Yılmaz'ın 3 Nisan 2023'te Erzan'a gönderdiği mesajda, "Napıyorsun? Moji beni arıyor ki önce benim işimi halledecek vb. Sakinleştirmeye çalışıyorum. Moji'nin işini halledebilecek misin?" ifadeleri üzerine Erzan, "Bağırıp duruyor Tanın, bana deli gibi bağırıyor, 'İpini keseceğim senin. Benim işimi halledeceksin kaçıyorsun, gidiyorsun' diyor. Halledeceğim. Bugün ne gelirse herkesin işini halledeceğim." yanıtını veriyor.
Sanıklardan Nazlı Can'ın kullandığı telefona ilişkin bilirkişi raporu da dava dosyasına girdi.
Rehberinde kayıtlı "Tahir dayı" isimli kişiye 22 Nisan 2023'te mesaj gönderen Nazlı Can, "Dayıcığım hayırlı bayramlar. Olayları az çok duymuşsunuzdur. Olay çok büyük bizi de bir sürü yalanla kandırmış. İnşallah sonra detaylı konuşuruz, merak etmeyin beni ama dua edin." ifadelerini kullanıyor.
Sitelerinde yer alan haberlerin linkini telefonunda kayıtlı kişilere ileten Can'ın, "Canımm" diye kayıtlı kişiye el yazısıyla yazdığı, "Nuri bana en iyi avukatı bulsun, bankacılık kanunundan anlayan en iyi ceza avukatı. Avukat bulman şart. Candaş ne durumda, dışarıda neler oluyor ? Anneme yurt dışında olduğumu söyleyin" içerikli not da dava dosyasına konuldu.
Bankanın güvenlik kamera kayıtlarına ilişkin yapılan bilirkişi incelemesi de tamamlanarak hazırlanan rapor, dava dosyasına sunuldu.
SİLİNMİŞ VERİ TESPİTİ MÜMKÜN OLMAMIŞTIR
Söz konusu raporda, "Bankadan elde edilen ve raporun (a) bölümünde özellikleri yazılı dijital materyallere ait imaj export verilerinin incelenmesinde, DVR cihazlarından Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünce alınan export diskleri ve log kayıtları üzerinde yapılan incelemede, silinmiş veri tespiti mümkün olmamıştır." ifadeleri yer aldı.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanık Seçil Erzan'ın, bir bankanın Levent'teki şubesinde müdür olarak çalıştığı ve müşteki Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayalı 2 milyon dolar alarak yüksek kar vaadiyle yeniden kendisine iade edeceğini bildirdiği kaydediliyor.
İddianamede, müşteki Çeviker'e para karşılığında yazılı evrak verildiği, ancak daha sonra Çeviker'in Erzan'a ulaşmaya çalışsa da ulaşamadığı, durumu bankaya bildirdiği, banka tarafından araştırma yapıldığı, Erzan hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ifade ediliyor.
Sanık Erzan'ın bu yöntemle futbolcular, iş insanları ve çeşitli meslek gruplarından müştekilere, yüksek kar getirisi olan güvenilir bir fon bulunduğunu ve yine kamuoyunda tanınan Fatih Terim ve Hakan Ateş gibi isimlerin bu fona dahil olduğunu söyleyerek, müştekileri bu fona para yatırmaya ikna ettiği anlatılan iddianamede, gerçekte ise böyle bir fonun hiç olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.
İddianamede, Erzan'ın, müştekilerin verdiği paralara ilişkin sahte belgeler oluşturup, bu belgelere bankanın kaşesini ve ıslak imzasını atıp müştekilere teslim ettiği ve dolandırıcılık kastıyla hareket ettiği kaydediliyor.
SANIK ERZAN'IN 252 YILA KADAR HAPSİ İSTENİYOR
Sanık Erzan'ın "özel belgede sahtecilik" ve "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında, kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık" suçlarından 69 yıldan 226 yıla kadar hapsi istenen ana iddianamenin ardından hazırlanan yeni iddianameyle Erzan hakkında istenen hapis cezası da yükseldi.
Erzan'ın, 77 yıldan 252 yıla kadar hapsi talep ediliyor.
İddianamede, sanıklar Ali Yörük, Kerem Can, Hüseyin Eligül, Nazlı Can, Atilla Yörük ve Asiye Öztürk'ün ise aynı suçlardan 3 yıl ile 85 yıl arasında hapisle cezalandırılması isteniyor.
İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen dava kapsamında 2'si tutuklu 7 sanığın yargılaması sürüyor.