İzmirli esnaf kara kara zararını nasıl karşılayacağını düşünüyor | Tunç Soyer önce izledi! Sonra Avrupa'ya gitti

CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kaderine terk ettiği şehrin altyapısı alarm vermeye devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün günler öncesinden sağanak yağış uyarısında bulunmasına rağmen İzmir, sağanak yağışa yine hazırlıksız yakalanmıştı. İzmir'in Karşıyaka ilçesinde yoğun yağışın ardından denizin taşması sonucu yollar su altında kaldı, vatandaşlar araçlarını kurtarmak için çaba harcadı. Kentin birçok noktasında hayat durma noktasına gelirken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in olay yerine gelererek bir süre kalıp görüntü vermesi dikkat çekmişti. İzmirli vatandaşların mağduriyeti devam ederken, Soyer'in olayın ertesi günü ise Polonya'ya gittiği iddia edildi.

Geçtiğimiz günlerde Meteoroloji Genel Müdürlüğü günler öncesinden İzmir için sağanak yağış uyarısında bulunmasına rağmen İzmir, sağanak yağışa yine hazırlıksız yakalandı.

Kentte gün boyu devam eden yağmur, gece geç saatlerde etkisini artırdı. Fırtınanın da başlamasıyla Karşıyaka ilçesinde Mavişehir Mahallesi ile Aksoy Mahallesi'nde deniz taştı.

SÖZ VERDİK YAPTIK DEMİŞTİ!
CHP'li İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin kaderine terk ettiği şehirde sahildeki sitelerin bahçeleri suyla dolarken, cadde ve sokaklar da sular altında kaldı. Oysa İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkanı Tunç Soyer, İzmirlilere şirin gözükmek için kentte yaşayan milyonlarca seçmenin cep telefonuna SMS mesajı göndererek göreve geldiği Mart 2019'dan bu yana yapmayı vadettiği 165 projeden 144'ünü yani yüzde 87'sini tamamladığını iddia ederek milyonlarca doların altyapı çalışmasına harcandığını belirtmişti.

Attığı mesajda yaptığını iddia ettiği icraatların bir de linkini paylaşan Soyer altına da "Söz verdik, yaptık. Birlikte başardık" ifadelerini yazmıştı. İzmir'de sağanak sonrası ortaya çıkan bu görüntüler Soyer'in yaptığını iddia ettiği çalışmaların asılsız olduğunu gözler önüne serdi.

Sağanak yağışın acı bilançosu ise gün ağarınca ortaya çıktı. Alsancak Birinci Kordon'daki ve Kıbrıs Şehitleri Caddesi'ndeki işyerleri, restoranlar, apartman girişleri ve araçlar sular altında kaldı. Venedik'e dönen Alsancak'ta birçok ev ve işyerinde yüz milyonlarca lira zarar meydana geldi.

İZMİRLİLERİ UMARSAMADI POLONYA'YA GİTTİ
Pazar günü Alsancak'a gelip yarım saat durduktan sonra ayrılan Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmirli afetzedeler yaralarını sarmaya çalışırken dün yine ortadan kayboldu.

Seferihisar Belediye Başkanlığı döneminde sıkça yurtdışına yaptığı iş seyahatleri nedeni ile eleştirilen Soyer'in bu kez Polonya'ya gittiği ortaya çıktı. Avrupa Gençlik Başkenti unvanının verileceği Polonya'nın Lublin şehrinde finalistler arasında yer alan İzmir'i temsil eden Soyer'in son dönemin en büyük felaketlerinden biri olarak değerlendirilen olay sonrası böyle bir yurtdışı gezisine gitmesi tepki çekti. Esnaf temsilcileri de su altında kalan işyerlerine maddi destek verilmesini ve taşkının etkilediği yerlerin özel bölge ilan edilmesini istedi.

İŞLEMİ FATURAYA YANSITACAKLARMIŞ
Fırtına ve yağış, alt yapı eksikliği ile beraber felakete dönüştü. Özellikle Alsancak Birinci Kordon'da ev ve işyerleri zarar gören esnaf ve vatandaşlar, bir an önce temizlik yapıp kepenk açmak için yoğun çaba harcadı. Cumhuriyet Meydanı yakınında, çalıştığı mekan sular altında kalan restoranın teknik şefi Osman Taşer (40) "Dalga karayı aşınca hep restoranımız sular altında kalıyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne defalarca söyledik. Dalganın karaya geçmemesi için 3 metre duvarı yükseltseler bunlar olmayacak. Çok basit ancak yapılmıyor. 150 bin zararımız var. Buzdolabındaki ürünlerimiz bozuldu, camlar kırıldı. Temizlik bitene kadar müşteri alamayacağız. Ciro kaybımız olacak. İZSU ekipleri deniz sularının doldurduğu foseptik çukurunu çekerken görevlilerin ilk sorduğu soru, 'Su aboneliğiniz var mı' oldu. 'Neden' dedik. Çünkü su faturanız olmasa suyu çekmeyecekler. İşlemi faturaya yansıtacaklarmış" dedi.

500 BİN LİRA ZARAR VAR
Yeni Asır'da yer alan habere göre; Restoranlarındaki zararın tahminen 100 bin lira civarında olduğunu anlatan Zafer Aksaç, "Elektrik tesisatımız ne durumda, buzdolaplarımız ne durumda bilmiyoruz. Buzdolabındaki mallarımız bozulmuş olabilir. Onları zararımıza eklemedik" dedi. Alsancak'taki terlik mağazası müdürü Füsun Bulur, "Elektronik eşyalarımız, mobilyalarımız ve ürünlerimiz zarar gördü. Ürünlerimizin yarısı kullanılamaz. 10 yıldır 4 kere su bastı. 500 bin lira zararımız var" dedi.

"KENDİ BAŞIMIZIN ÇARESİNE BAKIYORUZ"
Elektrikleri iki gündür kesik olduğundan çamur ve deniz suyunu tahliye etmek için cep telefonu ışığında çalışan ve yiyeceklerin tamamının çöpe gittiğini aktaran işletmeci Dindar Say, "Çok mağduruz. Kapalı olduğumuz günleri saymazsak, sadece 200 bin lira zararımız var. Altyapıda sıkıntı var. Yağmadan önce rögarlar temizlense daha iyi olur" dedi. Kıbrıs Şehitleri Caddesi'nde lokantan sahibi Gürhan Kiriş, "Yetkililerden kimse gelmedi. Kendi başımızın çaresine bakıyoruz" diye konuştu.

ÇAĞRI MERKEZİ NUMARASI VERİLDİ
Apartman görevlisi bir çocuk babası Yılmaz Koçtürk (51), "Yaşadığım yer kot altında. Gece 03.15'te su sesini duydum. Kameradan suyun yolu kapladığını gördüm. Telefonumu alıp kaçtım. O an sular gelmeye başladı. Eğer dışarı çıkmasaydım şu an yaşamıyor olabilirdim. 3 dakikayla hayatta kaldım. Verilmiş sadakam varmış. Tüm eşyalarım, evim sular altında kaldı. Suyun boyu evin içinde 4.5 metreyi buldu" dedi.

Otomobili su altında kalan Oya Erol ise, "Arabam koltuklara kadar su içindeydi. Hasarımız çok büyük. Belediyenin bu işi çözmesi lazım" dedi. Karşıyaka'nın Mavişehir ve Yalı mahallelerinde ise sular çekildi. Bazı esnafın ise deniz suyu nedeni ile işyerlerinde zarar gören bavul ve giyim benzeri eşyalarını satabilmek için ürünlerini yarı fiyatına satmaya başladığı göze çarptı. Dün akşam saatlerinde cep telefonlarına mesaj gönderen büyükşehir, ev veya işyerleri hasardan etkilenen vatandaşlar için çağrı merkezi numarası verdi.

Öte yandan "Yağmurluk giyip objektiflere poz vermekle bu işler çözülmez başkan" diyen işyeri sahipleri, Soyer'in yaşananları iklim krizine bağlayan açıklamalarına da isyan etti.

Her yağmurda aynı sorunla karşı karşıya kaldıklarını belirten esnaf "Tek suçlu iklim krizi mi? Belediyenin hiç mi suçu yok. Artık yeter. Suçu iklim krizine atmakla bu sorunlar çözülmez. Başkan bu işten bu kadar kolay sıyrılamaz. Artık laf değil icraat istiyoruz." dedi.

1873 yılında Kordon yapılırken ihale şartnamesinde 'Maksimum gelgitin en az 1.5 metre üzerinde olacak şekilde inşa edilecektir' maddesi vardır. Yani körfezin çöktüğü o yıllarda biliniyordu ve o yıllardan bu yıla körfezdeki su 1,5 metre civarında yükselmiş ve yükselmeye devam edecektir. Biz ne yapıyoruz? Hep ön tarafı yükselttiğimiz için arka taraflar çukurda kaldı" dedi.

LODOS DENİZİ YÜKSELTİYOR

Bu nedenle sahil şeridini her yağmurda su bastığını belirten Yaşar, "Bundan sonra da büyük su baskınları olacağını söyleyebilirim.

Şubat aylarında şiddetli lodos deniz seviyesini 60-70 santim şişirir. Bunlar bizim beklediğimiz şeyler. Tedbir alınmadığı sürece bu yükselimler daha sık devam edecektir. Böyle giderse 40 yıl sonra Fuar ya da Basmane'de de deniz suyu görürsek şaşırmayalım" dedi.

BELEDİYE SEYİRCİ KALMAYI TERCİH ETTİ
İzmir Büyükşehir Belediyesini yaşananlara seyirci kalmakla suçlayan Prof. Doktor Yaşar: "1.5 ay önce jeoloji mühendisleri odası ile bir görüşme yaptık. Bu konularla ilgili 22 Aralıkta bir Çalıştay yapma kararı aldık. Normal koşullarda konunun uzmanlarını belediyenin bir araya toplayıp ne tür önlemler alınabilir masaya yatırması lazımken iş bize düştü. Maalesef belediye yaşananlara seyirci kalmayı tercih etti." dedi.

Yaşar, bunun siyaset üstü konu olarak ele alınması gerektiğini belirtip: "Bu uzun soluklu bir iş. Alınan kararlar 3 senede 5 sene de hayata geçirilecek işler değil. Devamlılık şart. Arkadan gelen belediye başkanları da bu çalışmaları sürdürmeli." diye konuştu.

HOLLANDA DA ÇUKURDA AMA…
İzmir Kordon İş Adamları Derneği Başkanı Ömür Şanlı küresel ısınmaya bağlı olarak deniz suyundaki yükselmenin sadece İzmir'de değil dünyanın diğer ülkelerinde de yaşandığını söyledi. "İnşallah bir daha bunları yaşamayız" diyen Şanlı: "Hollanda denizin bir metre altında. Burada birçok önlem alınmış. Hiçbir şekilde mazeret olmadan insanlar yaşamlarına devam ediyorlar. Balıkçı Kasabası Valemdam, denizin bir metre altında ama hiçbir şekilde su baskınları olmuyor ya da yağmur yağdığında su birikmiyor, kaybolup gidiyor.

Meclis üyelerinden oluşan, içinde bilim adamlarının da yer aldığı bir heyet oluşturulabilir. Gidip buralarda incelemelerde bulunulabilir. Bu insanlar sorunu nasıl çözmüş bakılır, incelenir, benzer uygulamalar burada da yapılabilir. Kordon'da giderler denizin altında kalıyor. Bu giderler yükseltilip dalga kıranlar oluşturulması lazım ki deniz suyu dalgakırana çarpıp geri dönsün." diye konuştu.

TAKVİM UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
GÜNÜN DİĞER HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.