Kozan ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan Tuğçe Y., 2018'de annesine, 7 yaşından 15 yaşına kadar halasının eşi H.İ.'nin cinsel istismarına uğradığını söyledi. Konuşmaya şahit olan Tuğçe Y.'nin o dönem 6 yaşında olan en küçük kız kardeşi E.Y. (12) de aynı kişinin bir süredir kendisine de cinsel istismarda bulunduğunu söyledi. Ardından ortanca kız kardeş S.Y. (17) de H.İ.'nin istismarına uğradığını anlattı. Anne Canan Y. (40) ertesi gün savcılığa şikayette bulundu. Şikayetin ardından gözaltına alınan H.İ., işlemlerinin ardından çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklandı.
Cinsel istismara maruz kalan 3 kardeşten birisi
'8 YIL BOYUNCA SÜRDÜ'
Cumhuriyet Başsavcılığı'nın hazırladığı iddianamede mağdur 3 kız kardeşin ifadelerine dayanarak sanığın 'çocuğun cinsel istismarı', 'sarkıntılık suretiyle çocuğun cinsel istismarı' ve 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından yargılanması talep edildi. Adana 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ilk duruşmada mağdur Tuğçe Y. ifadesinde, "Sanık, halamın eşi olur. Tam tarih hatırlamıyorum. Fakat ilkokul 1'inci sınıftayken beni ve oğlunu bisikletle okuldan aldı. Beni bisikletin ön tarafına oturttu. Özel bölgeme dokundu. Daha sonraki süreçte yıllar içerisinde defalarca kalçama dokunma, sarılma, zorla dudağımdan öpme, odamda giyinirken gizlice seyretme gibi eylemleri oldu. Bu durum 8 yıl sürdü" dedi.
'UTANDIĞIM İÇİN ANLATAMADIM'
Mağdur S.Y. ise ifadesinde sanığın izin günlerinde evde olduğunu, çocuk odasına girip çıkarken dudağından öptüğünü, kalçasına vurduğunu, bilgisayardan kadınların göğüslerine baktığını gördüğünü, çıplak kadın resimleri ya da videosu izlediğini, bu tarz davranışlarının sayısını hatırlamamakla birlikte evde birileri olmayınca genellikle böyle şeyler yaptığını, utandığı için uzun bir süre annesine bunları anlatamadığını belirtti.
Cinsel istismara maruz kalan kardeşlerden bir diğeri.
'SAPIKLIKLAR YAPTI'
Mağdur E.Y. ise sanığın kendisine sapıklıklar yaptığını, gösterilen resimlerden göğsünü kastederek o bölgelerine dokunduğunu, yine gösterilen resimlerden erkek cinsel organını kastederek sanığın o bölgelerini gördüğünü, dudağını ve yanağını öptüğünü, kendi cinsel bölgelerine dokundurduğunu ve daha ileriye gittiğini, bu olaylar yaşanırken ana sınıfına gittiğini, 6 yaşında olduğunu beyan etti. Sanık H.İ. ise üzerine atılı suçlamaların hiçbirini kabul etmediğini belirterek, "Eşim benden boşanmak istiyordu ben ise istemiyordum. Şart koşmak için bu tür iddialarda bulunduklarını düşünüyorum. Mağdurlara yönelik bir cinsel istismarım olmamıştır. Suçsuzum" dedi.
OLAY ANLATIMI, BEDEN DİLİ VE DUYGU DURUMU TUTARLI
Mağdurların avukatı, mahkemeye S.Y.'nin beyanlarına itibar edilmesini engelleyecek akıl hastalığının olmadığı, mağdurun olayı anlatımı, beden dili ve duygu durum arasında bir tutarsızlık gözlenmediği, beyanlarının kurgu olduğu yönünde bir izlenim oluşmadığına dair raporu ile Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı'nın mağdur Tuğçe Y.'nin olaya bağlı olarak 'travma sonrası stres bozukluğu' tanısı konulduğu, maruz kaldığı iddia edilen cinsel istismar nedeniyle ruh sağlığının bozulduğuna dair raporunu mahkemeye sundu.
TOPLAM 26 YIL HAPİS CEZASI
Ara duruşmaların ardından 2019'un mart ayında görülen karar duruşmasında mahkeme heyeti, sanığa, S.Y.'ye yönelik sarkıntılık suretiyle 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 5 yıl 2 ay 15 gün, Tuğçe Y.'ye yönelik 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan 10 yıl 5 ay, E.Y.'ye yönelik 'çocuğun cinsel istismarı' suçundan ise 10 yıl 5 ay olmak üzere toplam 26 yıl hapis cezası verdi. Sanık avukatının itirazı üzerine karar Yargıtay'a taşındı.