Tövbe nedir? Tövbe İstiğfar (Tevbe) Duası-(Türkçe-Arapça Okunuşu)

Tövbe ve İstiğfar duası, Müslümanların günahlarından arınma ve Allah'ın rahmetine ulaşma niyetiyle okudukları dualardır. Bu dualar, kişinin işlediği günahlar için içten bir pişmanlık gösterdiği ve aynı hataları tekrar etmeme kararlılığını ifade ettiği zaman manevi bir temizlenme sağlar. Hem kısa hem de uzun versiyonları olan bu dualar, okuyanın niyeti ve içtenliğiyle değer kazanır. Peki Tövbe istiğfar duası kısa, uzun nasıl okunur? Tevbe istiğfar duası Arapça okunuşu ve Türkçe meali nedir? Tevbe Suresi ne zaman okunur?

takvim.com.tr takvim.com.tr
Giriş Tarihi :27 Nisan 2024 , 14:42 Güncelleme Tarihi :18 Eylül 2024 , 11:53
Tövbe nedir? Tövbe İstiğfar Tevbe Duası-Türkçe-Arapça Okunuşu

İÇİNDEKİLER

İslam inancında, tövbe etmek, Allah'a yönelmek ve O'nun sonsuz merhamet ve bağışlamasını dilemek demektir. Tövbe, sadece günahların affedilmesini istemekle kalmaz, aynı zamanda kişinin manevi bir uyanış yaşamasına ve ruhsal olarak yenilenmesine yardımcı olur. Kuran-ı Kerim'de Allah, tövbe edenleri bağışlayacağını ve onlara merhamet edeceğini vaat eder. Bu nedenle, tövbe ve İstiğfar duaları, İslam'da özel bir yere sahiptir. Peki Tövbe istiğfar duası kısa, uzun nasıl okunur? Tevbe istiğfar duası Arapça okunuşu ve Türkçe meali nedir? Tevbe Suresi ne zaman okunur?
Tövbe ve İstiğfar duaları, Müslümanların manevi hayatında önemli bir rol oynar. Bu dualar, Allah'a yönelmek, O'ndan af dilemek ve daha iyi bir mümin olma yolunda ilerlemek için bir araçtır. İçtenlikle ve samimi bir niyetle okunduğunda, bu dualar bireyin ruhunu arındırır ve Allah'ın rahmetine daha yakın olmasını sağlar.

TÖVBE DUASI

Bu zamana kadar yapılan tüm günahlar için Allah'tan af dilemektir. Alla'ın affına sığınan tüm kullar İstiğfar duası ederek bir daha aynı günahları işlemeyeceğine dair Rabbine söz vermiş olur. Tevbe İstiğfar duası Türkçe okunabildiği gibi Arapça da okunabilmektedir. Tevbe duasını okuyacak kişi okumaya başlamadan önce gusül abdesti almalıdır, çünkü bu sünnettir. Abdest aldıktan sonra 2 rekat huşu ile namaz kılınır ve daha sonra dua İstiğfar duası 3 kez okunur. Peki Tevbe duası nasıl yapılır? Detayları haberimizde derledik.

Tevbe İstiğfar duası ile ilgili Kur'an-ı Kerim'de birçok hadis yer almaktadır. Kandil gecesinde Tevbe İstiğfar duası nasıl yapılır sorusu da birçok kişi tarafından merak ediliyor. Duayı okuyacak kişi okumaya başlamadan önce gusül abdesti almalıdır, çünkü bu sünnettir. Abdest aldıktan sonra 2 rekat huşu ile namaz kılınır ve daha sonra dua İstiğfar duası 3 kez okunur.

İSTİĞFAR DUASI ARAPÇA OKUNUŞU (Tevbe)

"Estağfirullah. Estağfirullah. Estağfirullahe'l-azîm el-kerîm, ellezî lâ ilâhe illâ hüve'l-hayyü'l-kayyûmü ve etûbü ileyhi, tevbete abdin zâlimin li-nefsihî, lâ yemlikü li-nefsihî mevten velâ hayâten velâ nüşûrâ. Ve es-elühü't-tevbete ve'l-mağfirete ve'l-hidâyete lenâ, innehû, hüve't-tevvâbü'r-rahîm."

İSTİĞFAR DUASI TÜRKÇE OKUNUŞU VE ANLAMI

"Ya rabbi! Bu ana gelinceye kadar benim elimden, dilimden, gözümden, kulağımdan, ayağımdan ve bilerek veya bilmeyerek meydana gelen bütün günah ve hatalarıma karşı tövbe ettim, pişman oldum. Küfür, şirk, isyan, günah ve kusur her ne türlü hâl vaki oldu ise, cümlesine tövbe ettim, pişmanlık duydum. Bir daha yapmamaya azm-ü cezm-ü kast ettim. Sen bu tövbemi kabul eyle. Nefsime uyup, şeytana tabi olup da aynı günah ve kusurları bir daha tekrar etmeme imkan verme, Yâ Rabbi. Bir daha iman ve ikrar ediyorum ki, Peygamberlerin evveli Âdem Aleyhisselâm, ahiri ise Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm, bu ikisi arasında her ne kadar peygamber gelip geçtiyse, Bunların cümlesine inandım, iman ettim, hepsi de haktır ve gerçektir. Bütün peygamberlere, onlara gönderilmiş olan İlâhi kitaplara ve içindeki emirlere şeksiz ve şüphesiz iman ettim, dilimle ikrar, kalbimle tasdik ediyorum ve yine iman ve ikrar ediyorum ki en son kitap Kur'ân-ı Azimüşşân ve en son Peygamber de Hazret-i Muhammed Aleyhisselâm'dır."

TEVBE SURESİ

Son iki âyet hariç Medine döneminde, Peygamber Efendimizin irtihaline yakın bir zamanda inmiştir. 129 âyettir. Sûre, adını Allah'ın kullarının tövbesini kabul edeceğini bildirdiği 104. âyetten almıştır. İlk âyette geçen "berâet" kelimesinden dolayı sûreye Berâe sûresi adı da verilmiştir. Başında besmele olmayan tek sûredir. Sûrenin başına besmelenin yazılmamış oluşunu bazı bilginler, onun bir önceki sûrenin devamı mahiyetinde oluşu ile açıklamışlardır. Sûrede başlıca, yaptıkları antlaşmalara bağlı kalmayan düşmanlarla ilişkilerin kesilmesi, antlaşmalara bağlı kalanlara karşı ise antlaşmalara bağlı kalınmasının gerekliliği; Tebük seferine hazırlık, Tebük seferi öncesi ve dönüşü sırasında münafıkların sergilediği iki yüzlü tavır, ehl-i kitapla ilişkiler, cizye ve zekât hükümleri, çölde yaşayan Arapların Kur'an talimatı karşısındaki tavırları, Kur'an'ın müslümanlar üzerinde oluşturduğu etki ve Hz. Peygamber'in müslümanlar adına duyduğu endişe söz konusu edilmektedir

TEVBE SURESİ FAZİLETİ

Diğer sûrelerden farklı olarak bu sûrenin başında "besmele"nin olmaması şu iki sebeple açıklanmaktadır: a) Bu sûrenin, aralarındaki anlam ve içerik yakınlığı itibariyle Enfâl sûresinin devamı olma ihtimali. Hz. Peygamber'den bu sûrenin Enfâl veya başka bir sûrenin parçası olduğuna dair bir açıklama nakledilmiş olmadığı için bu ihtimal zayıf bulunmuştur. Bu görüş şu açıdan da eleştirilmiştir: Eğer sebep bu olsaydı sadece Enfâl sûresinden bu sûreye geçerken besmele okunmaması gerekirdi, oysa bu sûreye başlarken de besmele okunmaz (Elmalılı, IV, 2442-2443). b) Sûrenin müşriklere ağır bir ihtarla ve –âyetin tefsiri sırasında açıklanacak sebeplere binaen– onlarla yapılmış antlaşmanın bozulup savaş ilân edilmesi tâlimatıyla başlaması. Bu izaha göre, besmele güven ve rahmetin ifadesi olduğundan iki zıt ifadenin birlikte okunması uygun görülmemiştir. Başka bazı sûrelerin de savaş buyruğu içerdiği (Derveze, XII, 66) veya "yazıklar olsun" gibi ifadelerle başladığı (Âlûsî, X, 61) gerekçesiyle bu izah eleştirilmişse de, başka bir sûrenin başında böyle şiddetli bir uyarı ve ahdi bozma ifadesi yer almamaktadır.

Bu konudaki izah farklılıkları bir yana, İslâm âlimleri bu sûrenin başında besmelenin yazılmaması ve okunmaması gerektiği hususunda fikir birliği içindedirler. Bunun herkesçe kabul edilen ortak sebebi Resûlullah'ın bu sûrenin başında besmeleyi yazdırmamış olmasıdır. Bu durum, Kur'an'ın hiçbir değişikliğe uğratılmaksızın, aynen Hz. Peygamber'den öğrenildiği biçimde sonraki nesillere aktarılması konusunda sahâbenin büyük bir titizlik gösterdiğini ve bu ulvî emanetin nesiller boyu özenle korunduğunu açıkça ortaya koyan kanıtlardan biri sayılmalıdır (Râzî, XV, 216; Mevdûdî, II, 179). Şu hususa da işaret edilmelidir ki, Tevbe sûresinde besmele çekilmemesi bu sûrenin başıyla ilgilidir. Şayet Kur'an okumaya bu sûrenin başından başlanacaksa sadece "eûzü" çekilir; daha sonraki bir âyetinden başlanacaksa eûzü ile birlikte besmele de okunur. Enfâl sûresinden Tevbe sûresine geçilirken ise eûzü-besmele okumaksızın kıraate devam edilir.