Z Kuşağı, sosyal medyanın etkisiyle daha genç yaşta kozmetik müdahalelere yöneliyor ve bu durum, görünüşlerinde yaşlanma belirtilerini hızlandırabiliyor; Dr. Sonia Khorana'nın Health & Wellness Journal'da (2024) belirttiğine göre, aşırı kozmetik işlemler gençlerin yaşlarından büyük görünmelerine yol açabiliyor.
Fotoğraflar: Takvim Fotoğraf Arşivi
Gençler, sosyal medyada sürekli gördükleri güzellik standartlarına yetişmek için çok daha erken yaşlarda kozmetik prosedürlere başvuruyor. İngiltere'de 18 yaş altındaki kişilere 2020 yılında yaklaşık 41.000 botoks benzeri işlem yapıldığı tahmin ediliyor. Dr. Sonia Khorana, bu tür işlemlerin, genç bireyleri daha yaşlı göstermesine neden olabileceğini belirtiyor. Dermal dolgular, yüze hacim kazandırmak için harika olabilirken, aşırı dolgu kullanımı gölgeler oluşturarak kişinin yaşından büyük görünmesine yol açabilir. Kardashian ailesinin etkisi altında kalan birçok genç, yaşına uygun olmayan dolgu işlemleriyle daha büyük bir görünüme sahip olabiliyor.
Sosyal medyada popüler hale gelen cilt bakımı ürünleri, özellikle genç yaşlarda cilt bariyerine zarar verebilir. Retinol ve kimyasal peeling gibi güçlü içeriklerle yapılan cilt bakımları, genç ciltler için gereksiz olabilir ve bu durum, cildin kuruyup daha yaşlı görünmesine yol açabilir. Z Kuşağı, cilt bakımına diğer tüm yaş gruplarından daha fazla para harcıyor; yılda yaklaşık 466 sterlin! Dr. Khorana, genç ciltlerin güçlü yaşlanma karşıtı ürünler yerine temizleyici ve nemlendirici gibi temel ürünlerle yetinmesi gerektiğini vurguluyor. SPF kullanımı ise en iyi yaşlanma karşıtı ürün olarak öne çıkıyor.
Gençler arasında veganlık, meyve suyu detoksu ve yüksek proteinli diyetler oldukça popüler. Ancak belirli besin gruplarını kesmek, genel sağlık ve görünüm üzerinde olumsuz etkilere yol açabiliyor. Dr. Ahmed El Muntasar, karbonhidratları tamamen kesmenin veya yeterince protein tüketmemenin yüz yağının dengesiz dağılmasına neden olabileceğini ve yüz hatlarının zayıf görünmesine yol açabileceğini belirtiyor. Bu durum, genç yaşta yüzde çökme ve yaşlı bir görünüm yaratabiliyor.
Z Kuşağı'nın %43'ü solaryum kullanıyor, bu da cildin UVA ışınlarına maruz kalmasına yol açarak hızlı yaşlanmayı tetikliyor. Sosyal medyada solaryum kullanımı normalleşmiş durumda ve TikTok'ta bu durum başlı başına bir içerik türü haline geldi. UVA ışınlarına maruz kalmak, ciltteki kolajeni parçalayarak kırışıklıkların daha erken yaşta ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Solaryumun tehlikeleri bilinse de, bu alışkanlık hızla yayılmaya devam ediyor.
Vaping, gençler arasında giderek yaygınlaşan bir alışkanlık haline geldi. 2021'den bu yana İngiltere'de 18-24 yaş arası gençlerin %35'i nikotin bazlı buharlı sigara kullanıyor. Dr. El Muntasar, nikotinin ciltteki kolajeni parçaladığını ve bu durumun cildin esnekliğini kaybetmesine neden olduğunu belirtiyor. Ayrıca vaping, tıpkı sigara gibi ağız çevresinde kırışıklıkların oluşmasına yol açabiliyor. Nikotin kullanımını bırakmak, gençlerin cilt sağlığını koruması açısından kritik öneme sahip.
Z Kuşağı, diğer nesillere göre daha fazla stres ve anksiyete hissettiğini bildiriyor. Bir ankete göre, Z Kuşağı iş yerinde en fazla stres yaşayan demografik grup ve %98'i tükenmişlik belirtileri gösteriyor. Stres hormonu kortizol, ciltteki kolajeni parçalayarak cildin elastikiyetini kaybetmesine ve daha hızlı yaşlanmasına neden oluyor. Aynı zamanda saç dökülmesi gibi sorunlara yol açarak gençlerin daha yaşlı görünmesine sebep olabiliyor.
