Bebek acil hastalarını anlaşmalı hastanelere sevk ederek haksız kazanç sağlamakla kalmayıp 12 bebeğin hayatını kaybetmesine, 3 bebeğin de yaralanmasına neden olan 2'si doktor, bazıları 112 Acil Çağrı Merkezi çalışanı 'Yenidoğan bebek çetesi' hakkında soruşturma tamamlandı. Örgüt lideri F.S. ve İ.G. hakkında ayrı ayrı 273'er yıla kadar, diğer 45 şüpheli hakkında ise toplam 1775 yıl hapis cezası talep edildi. Soruşturmanın fezlekesine, bebeklerini kaybeden ailelerin ifadeleri damga vurdu.
'PARA İSTEDİLER'
Mehmet Hanifi Kaya da ifadesinde, yoğun bakımda yer olmadığı gerekçesiyle başka bir özel hastaneye sevk edildiklerini ve 8 bin lira ücret istendiğini belirterek; "Ben ödemeyle uğraşırken eşim doğum yaptı. Üçüncü gün bebeğimin durumunun kötüleştiği, sonra da öldüğü söylendi" dedi.
'KALIRSANIZ BEBEĞİNİZ ÖLÜR'
Baba Benedict N. ise "5 aylık kızım Michelle N.'nin öksürük ve soğuk algınlığı şikayeti üzerine Beylikdüzü'nde bir özel hastaneye gittik. 3. günün sonunda bir doktor 'Burası 1 aylık bebekler için, sizin bebeğiniz 5 aylık. Burada kalırsanız bebeğiniz ölür' dedi ve özel ambulansla başka hastaneye sevk olduk. 35 bin liralık yatış ücretini peşin ödedim, hemşire 'Evinize gidin' dedi. Ertesi gün arayıp bebeğimin durumunun kötü olduğunu söylediler. Hastaneye gittiğimde ise bebeğimin öldüğü söylendi" dedi.
İYİLEŞEN BEBEKLERİ UZUN TUTUP ÖLDÜRDÜLER...
47 şüpheli arasında doktor ve hemşireler de yer aldı. Savcılık fezlekesinde yenidoğan yoğun bakımındaki bebeklere, Türkiye'de uygulanmayan "hastaya pasif ötenazi" yapıldığı aktarıldı. Ayrıca şifa bulan bebeklerin daha fazla ödeme almak için yoğun bakımdan çıkarılmadığı, bunun kimi bebeklerde ölüme neden olduğu belirtildi. Tedavi şartları yeterli olmayan hastanelere sevk edilen bazı bebek hastaların kısa sürede eks olduğu, epikriz raporlarının doktorlar tarafından yazılması gerekirken hemşireler tarafından yazıldığı tespit edildi.
SAVCIYI ÖLÜMLE TEHDİT ETTİLER
Tutuklanan şüphelilerin serbest bırakılmasına yönelik Cumhuriyet Savcısı Y.E.'yi önce telefonla arayarak daha sonra makamına gelerek ölümle tehdit eden A.A. ve M.K.Z.'nin savcı ve ailesine ait kişisel bilgileri topladıkları belirlendi.