Bir maddenin kokusunu algılayabilmemiz için o maddenin uçucu moleküllerinin havada asılı kalarak burnumuzdaki reseptörlere ulaşması gerekir. Katı maddeler, sıvılara kıyasla bu uçucu moleküllerin salınımında daha cimridir. Bu nedenle, organik bileşikler gibi daha uçucu yapılara sahip maddeler kolayca kokular üretebilirken, metaller gibi inorganik bileşikler bu konuda oldukça ketumdur.
METALLERİN KOKUSUZLUĞU VE BİLİMSEL AÇIKLAMALAR
Katı metallerin altında yatan bilimsel gerçek, buharlaşma eğilimlerinin çok düşük olmasıdır. Normal koşullar altında, metallerin uçucu bileşenlerinin oluşumu ve buharlaşması beklenmez.
Dolayısıyla, metallerin kendilerinin bir kokusu olmaz. Ancak metal yüzeylerle temas ettikten sonra hissettiğimiz metalik koku, aslında metallerin kendilerinden değil cildimizdeki bileşenlerle olan kimyasal etkileşimlerden kaynaklanır.
Yapılan araştırmalar, metal objelere dokunan insanlarda ciltte bulunan ter ve yağlar ile metal iyonlarının reaksiyona girmesi sonucu aldehit ve keton gibi kimyasal bileşiklerin oluştuğunu ortaya koymuştur.
Bu bileşikler metalik kokuya sebep olan asıl faktörlerdir.
Ayrıca demir iyonlarının benzer bir kimyasal süreci tetikleyerek "kan kokusu" olarak adlandırılan ve mantar kokusuna benzer bir aroma üreten 1-okten-3-on (OEO) molekülünün oluşumuna katkı sağladığı gözlemlenmiştir.