Türkiye henüz 'yenidoğan çetesi'ni konuşurken bir skandal da Bursa'da patlak verdi.
Bursa'da Süleymanpaşa İlkokulu Müdürü İsmail Can, Türkiye ortalaması yüzde 3 iken kendi okulundaki öğrencilerin yüzde 10'una özel gereksinimli çocuk raporu alındığını fark etti.
Velilerle görüşmelerinden sonra tüm çocukların ilçedeki bir merkeze kaydedildiğini fark etti. Tutanak tutup adli ve idari soruşturma başlatan İsmail Can, araştırmaları sonucunda aynı ilçede Ö. T. tarafından işletilen merkezde, derse devam etmeyen çocuklar derse devam etmiş gibi gösterilerek devletten para aldığını ortaya çıkardı.
Aynı zamanda Memur ve Emekli Sendikaları Genel Başkan Yardımcısı olan İsmail Can, konuyu yargıya da taşıdı. Merkez yöneticileri hakkında birçok suçtan soruşturmalar devam ediyor.
VELİLERİ TEHDİT ETTİLER
Milliyet'te yer alan habere göre, İsmail Can, "Çocuklarına ücretsiz özel ders verileceği şeklinde kandırılarak ailelere rapor çıkarttırılıyor. Velilere çocukların engelli olarak damgalanacağı söylenmiyor. Ayrıca çocukların kaydını silmiyorlar. Sildirmekte ısrar eden veliyi ise 'Seni Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'na şikâyet ederim, çocuğunu elinden aldırırım, maaşını kestiririm, eşini işten çıkarttırırım, üzerindeki malı mülkü alırım!' şeklinde tehdit ediyorlar. Odaya hapsettikleri, dilekçesini alıp yırttıkları, telefonunu elinden aldıkları veliler var. Rüşvetle doktor ayarlanarak rapor çıkartılıyor. Bazı hastane doktorlarının zihinsel engelli diye rapor verdiği öğrenciler, parlak zekâ çıkıyor" dedi.
ÇOCUKLARI SOKAKTAN TOPLADI
Suç duyurusunda ailelerin şikâyetlerine de yer verildi. Örneğin bir veli, merkezin servisinde oğluna sigara içirdiklerini, aileden habersiz çocukların sokaktan toplanıp götürüldüğünü ayrıca öğrenci bulmaları karşılığında komisyon teklif edildiğini söyledi. Bir başka veli sırf kamera kaydı için çocuğunun istendiğini kaydederken farklı bir veli de hizmet almamasına rağmen çocuğun 1,5 ay geliyor gibi gösterildiğini belirtti.
İddiaları reddeden merkezin sahibi Ö. T. "Kesinlikle böyle bir şey yok. Öğrenci sayımız fazla diye diğer kurumlar bana iftira atıyor. Kamera kayıtları var. 'Çamur at izi kalsın' politikası. Bunları yapanlara karşı dava açıyoruz. Hiçbir delil yok" ifadelerini kullandı.
"UYDURULAN HURAFELER"
İddiaları Tüm Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezleri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Fahri Şeker "Her ay denetleniyoruz. İçimizde kötü arkadaşlar vardır ama genelleme yapmak doğru olmaz. Bunlar kurumlarda çalışıp kötü ayrılanların uydurduğu hurafeler. Şimdi bir de yüz tanıma geliyor. Güvenlik artık sıklaştırılacak" dedi.
"EĞİTİM VERİLMİYOR"
Farklı şehirlerdeki kurumlarda çalışan görevlilerle görüştük. Bazıları kurumlarında ciddi usulsüzlükler yapıldığını söyledi:
Öğretmen: Sahte rapor düzenliyorlar. Mesela çocuklardan ikisi kurum sahibinin çocuklarıydı.
Öğretmen: Çocuk kursa sırf kamera için geliyor. Kuruma girdikten sonra bir odada eline kalem defter verip oyun oynatılıyor eğitim verilmiyor. Bazı çocuklar eğitime ihtiyacı yok. Örneğin bir çocukla üniversite sınavına hazırlanıyorduk.
YILDA 35 MİLYAR TL
Özel gereksinimli birey için 8 saat bireysel ve 4 saat grup eğitimi karşılığında merkezlerine ödenecek ücret 6 bin 6 TL. Aylık 2 milyar 800 milyon TL olmak üzere bu yıl için yaklaşık 35 milyar TL ödeme yapılması öngörülüyor.
"ROL YAPTIRIYORLAR"
Türkiye'nin birçok şehrindeki merkezlerde de benzer olaylar yaşanıyor. Bu konuda uzmanlar şu bilgileri verdiler:
Psikolog Prof. Dr. Veysi Çeri: Bazı merkezler, fakir ailelerin çocuklarını özürlü gibi davranmaya yönlendiriyorlar. Çocuğun zekâsı normal ama bizim karşımıza gelince rol yapıyor. Bazı hekimler de bu merkezlerle çalışıyor. Bana da 'yüzde 20 hisse' verelim teklifi yapıldı. Çocukların hayatlarıyla oynuyorlar.
Uluslararası Ruh Sağlığı ve Sağlıkçılar Derneği Başkanı Cahit Ufuk Battal: Bazı merkezler, engeli olmayan çocuklarla komisyonu kandırıyor, doktorlara rüşvet verme olayları oluyor. Çocuğun önüne oyuncak atıp eğitim vermiyorlar. Müfettiş geleceği zaman 5 gün önceden haber veriliyordu.