Mersin'in Erdemli ilçesinde yazlık bir sitede yaşandı.
6GÜNDÜR KAYIP OLARAK ARANIYORDU
47 yaşındaki 2 çocuk annesi matematik öğretmeni Derya Demir'den 6 gündür ailesi haber alamadı. 6 gündür yapılan aramalara rağmen bulunamayan Demir'in cenazesi dün sitede babasının evinin karşısındaki yazlık dairede bulundu.
Eşyalı yazlık daireden gelen kötü kokular üzerine kayıp kadının aile bireyleri tarafından çağrılan çilingirle kapı açıldı. Kapı açıldığında kayıp öğretmenin cansız bedenine ulaşıldı. Jandarma ve savcının yaptığı inceleme sonrasında kadının cansız bedeni otopsi için önce ilçe devlet hastanesine ardından da Mersin Adli Tıp Kurumu'na sevk edildi. Yapılan otopside kadının boğaz kısmından iki kez bıçaklanarak öldürüldüğü belirlendi.
ŞÜPHELİ TUTUKLANDI, CİNAYETİ KADININ AYRILMAK İSTEMESİ ÜZERİNE İŞLEMİŞ
İl Jandarma Komutanlığı Jandarma Suç Araştırma Timi ve Erdemli İlçe Jandarma Komutanlığı ekiplerinin yaptığı çalışmada bekar olan Demir'in, özel bir kurs merkezinde öğretmen olan erkek arkadaşı M.O.'nun cinayeti işlediğini belirlendi. Jandarma tarafından Konya'da düzenlenen operasyonla yakalanan şüpheli M.O. Mersin'in Erdemli ilçesine getirilerek adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkartılan şüpheli tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Cinayeti itiraf eden zanlı M.O.," Derya 'ben ayrılmak istiyorum' dedi ve evin dış kapısına yöneldi. Evin kapsını açmaya çalıştı ben de kapıyı tutarak engel olmaya çalıştım. Kapının yanında ayakkabılıkta küçük bir bıçak gördüm. Bıçağı korkutmak amaçlı Derya'ya doğru tuttum. Derya'da bana 'Ben bıçaktan korkmam' dedi. Ben bıçağı Derya'nın omzuna saplamaya çalıştım, fakat Derya refleksle boynunu çevirince bıçak boynuna saplandı, yere düştü. Ne yapacağımı bilemedim. Evden çıktığımda Derya'nın yaşayıp yaşamadığını bilmiyordum. Kapıyı çektim çıktım" dediği öğrenildi.
ÖLDÜRDÜĞÜ SEVGİLİSİNİN MAAŞ KARTIYLA BAŞKA BİR OTELDE TATİL YAPMIŞ
Olaydan 2 gün önce Derya'nın maaş kartını kendisine olan borcu nedeniyle verdiğini iddia ederek savunmasına devam ettiği öğrenilen zanlının ifadesinin devamında ise "Bu kart ile önce konaklama yaptığım pansiyonun 10 bin 400 TL'sini ödedim. Olaydan sonra 2 gün bir apart otelde kaldım. Bu süre zarfında harcamalarımı Derya'nın verdiği karttan yaptım. Daha sonra Konya'ya döndüm. Ben Derya'yı sevdim evlenmek istiyordum. Böyle bir olayın gerçekleşmesini istemezdim. Benim kesinlikle öldürme kastım yoktu. Sadece kendisini korkutmak istemiştim" ifadelerini kullandığı ortaya çıktı.
Öte yandan Derya öğretmenin cenazesi bugün Karaman'da defnedildi.
"ANNEMİN ÖLÜSÜNÜN KARŞI EVİNDE 5 GÜN BOYUNCA UYUDUK"
Derya Demir'in oğlu Oğuz Üzüm, ''Annem vahşice katledilip, üzerine iki tane kapı kilitlendi. Biz annemin ölüsünün karşı evinde 5 gün boyunca uyuduk, annemi her yerde aradık. Bu canilik son bulsun. Annemin katili, kravat takıyor diye içeriden çıkamasın. Derya Demir için adalet diyorum. Bütün kadınlar için adalet. Katiller içeriden çıkamasın artık'' dedi.
"KADIN CİNAYETİNİ ÖNLEMENİN TEK YOLU EĞİTİM"
Derya Demir'in babası Mahmut Demir de ''Son yıllarda yükselen bu kadın cinayetini önlemenin tek yolu eğitim, eğitim, eğitim. İnsanların kadın, erkek eşitliğini kabul etmesi, artı elmanın iki yarısı. Bir yarısını aşağıya, bir yarısını yukarıya çektiğiniz zaman toplumsal eşitsizliğin bir yansıması bu. Umarım eğitimle bütün toplum kesimlerinin, bu konuyu daha özenle hem çocuklarını yetiştirmeleri, gençlerin de artık söylemeye dilim varmıyor; ama eşitliği içine sindirerek kabul etmeleri. Devletin de toplumda yaşanan şiddet ve eşitsizliği ortadan kaldırmak için her türlü tedbiri alması. Kadın cinayetleri son bulsun. Böyle bir son hiç kimseye yakışmıyor. Hiçbir canlıya yakışmıyor. Onun için kadın cinayetlerinin son bulması için, devlet dahil toplumun her kesimi elini düşünmesi gerekiyor. Umarım son olur ve bundan sonra hiçbir kadın katledilmez'' diye konuştu.
"İYİ HAL OLMAMALI"
Eski eş Muharrem Özün ise ''Ben 20 yıl bir hayat paylaştım. Bir şekilde ayrıldık. İnsanlar ayrılabilir; ama her insanın yaşama hakkı var. Kadın veya erkek fark etmez. 20 yıl, iki tane çocuk bana verdi, gül gibi pırlanta gibi. Ben onların emanetine sahip çıkmak için geldim. Ne yazık ki bu ahlaksız, bu sapığın, ilk ifadesini okudum. 'İyi hal' indirimi almak için elinden geleni yapmış. Fakat unutmamak gerekiyor, bu bir canlı, hayvan da olabilir, kedi de olabilir, bitki de olabilir. Bir canlının hayatını alıyorsan, bunun 'iyi hali' olmaz, olmamalı. Artık elimizi taşın altına sokalım. İnsanlar rahat rahat ekmek almaya gidemeyecek mi? Kadın veya erkek fark etmiyor. Bir sürü çocuk da katlediliyor. Yaşayamayacak mı? Ne istediniz benim eşimden. Yıllarca evinden işine, işinden evine başka bir şey yoktu. Ne istediniz veya bir başka insanlar ne istiyorsunuz? Her şey para mı? Her şey makam mı? O makamlara oturanlar, artık o makamların gereğini yapsınlar. Çünkü en son makam burası, burada hesap verecekler. Onların hesabı daha ağır olacak. Benim eşim melek oldu gitti, Allah çocuklarıma ömür versin ama yeter'' dedi.
"BUNA SADECE KADIN CİNAYETİ DİYEMEYİZ"
CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Osmaniye Milletvekili Asu Kaya da sadece ağustos ayında onlarca kadının katledildiğini belirterek, ''Buna sadece kadın cinayeti diyemeyiz. Ağustos ayında sadece Karaman'da Derya'mız, Balıkesir'de Eylem, Tekirdağ'dan Elif, Muğla'dan Senem, Küçükçekmece'de Öznur, Bağcılar'dan Kıymet, Ankara Mamak'tan Zülbiye, Tekirdağ'dan Sedef, Arnavutköy'den Serpil, Mersin'den Pınar, adlarını tek tek bilmediğiniz bu kadınlar, bir katliama kurban gittiler. Artık sadece kadın cinayetinden bahsedemiyoruz. Baktığınızda sadece ağustos ayında onlarca kadın, erkek cinayetine kurban gitmiş, vahşice katledilmiş. Bunun bir insanın yapabileceğine inanamıyoruz. İnsan demek mümkün değil. Tabii bu gücü nereden alıyorlar. Biz biliyoruz ki bu gücü, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde bir kadına yumruk atan, kaşını patlatan o yumruktan alıyorlar aslında bu gücü" diye konuştu.