerin de bir suç örgütünün kasası olduğu ile ilgili suç duyurusu ise gündeme bomba gibi düşmüştü. Bahar ve Nihal Candan kardeşler ile Hacı İsrafil S.'nin gözaltına alındı.
Şüphelilerin suç gelirlerinin aklanması kapsamında yakalandığı öğrenildi. Sosyal medyada görünen pekçok fenomenle ilgili soruşturma ürütüldüğü iddia edilmişti.
O fenomenlerden birisi de Nihal ve Bahar Candan kardeşlerdi. Özel jetle Los Angeles'a giden kardeşlerin Avrupa'nın çeşitli ülkelerine nasıl bu kadar kolay seyahat edebildiği ise büyük bir soru işaretiydi.
Katıldıkları bir yarışma ile ünlenen ve sosyal medya hesabından yaptıkları paylaşımlarla sürekli gündemde kalan Bahar-Nihal Candan kardeşler, hakkında bir suç örgütünün kasası oldukları iddiası ile suç duyurusunda bulunulduğu bilinmekteydi.
Suç duyurusunun ardından başlatılan soruşturma kapsamında, Nihal Candan'ın dolandırıcılık yapan suç örgütünün lideriyle sevgili olduğu, kardeşi Bahar Candan'ın ise örgütün kasası olduğu iddia edildi.
Yapının sadece İstanbul'dan Kars'a uzanan bölümünde 20'den fazla mağdurun 30 milyon TL'den fazla tutarda dolandırıldığı öğrenildi.
3 ŞİKAYETÇİ 25 MAĞDUR YER ALDI
26 Eylül 2023 tarihinde yapılan suç duyurusunda 3 şikâyetçi ve 25 mağdur yer aldı. İddiaya göre; İstanbul'da kliniği olan Kars doğumlu Doktor Refik E. E., Hacı İsrafil S. isimli tanıdığına WhatsApp'tan araç listesi gönderdi. Bu araçların batık şirketlerden el konulan filo araçları olduğunu ve TMSF'nin, vergi dairelerinin piyasadan yüzde 30-40 daha ucuza sattığını söyledi.
Dolandırıcıların senaryosuna göre; bir kişi en fazla üç araç alabiliyordu. Bunun için bir şirket kurulmuştu ve araç satın almak isteyen kişilerden yüzde 10 hizmet bedeli alınıyordu. Araç satın almak isteyen kişi 21 gün önce paranın tamamını göndermeliydi. Şirket takas da kabul ediyordu. İddiaya göre; Hacı İsrafil S., Ekim 2022'de 1.5 milyon TL'lik bir araç için ismini yazdırdı. Doktor olduğu için güvendiği Refik. E.E.'ye paranın tamamını gönderdi.
Bir hafta sonra Doktor Refik E. E., "Otomobilin hazır gel, teslim al" diyerek onu çağırdı. İstanbul'a gelen Hacı İsrafil E., burada şirketin sahibi olarak Kaan Hamzaoğlu isimli kişiyle tanıştırıldı. Lüks lokantalardaki akşam yemekleri ve otellerdeki toplantılarla gözü boyandı. Hacı İsrafil S.'nin ifadesine göre; araç alım satım işinin yılbaşına kadar süreceği ve herkesin büyük para kazanabileceği anlatılmıştı. Hacı İsrafil S.'ye çok fazla çevreye duyurmadan, yakınındaki kişileri araç almaya ikna etmesi teklif edildi. Bunun karşılığında komisyon verilecekti.
Hacı İsrafil S.'nin Kars'taki akrabaları ve arkadaş çevresinden çok sayıda kişi araç satın almak ve takas için ismini yazdırdı. İlk dönemde araçlar sorunsuz teslim edildi ve güven tesis edildi. Aslında talebin artması ve vurgun yapılacak para hedefine ulaşılması bekleniyordu. Bu sırada 20'yi aşkın talep geldi, bazıları otomobillerini ve evlerini takas için şirkete devretmişti.
ÜMİT SARAL DA İŞİN İÇİNDE
Bu sırada Hacı İsrafil S. ile birlikte Ömer K., Nesim A. sarmalın içine girmişti. Takas yaparak önce araçlarını almışlar daha sonra yeni araçlar için isim yazdırıp paraları göndermişlerdi. İfadelerine göre; şirket yöneticisi olduğunu söyleyen Kaan Hamzaoğlu ile İstanbul Etiler, Bebek gibi semtlerdeki lüks lokantalarda yemek yerken doktor, avukat ve polis olduğunu söyleyen kişiler vardı. Suç duyurusuna göre şikayetçi Hacı İsrafil S., Etiler'deki Tepsi Et Lokantası'ndaki bir yemekte Kaan Hamzaoğlu ve Dr. Refik E.E.'nin yanı sıra moda programlarıyla ünlenen ve sosyal medyada gösterişli hayatını sergileyen Bahar Candan'ın olduğunu söyledi. Hacı İsrafil S. ve diğer şikayetçi Ömer K. bir başka yemekte ise Bahar Candan'ın ablası olan sosyal medya fenomeni Nihal Candan ile tanıştıklarını anlattı. Ayrıca organizasyondaki kişiler suç örgütü lideri Ümit Saral'ın da bu işin içinde olduğunu öne sürmüştü.
Artık çete, Sazan Sarmalı'nı toplamak için beklediği noktaya geldi. Çete üyeleri, otomobilleri teslim etmedi, teslim edilen bazı otomobiller trafikte durduruldu ve bu araçların bir kiralama şirketine ait olduğu ortaya çıktı. Çete üyeleri telefonlarını değiştirerek ortadan kayboldu. Suç duyurusuna göre; sadece Kars'tan 20'yi aşkın mağdur toplam 30 milyon TL dolandırıldı.
54 KİŞİYİ DOLANDIRDIĞI İDDİA EDİLİYOR
Suç duyurusuna göre; şikâyetçiler paraların ve otomobillerin peşine düştüğünde kendisini 'Kaan Hamzaoğlu' olarak tanıtan kişinin Onur Apaydın olduğunu öğrendi. Onur Apaydın daha önce bir Sazan Sarmalı Operasyonu ile gündeme gelmişti. İstanbul Küçükçekmece Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede örgüt yöneticisi olmakla suçlanan Onur Apaydın'ın aynı yöntemle 54 kişiyi dolandırdığı iddia ediliyordu.
GÜVEN TEŞKİL ETMESİ AMACIYLA...
Suç duyurusunda; fenomen Nihal Candan'ın Onur Apaydın'ın sevgilisi olduğu iddia edildi. Ayrıca şu ifadeler yer aldı:
"Müvekkillerimiz bu ticarete girdikten birkaç ay sonra Bahar Candan Instagram hesabından bir sabah hesabına 12 milyon TL aktarıldığını paylaşmıştır. Kendisinin de kandırıldığına dair algı yaratmaya çalışmıştır. Ancak kendisi ve kız kardeşi Nihal Candan organize suç örgütünün gizli kasasıdır… Hedef mağdurlara güven telkin etmek edilmesi amacıyla doktor, avukat, polis, sosyal medya fenomeni Bahar Candan-Nihal Candan gibi birçok tanınır isimler aktif rol oynamaktadır."
YÜZLERCE MİLYONLUK VURGUN
Bu sırada parasını isteyen ve çeteye ulaşabilen mağdurlar iddiaya göre tehdit edildi. Onur Apaydın bir süre sonra başka bir suçtan yakalanarak İstanbul Paşakapısı Cezaevi'ne konuldu. Küçükçekmece'deki Sazan Sarmalı davasında ise 25 Mayıs 2023 günü tutuklandı. Küçükçekmece'de 54 mağdur ile başlayan davada şikâyetçi sayısı aylardır artıyor. Paralarının ödeneceği söylenerek oyalanan bazı mağdurlar artık umudunu kaybedince suç duyurusunda bulunuyor. Bu soruşturmalar Küçükçekmece'deki dava ile birleştiriliyor.
Davadaki şikâyetçi sayısı Adana, Sivas gibi illerden yeni başvurularla 67'ye çıktı. Bu son suç duyurusuyla Sazan Sarmalı'na düşenlerin sayısı 100'e yaklaşacak. Sadece Kars'ta 30 milyon TL'lik vurgun yapan çetenin yüzlerce milyon TL'ye çöktüğü tahmin ediliyor.
SAVCILIK MÜTAALASINI AÇIKLADI
Ucuza araç sattıklarını söyleyerek vatandaşları 'sazan sarmalı' yöntemiyle dolandıran ve güven kazanmak için mağdurlarla yaptıkları görüşmelere Bahar ve Nihal Candan kardeşleri de çağırdığı iddia edilen örgüt yöneticisi ve üyelerinin yargılandığı davada mütalaa açıklandı. Cumhuriyet savcısı mütalaasında örgüt lideri Eren Koç'un 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını talep etti.
Resmi kurum ve kuruluşların icradan satışa çıkardığı araçları ucuza satma vaadiyle 66 vatandaşı dolandıran suç örgütü davasının görülmesine devam edildi. Sosyal medya fenomenleri Bahar ve Nihal Candan'ın da mağdurlarla yapılan görüşmelere katıldığı iddiasıyla bugün gözaltına alındığı davaya ilişkin mütalaa açıklandı.
Küçükçekmece 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 15. celsesi görülen duruşmada bir kısım sanıklar ve müştekiler hazır bulundu.
"PARAVAN OLARAK OLUŞTURULAN ŞİRKETLER ÜZERİNDEN FAALİYET GÖSTERDİLER"
Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan cumhuriyet savcısı, İstanbul genelinde dolandırıcılık yaparak menfaat temin etmek maksadıyla belirli bir organizasyon içerisinde hareket eden şahısların paravan olarak oluşturulan şirketler üzerinden faaliyet gösterdiklerini belirtti. Mütalaada, şahısların ilk aşamada müştekilere tanıdıkları vasıtasıyla ulaşarak güven kazandıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs vasıtasıyla ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa fiyatının altında bir bedelle sattıklarını söyleyerek ikna ettikleri kaydedildi.
ALDIKLARI ARAÇ VE KOMİSYON BEDELLERİYLE KAYIPLARA KARIŞTILAR
Müştekilere Whatsapp üzerinden araç ve fiyat listesi gönderip teklifte bulunulduğu da açıklanan mütalaada, gönderilen listeden beğendiği araçları almak isteyen müştekilerle anlaşma sağlandığı, şahısların anlaşmaya göre araç bedelinin yüzde 10'u oranında bedeli peşin olarak aracı şirket olduğu belirtilen paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları kaydedildi. Şahısların araç ücretleri ve komisyon bedellerini peşin olarak aldıktan sonra çeşitli bahaneler öne sürerek vadettikleri araçları teslim etmedikleri ve aldıkları araç ve komisyon bedelleriyle kayıplara karıştıkları iddiaları üzerine örgütün şeması ve eylemlerinin açığa çıkarılması amacıyla soruşturmaya başlanıldığı kaydedildi.
"HAKKINI ARAMAYA ÇALIŞAN MAĞDURLAR TEHDİT EDİLEREK SİNDİRİLİR"
Mütalaada mağdur edilen tüm vatandaşların beyanlarına yer verilirken, örgüt lideri Eren Koç'un Vergi Dairesi, Gümrük İdaresi, Gelir İdaresi müdürü, şefi, yöneticisi Veysel ya da Aydın Bey olarak tanıtıldığı kaydedildi. Cumhuriyet savcısı örgütün dolandırıcılık yöntemini "Suç ve terör örgütlerine yönelik olarak yürütülen soruşturmalar kapsamında devlet tarafından el konulan araçların Veysel'in başında bulunduğu birim tarafından uygun fiyata elden çıkarıldığı anlatılır. Araç listesi Whatsapp uygulaması üzerinden mağdura gönderilir. Mağdura listede bulunan piyasa fiyatının ortalama yüzde 25 altında satış bedeli yazılan araçlar içerisinden seçeceği bir aracın Veysel/Aydın kod adlı şahısla kişisel ilişkiler kullanılarak temin edilebileceği, bunun için önce araç bedeli ve bu aracılık için hizmet bedelinin şirket hesabına yatırılması gerektiği, daha sonra aracını teslim alabileceği anlatılır" şeklinde açıkladı.
Mağdurların daha sonra beklemeye başladığı da açıklanan mütalaada, "Belirlenen süre sonunda araç teslim edilmeyince ve suç örgütü üyelerinden haber alamayınca mağdur dolandırıldığını anlar. Projenin sonlandırılması sonrasında gerekirse şebeke elemanlarıyla irtibat kurarak hakkını aramaya çalışan mağdurlar Onur Apaydın ve ekibi tarafından tehdit edilerek sindirilir" ifadelerine yer verildi.
ÖRGÜT LİDERİNİN BİN 328 YILA KADAR HAPİSLE CEZALANDIRILMASI TALEP EDİLDİ
Mütalaada Eren Koç'un 'suç örgütü kurmak ve yönetmek' ve 66 kez 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 400 yıldan bin 328 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Onur Apaydın'ın ise 'suç örgütüne üye olmak' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması istenirken dolandırıcılık suçlarına iştirak ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından bu suçtan beraatına karar verilmesi istendi. Öte yandan mütalaada diğer sanıkların da değişen oranlarda hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Söz verilen sanıklar ve avukatları mütalaaya karşı savunma yapmak için süre talebinde bulundu. Ara kararını açıklayan mahkeme, sanık Eren Koç'un tutukluluk halinin ve bir kısım sanıklar hakkında uygulanan adli tedbirin devamına karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.
Bir kısım mağdurların avukatı Burak Temizer konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Mağdurlara çeşitli kanallar aracılığı ile ulaşıldıktan sonra icra dairelerinden hacizli veya devletin el koyduğu arabalardan sözde ucuza araba vaat ediliyor ve sonrasında sürece ilişkin görüşmeler mağdurların güvenini kazanmak ve 'fırsat' algısını pekiştirmek ve de onların da sisteme yeni mağdurlar getirmesini sağlamak adına lüks restoranlarda birtakım ünlü yüzlerin de katılımıyla yapılıyor. Türkiye'nin hemen her şehrinde mağdurunun olduğu milyonlarca liralık bir vurgun bu. Bahsi geçen ve aynı zamanda 'gizli kasa' oldukları iddia edilen bu ünlü kişilerin de yine ne tesadüftür ki güzellik salonu sahibi olmaları da bence dikkat çekici" şeklinde konuştu.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 104 sayfalık iddianamede, 54 kişi müşteki olarak yer alırken, 32 kişi ise tutuklu şüpheli olarak yer aldı. İddianamede, İstanbul Emniyet Müdürlüğü Yankesicilik ve Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından yapılan çalışmalar sonucu bir rapor hazırlandığı belirtildi. Raporda, İstanbul genelinde dolandırıcılık yapan şahısların paravan şirketler üzerinden faaliyet gösterdikleri ve ilk aşamada dolandıracakları mağdurlara tanıdıkları vasıtası ile ulaşıp güven sağladıkları belirtildi. Güven sağladıktan sonra Vergi Dairesi gibi resmi kurum ve kuruluşlardan birim amiri Veysel olarak tanıttıkları şahıs aracılığı ile ihale yoluyla aldıkları araçları piyasa değerinin altında bir bedelle sattıkları raporda anlatıldı. Araç almak isteyen müşterilerden öncelikle araç bedeli ve komisyon olarak araç bedelinin yüzde 10'u oranında parayı, paravan firmanın hesabına gönderilmesini sağladıkları da belirtildi. Raporda, şahısların parayı aldıktan sonra araçları teslim etmedikleri ve kayıplara karıştıkları kaydedildi. Suç örgütü yöneticilerinin Eren Koç ve Onur Apaydın olduğu, bu şahısların örgüt içerisinde görev dağılımı ve iş bölümü yaptıkları, hedef olarak seçilecek mağdurları belirledikleri aktarıldı. 30 kişinin ise örgüte üye ya da yardım ettiği iddianamede kaydedildi. Hazırlanan iddianame kapsamında Eren Koç ve Onur Apaydın'ın 'suç işlemek amacıyla örgüt kurma' ve 58 mağdura karşı 58 kez 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 328 yıldan 1088 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. Örgüt liderlerinin yardımcılarından Durcan Çoban'ın ise 'suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' ve 'nitelikli dolandırıcılık' suçlarından 170 yıldan 564 yıla kadar hapsi talep edildi. Etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak isteyen Fatih Duman'ın ise 324 yıla kadar hapsi istenen iddianamede, diğer sanıkların da benzer suçlardan değişen oranlarda hapisle cezalandırılması talep edildi.
İSİM DEĞİŞİKLİĞİ VE SUÇ KAYITLARI
Nihal Candan'ın poliste 3, Bahar Candan'ın ise 2 kaydının olduğu ortaya çıktı. Polis ekipleri Nihal Candan'ın ismini Gülnihal olarak değiştirdiğini belirledi.
Onur Apaydın'ın dolandırıcılıktan elde ettiği paraları daha sonra Candan kardeşler üzerinden akladığı ileri sürülüyor. Soruşturma kapsamında Hacı İsrafil Sağlam da Kars'ta gözaltına alındı.
NEVRA BİLEM
Ayrıca sosyal medyada gündeme gelen ve lüks yaşantısı ile dikkat çeken bir diğer isim ise Nevra Bilem.
Nevra Bilem'in geçtiğimiz sene SHOW TV'de yayınlanan Aslı Hünel'in sunduğu Gelin Evi programına katıldığı biliniyor.
Evli ve iki çocuk annesi olan Nevra Bilem'in sosyal medya hesabında 1.5 milyon takipçisi bulunuyor. Bilem, sık sık eşinin kendisine aldığı altınlarla videolar çekip paylaşıyor. Özellikle fenomen ismin eşinin kendisine, canı çektiği için külçe altın alması sosyal medyada gündem oldu.
"NEVRA BİLEM BİZİ DOLANDIRDI"
Profilinde sık sık altınlar ve paralarla paylaşım yapan Nevra Bilem'e sosyal medyadan "Araştırılması gerekiyor", "Bu paranın kaynağı nereden geliyor?" gibi tepkiler yağdı.
Öte yandan onlarca kişi "Nevra Bilem bizi dolandırdı" diyerek suç duyurusunda bulundu.
Sosyal meyda hesaplarından her gün yeni bir reklam yayınlayan fenomen Nevra Bilen'in reklam dolandırıcılığı yaptığı iddia edildi. Onlarca kişi soluğu karakollarda alarak fenomen Nevra Bilem'i şikayet etti. O şikayetçilerin arasında bir depremzede de vardı. Bilem'in sosyal medya reklamı yaptığı mobilya firmasına parasını kaptırdı ama ünlü fenomen o markanın reklamını yapmaktan vazgeçmedi.
ÜRÜNLER KİMSEYE TESLİM EDİLMEDİ
Bilem, paylaşımında, "Güvenle alabilirsiniz, hiçbir sıkıntı çıkmayacak" dedi. Onlarca kişi, Nevra Bilem'in sözlerine inanarak alışveriş yaptı. Aylar geçti, ürünler kimseye teslim edilmedi.
MESAJ YAZANLARI ENGELLEDİ
Aralarında depremzedelerin de olduğu mağdurlar, Nevra Bilem'e mesaj attı. Dolandırıldığını belirten bir mağdur, Nevra Bilem'e mesaj attığını belirterek, "Whatsapp'tan ve İnstagram'dan yazdım. Engellendik. Bize hiçbir şekilde dönüş yapmadı." ifadelerini kullandı.
TEPKİLERE RAĞMEN AYNI
Nevra Bilem, tüm mesajlara ve suçlamalara rağmen reklam paylaşımlarını sürdürdü. Suçlanan fenomen bir takipçisine attığı mesajda kendisinin de dolandırıldığını söyledi.
TÜRKİYE'NİN DÖRT BİR YANINDAN ŞİKAYETLER
Türkiye'nin dört bir yanından polis merkezlerine Nevra Bilem için şikayetler yapıldı. Şikayetlerin yapıldığı illerde Nevra Bilem için inceleme başlatıldı.
Dilan Polat ve Engin Polat'ın tutuklanmasının ardından gözlerin çevrildiği bir diğer isim ise Rabia Toprak.
Birkaç yıl önce şalvar giyen ve köy evinden paylaşımlar yapan Toprak'ın, kürklü hayata geçişi tepkilere yol açtı. Toprak'ın inanılmaz değişimi herkesi şaşırttı.
Çok sayıda ev, iş yeri ile arabası olduğu ileri sürülen Rabia Toprak, fiziki bir değişim de yaşadı. Toprak mide ameliyatı olarak kilolarından kurtulup zayıfladı.
Toprak daha sonra giyim tarzında da inanılmaz değişiklikler yaptı. Bir dönem yalvar giyen Toprak; şimdilerde ise kürk giyiyor, lüks çantalar takıyor ve pahalı aksesuarlar kullanıyor.
Gelen tepkiler üzerine ise Rabia Toprak'ın paylaşımlarını sildiği iddia ediliyor. Sosyal medya kullanıcıları, "Rabia Toprak da incelensin, paranın suyu nereden geliyor" şeklinde yorumlar yapıyor.
Mal varlığı ve inanılmaz değişimiyle tepkilerin odağında olan Toprak ise dava açacağın söylüyor: "Sevgili takipçilerim, sosyal medya hesaplarım üzerinden yapmış olduğum paylaşımların kişisel verilerimi içermesi sebebiyle bu paylaşımların iznim olmadan üçüncü şahıslar tarafından paylaşılması Türk Ceza Kanunu 136. maddesi kapsamında Kişisel Verileri Başkasına Verme, Yayma ve ya Ele Geçirme suçunu oluşturmaktadır.
Öte yandan sosyal medya hesaplarım üzerinden yapmış olduğum paylaşımların altına yazılmış olan hakaret içerikli yorumlar da Türk Ceza Kanunu 125. maddesi kapsamında hakaret suçunu oluşturmaktadır.
Söz konusu suçları işleyen şahıslara karşı avukatım aracılığı ile suç duyurusunda bulunulacaktır…"
28 yaşında olan ve kısa sürede servet kazanan Rabia Toprak'ın Instagram'da 756 bin takipçisi bulunuyor.
Toprak'ın 2021 yılında Dubai'ye gidip geldikten sonra tekstil atölyesi kurduğu, çok sayıda ofis, araba ve evi olduğu iddia ediliyor.
Öte yandan Dilan Polat'ın tutuklanmasının ardından Selin Ciğerci'ye de "Krem satarak bu servet elde edilmez", "Paranın suyu nereden geliyor" şeklinde tepkiler yağmıştı.
26 yaşında servet sahibi olan Şule Kayatürk'e tepki çeken isimlerdendi.
Güzellik merkezi sahibi olan Şulemsi'nin; 16 villa, 28 daire, bir helikopter, 173 iş yeri ve bir yatının olduğu iddia edilmişti.
Özlem Lina Öz ve eşi Tayyar Öz de tepki çeken çiftlerdendi. Tıpkı Dilan Polat ve diğerleri gibi güzellik merkezlerine sahip olan Banu Parlak, gelen tepkiler üzerine altınlarının sahte olduğunu söylemişti.