Narin Güran cinayetinde flaş gelişme
Yemekten sonra saat 13.00 sıralarında kardeşim Narin saate bakarak anneme Kuran kursunun vaktinin geldiğini söyledi. Hatta annem havanın sıcak olması sebebiyle gitme dedi ama Narin hem arkadaşları hem de kuzenlerimiz olan Hatice ve Fatma gittiği için ısrarla gitmek istedi. Daha sonra Narin Kuran kursuna gitmek üzere evden ayrıldı. Bende yol yorgunu olduğum için oturduğumuz odada klimada olduğundan uyudum. Uyurken telefonumu da uyuduğum koltuğun hemen yanına bırakmıştım. Telefonumun şarj durumunu hatırlamıyorum. Uyuduğum esnada hiç uyanmamıştım ancak tam olarak hatırlamadığım bir saatte Arguvan'dan arkadaşım olan Halil beni aradı.
Onunla yarı uyur vaziyette konuştum sonrasında tekrar uyumaya devam ettim. Telefonla konuşmak için uyandığında uykudan etrafıma hiç bakmadığım için annem ve kardeşlerimin nerede olduğunu ya da ne yaptığını hatırlamıyorum. Hatırladığım kadarıyla saat 16.00 civarlarında uyandım. Uyuduğum esnada annemin evden çıkıp çıkmadığını hatırlamıyorum çünkü çok yorgun olduğumdan telefonum çalana kadar deliksiz uyumuştum. Telefon çaldığında da kısaca konuşup hiç etrafıma bakmadan uyumaya devam ettim. Uyandığımda annem yarında Hediye GÜRAN ile beraber oturuyordu. Hediye GÜRAN'ın evimize kaçta geldiğini hatırlamıyorum.
Kardeşlerim Muhammet ve Eren'de aynı şekilde annemin telefonu ile oyun oynamaya devam ediyorlardı. Ben uyuduğum esnada kardeşlerim Muhammet ve Eren'in benim telefonumdan oyun oynayıp oynamadığını bilmiyorum ancak telefonumun şifresini bildikleri için ve oynadıkları oyunda yüklü olduğu için oynamış olabilirler. Diğer ağabeyim Baran ile kardeşim Osman'ın telefonlarından da zaman zaman kardeşlerim oyun oynarlardı ancak onların şifrelerini bilip bilmediklerini hatırlamıyorum.
Ben uyandıktan sonra Hediye yengeme "hoş geldin" diyerek kısaca konuştuktan sonra evden çıktım. Çeşmenin olduğu tarafa doğru gittim ve orada ağacın dibinde oturdum. Oturduğun esnada yanıma halam Azize KAYA'nın oğlu olan Tahir KAYA geldi. Onunla biraz konuştuktan sonra Sofi Markete giderek kendime bir adet enerji içeceği aldım. Aldığım sırada köylümüz olan zihinsel engelli Süleyman'da bakkala geldi. I adet enerji içeceği de Süleyman'a alarak bakkaldan çıktım. Bakkaldan çıktıktan sonra arkadaşım Muhammet YAĞMUR'u gördüm. Onunla konuştuk. Ardından yanımıza Kerem GÜRAN, kardeşim Muhammet, Tahir KAYA geldiler.
Narin Güran cinayetinde flaş gelişme
Bir süre sonra üvey babaannem Süheyla GÜRAN yanımıza geldi. Kendi samanlarının taşınmasını istedi. Kardeşim ve diğerleri yorgun olduklarını söyleyerek kabul etmediler. Daha sonra diğerleri yanımızdan ayrıldı sadece ben ve Muhammet YAĞMUR isimli arkadaşım kaldık. Sonra yanımıza yine köylümüz olan Şevket KAYA, zihinsel engelli olduğunu belirttiğim Süleyman KAYA ve kuzenim Muhammet KAYA geldiler. Onlarla da ayak üstü sohbet ediyorduk. Şevket KAYA ve Muhammet YAĞMUR evlerine gitmek üzere yanımızdan ayrıldılar.
Bir süre sonra ben, Muhammet YAĞMUR'un arabasını çıkardığını gördüm. Hatta Muhammet'e beni de eve bırakmasını söyledim. Muhammet kendisine uzak olacağı için eve bırakamam arabayı yıkayacağım dedi. Önce okulun olduğu yerde inmeyi düşündüm. Orada üvey babaannem Süheyla'nın çocuklara saman taşıttığını gördüğüm için bana da taşıtır düşüncesiyle inmedim. Muhammet YAĞMUR beni caminin orada bırakmasını söyledim. Caminin oraya geldiğimizde indim. Oradan evimize doğru çıktım.
Eve gittiğim saati tam olarak hatırlamıyorum ama ikindi vaktinden sonraki bir zamandı. Eve gittiğimde annem vardı ve mutfağa gidiyordu. Kardeşlerim evde değillerdi. Eve gittiğimde saatin kaç olduğunu hatırlamıyorum. Eve gittikten sonra kardeşim Osman'ı arayarak bana terlik almasını istedim. Hatta telefonumun şarjı az olduğu için bana ulaşamazsan annenin telefonuna terliğin fotoğrafını gönder diye de tembih ettim. Daha sonra annem yanıma gelip babamı arayarak yemeğe gelip gelmeyeceklerini sormamı istedi."
Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ın ifadesi
"O esnada telefonumun şarjı bitti ve telefonum kapandı. Telefonumu şarja taktım ancak telefon şarjda kapalı vaziyetteydi. O nedenle annemin telefonundan aradım. Babam ve annem telefonda konuştular. Babam yemeğe yetişemeyeceklerini söyledi. Annem yemek hazırlarken bana ahırın penceresinden hindilerin çıktığını söyledi. Bende penceresini kapatmak için dışarı çıktım. Dışarı çıktığımda tepede Ufuk KAYA, Furkan KAYA ve Ferhat KAYA'yı gördüm. Beni yanlarına çağırdılar ancak köpekleri havladığı için yanlarına gidemedim. Yarı yola kadar gittim. Ufuk KAYA ve Ferhat KAYA'da bana doğru geldiler. Geldiklerinde tokalaştık ve sohbet ettik. Sonrasında ben Ufuk KAYA ile birlikte ahırımızın hemen yanındaki tepeye gittik. Tepede dururken aşağıda Yusuf KAYA'yı gördük. Ufuk, Yusuf KAYA'ya seslendi ve yanımıza çağırdı.
Yusuf geldikten bir süre sonrada Furkan KAYA geldi, bir sürede onlarla konuştuk ve sonrasında annem seslenerek beni ahırın yanına çağırdı. Ahırın yanına gittiğimde öncelikle ahırın penceresini kapattım. Sonrasında annem ile beraber hindileri içeriye bıraktık. Ahırda dikkatimi çeken bir dağınıklık ya da başka bir durum olmadı. Hindileri içeri koyduktan sonra ben tekrar arkadaşlarımın yanına tepeye doğru yöneldim. Annem de hatta arkamdan gelerek o sırada sigara içen arkadaşlarıma içmemeleri için nasihatte bulundu. Sonrasında annem eve doğru gitti. Bende bir süre daha onlarla oturdum. Akşam olmaya başladığı için ayrılalım dediler. O esnada kardeşim Muhammet'te cami tarafından eve doğru geliyordu. Onu da alarak eve geldim. Eve geldiğimde kardeşim Eren ve annem evdelerdi. O esnada saatin kaç olduğunu tam olarak hatırlamıyorum ancak akşam ezanı okunuyordu. (21 Ağustos tarihindeki namaz vakitleri incelendiğinde akşam ezanının 19.11 olduğu görüldü) Annem sofrayı serdi. Mutfağa giderken bana Narin nerede diye sordu. Bende Narin'i görmediğimi söyledim.
Daha sonra annem telefonunu isteyerek önce Kerem GÜRAN'ı aradı ancak telefonu kapalı olduğu için onunla konuşamadı. Sonra Hediye GÜRAN'ı aradı ancak o da görmediğini söyledi. Daha sonra evden dışarı etrafa bakmak için tepeye doğru çıktık. Bizim tepeden Maşallah GÜRAN'ın evi göründüğü için annem onlara seslenerek Narin'i sordu. Onlarda olmadığını söylediler. Daha sonra kardeşim Muhammet ile camiye doğru indik. Kardeşim Muhammet'i halam Azize'nin evine bakması için gönderdim. Bende etrafta seslenerek kardeşimi aramaya başladım. Bir süre sonra zaten köylülerde kayıp olduğunu duyunca aramaya başladılar.
Kardeşim Narin gelinliği merak ettiği için amcam Erhan'ın evine gitmiş olabileceğini düşünerek onunda evine gittim. Evin etrafına baktığımda kimseyi göremedim. Daha sonra tekrar camiye doğru döndüğümde babam Arif GÜRAN'ın geldiğini gördüm. Babamı kimin ne zaman arayıp haber verdiğini bilmiyorum. Zaten benim telefonumun şarjı bittiği için yukarıda belirttiğim gibi evdeydi. Şarja takılı vaziyetteydi. Babamda geldikten sonra herkes Narin'i aramaya başladı. Bir süre sonra da Jandarma köyümüze geldi. Jandarmayı kimin aradığını bilmiyorum. O saatten sonra hepimiz köyün her yerinde kardeşim Narin'i arıyorduk.
Narin Güran cinayetinde flaş gelişme
Aramanın ilk günlerinde dikkatimi çeken bir durum hiç olmamıştı. Herkes Narin'i arıyordu. İlk gece bir yerde uyumuş olabileceğini düşündüğümden sabahı bekledik. Sabahta bulamayınca kanala düşmüş olabileceğini düşündük ancak orada da bulamadık. Zaten üçüncü günden sonra Jandarma ekipleri arama yaptıkları için çalışmaları etkilememek için artık bize arama faaliyeti yapmamamızı söylediler. Ben arama çalışmalarında evde veya çevrede herhangi bir söylenti duymadım. Aile zaten toplansa da biz yaşımız itibariyle katılmazdık. Aramaların 4.günü Jandarma ekipleri beni aldılar. Sonraki süreç ile ilgili bilgim yoktur.
Aramaların 9.günü yani 29/08/2024 tarihinde serbest bırakıldım. Sonraki süreç ile ilgili bilgim yoktur. Serbest bırakıldıktan sonra köye geldiğimde Hüseyin GÜRAN'ın evine gittim. Ailemde oradaydı. Aile büyüklerinin büyük kısmı oradaydı ancak Salim GÜRAN'ın orada olup olmadığını hatırlamıyorum. Bana ne olduğunu aile büyüğümüz Hüseyin öncelikle sordu. Bende kolumdaki iz, gözümdeki morluktan bahsettim. Bunlarda kolumdaki izi ben kendim Narin kayıpken üzüntüden yaptığımı söyledim. Gözümdeki morluğunda hem sinirden kendime vurmamdan ya da mısır tarlasında arama yaparken olabileceğini söyledim. Sonraki süreçte de olayla ilgili kimsenin ne konuştuğunu hatırlamıyorum. Ailemden olayla ilgili tahminde bulunan benim yanımda hiç olmadı.
Narin'in bulunduğu gün olan 8 Eylül tarihine kadar da ailemden ve çevremden dikkatimi çeken şüphelendiğim hiçbir durum olmadı. 8 Eylül tarihinde de ben camide olduğum esnada bir gazetecinin söylemesi üzerine olayı öğrendim. Önce inanmak istemedim ancak sonra gazeteci bakanın açıklama yaptığını bize göstermesi üzerine haberdar oldum. Sonra eve doğru ağabeyim Baran'la birlikte gittik. İlk anda evdekilerin haberi yoktu. Ben kardeşlerimi alarak teyzemlere doğru gittik. Oradan bir telefon aldım ve canlı yayına girdim, haberi gördüm."
Narin Güran'ın ağabeyi Enes Güran'ın ifadesi
"Eve döndüğümde herkesin ağladığını görünce bende ağlamaya başladım. O sırada ben bizim evin balkonunda iken kadınların kavga ettiğini gördüm. Oraya gittiğimde teyzem Yaser ve Melike'nin tartıştığını gördüm. Onları ayırırken ne olduğunu sorduğumda teyzem bana Melike GÜRAN'ın "ben böyle olacağını biliyordum "şeklinde konuşması üzerine tartıştıklarını söyledi. O sırada Birsen'de teyzem Yaser'e saldırmaya çalışıyordu. Maşallah GÜRAN'da gelip araya girince ayırdık. Maşallah GÜRAN, kızları Melike ve Birsen'i uzaklaştırdı. Bende teyzemi biraz uzaklaştırdım ve bizim eve götürdüm. O esnada bir kadın" erkekler sizin yüzünüzden birbirine girdi" diyerek bağırdı ancak bunu kimin söylediğini görmedim. Ben o gün bir süre sonra Jandarma tarafından alındım ve bugüne kadar da gözaltında bulunmaktayım."
+24/08/2024 tarihinde kollukta alınan bilgi sahibi beyanı okunarak soruldu:
Her ne kadar kardeşim Narin'i saat 16.30 sıralarında aramaya başladığımı söylemiş isem de o tarihte Narin'in kaybolmasının ve bulunamamasının üzüntüsüyle vakitleri ve yaşadıklarımı tam olarak hatırlayamadığımdan o şekilde beyanda bulunmuştum ancak şu an verdiğim ifade bu husustaki en doğru ifadedir.
+25/08/2024 tarihinde kollukta alınan bilgi sahibi beyanı okunarak soruldu:
Her ne kadar kardeşim Narin'i saat 16.30 sıralarında aramaya başladığımı söylemiş isem de o tarihte de yine tam olarak hatırlayamamışım ben bir önceki gün ifade vermiş olsam da 25/08/2024 tarihinde tekrar gitmemin sebebi tam olarak her şeyi anlatmak içindi ama saat kısmının ve o sıralarda görüştüğüm kişiler kısmını yine hatırlayamadım.
+Anne Yüksel GÜRAN ile baba Arif GÜRAN arasında saat 17.50'de gerçekleşen görüşme gösterilerek soruldu:
Ben annem okuma yazma bilmediği için ben arayarak telefonu anneme verdim. Annemle babanda hatırladığım kadarıyla yemeğe babamın yetişip yetişemeyeceği konusunda konuşup tahminimce 15-20 saniyelik bir görüşme yaptılar. Daha sonra da telefonu kapattılar. Kayıtlarda görüşmenin neden uzun görüldüğünü bilmiyorum. Annem babama benim gördüğüm görüşmede herhangi bir şey anlatmadı.
+Ömer SUSANBAĞ isimli şahsın 28/08/2024 tarihinde alınan ifadesi okunarak soruldu:
Ben o gün söz konusu bakkala giderek dediğim gibi enerji içeceği almıştım. Bakkal açıktı ve bakkal sahibi işinin başındaydı. Bizim kendisiyle herhangi bir husumetimiz, sıkıntımız yoktur. Neden bu şekilde ifade verdiğini bilmiyorum. Bakkalın o tarihte açık olduğuna Muhammet KAYA, Tahir KAYA, Muhammet YAĞMUR gibi arkadaşlarımda şahittir.
+Kardeşi Osman ile annesinin telefonunda yaptığını söylediği görüşmesi tekrar hatırlatılarak neden annesinin telefonuna kardeşini yönlendirdiğini ve telefonunun evde bulunmasına rağmen o anda şarja takmadığı hususu soruldu:
Ben kardeşim Osman'a şarjım bitebilir, terlik fotoğrafi gönderirsen annemin telefonuna gönder" şeklinde neden beyanda bulunduğumu anlamlandıramadım. O an telefonumun şarjı çok azaldığı için kardeşim gönderirse göremeyeceğimi düşünerek annemintelefonuna göndermesini söyledim.
+Anne Yüksel GÜRAN ile baba Arif GÜRAN arasındaki görüşmenin gerçekleştiği saatten sonra da telefonunun bir süre açık olduğunu gösterir HTS kayıtları hatırlatılarak soruldu:
Benim telefonum yukarıda beyan ettiğim gibi annem, babamı aramak için istediği anda kapanmıştı. Kayıtlarda neden bu şekilde göründüğünü bilmiyorum.
+Şüphelinin cep telefonunda yapılan incelemede şahsın tespit olunan Whatsapp görüşme içerikleri okunarak soruldu:
Sormuş olduğunuz Whatsapp görüşmelerini hatırlamıyorum. Ben Whatsapp üzerinden olay günü kimseyle görüştüğümü hatırlamıyorum. Zaten şarjım azalmaya başladığı için eve doğru gelmiştim. O esnada da kimseyle konuşup konuşmadığımı hatırlamıyorum. Babamla, ağabeyimle ya da kardeşim Osman ile Whatsapp üzerinden konuşup konuşmadığımı hatırlamıyorum.