İzmir'de 12 Temmuz'da meydana gelen feci olayda sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz (23) ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşmasında ara karar açıklandı.
İzmir'de 12 Temmuz'da meydana gelen feci olayda sağanaktan korunmaya çalışırken elektrik akımına kapılan İnanç Öktemay (44) ve Özge Ceren Deniz (23) ölümüne ilişkin davanın ikinci duruşmasında ara karar açıklandı.
ARA KARAR VERİLDİ!
İZSU davasının 2'nci duruşması 13 Kasım'da görülmeye başlamıştı. 3 gün süren davanın ikinci duruşmasında ara karar verildi.
11'İNİN TUTUKLULUĞU DEVAM
Mahkeme başkanı, 13 sanıktan 11'inin tutukluluğunun devamına karar verdi.
Bu sırada bir sanık yakını, "Adalet mülkün temeli" diye bağırarak karara tepki gösterdi. Bunun üzerine mahkeme başkanı, tarafları salondan çıkardı.
2 TUTUKLU SANIK TAHLİYE EDİLDİ
İZSU Kanalizasyon Daire Başkanlığı'nda şube müdürü tutuklu sanık Ömer Karabilgin ve İZSU'da Kanalizasyon Daire Başkanı tutuklu sanık Barış Koç'un devlet memuru olmaları gerekçesiyle dosyaları ayrıldı ve tahliye edildi.
ADLİ KONTROL KARARLARI KALDIRILDI
Ayrıca tutuksuz sanıklar Ali Hıdır Köseoğlu, Serdar Sadi, Gürkan Erdoğan ve Ezgi Nazaroğlu hakkında da devlet memuru olmaları gerekçesiyle izin alınması için dosyalarının ayrılmasına, izin alındıktan sonra soruşturmalarının devam etmesine, adli kontrol şartlarının kaldırılmasına karar verildi.
İnanç Öktemay'ın yeğeni Berfin Öktemay'ın davaya katılma talebinin reddine, Demircan A.Ş.'nin yetkilisi Cenan Demircan hakkında verilen takipsizlik kararının kaldırılması ve soruşturma açılması için Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yazı yazılmasına karar verildi.
YENİ KEŞİF YAPILACAK
6 Ocak tarihinde bölgede keşif işlemlerinin yapılmasına ve o tarihe kadar delillerin karartılmaması ve gerekli önlemlerin alınması için İzmir Büyükşehir Belediyesi Altyapı Koordinasyon'a (Aykome) yazı yazılmasına, yurt dışında olması nedeniyle dinlenemeyen 1 tanığın olay mahallinde dinlenmesine, Özge Ceren Deniz'in öldüğünde nereye bastığının tespiti için bilirkişi raporunun hazırlanmasına karar verdi.
Tutuksuz sanıklardan Deniz Sural, Gürsel Arıcı, Tahsin Erdoğan, Abdülkadir Satık, Alper Doğan, Koray Arif hakkında adli kontrol şartının kaldırılmasına ve yurt dışı yasağı konulmasına da karar verildi.
"KOORDİNELİ ÇALIŞSALARDI BUGÜN BU ÖLÜM OLAYLARI GERÇEKLEŞMEZDİ"
Adliye çıkışında Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi'nin avukatı Ayşe Sarıçiçek, "Hem İZSU hem Gediz kendi üzerine düşen görevleri yapmamışlar, sorumluluklarının bilincinde hareket etmemişlerdir. Kökten çözümler üretmeyerek adeta olay yerinde ölüm çukuru oluşturmuşlardır. Ölüm, olay mahallinde göz göre göre 'Ben geliyorum' demiştir. Dinlenen tüm sanıklar, ifadeleri sırasında kendi yaptıkları işleri ve sorumluluklarını açıklamak yerine karşı kurumun çalışmalarına suçu atarak suçtan kurtulmaya çalışmışlardır. Hem İZSU hem Gediz çalışmalarını birbirine haber vererek koordineli çalışsalardı bugün bu ölüm olayları gerçekleşmezdi. Şu anda Özge Ceren Deniz, 6'ncı sınıf tıp fakültesi öğrencisi olarak beyaz önlüğüyle hastanede stajyer olarak çalışıyor olması gerekirken maalesef 126 gündür kara toprağın altında yatmaktadır. Aynı şekilde ona yardım etmeye çalışırken vefat eden İnanç Öztemay da 126 gündür kara toprağın altında" dedi.
"ADALETİN TECELLİ ETMESİNİ BEKLİYORUM"
Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi ise "Kızım, 126 gün önce Gediz Elektrik ve İZSU'nun zincirleme ihmalleri sonucunda katledildi. Çocuğum yaşasaydı bugün üniversitesinde, tıp fakültesinde stajlarını tamamlayacaktı. Derslerine devam edecekti. Adaletin tecelli etmesini bekliyorum. Gediz Elektrik ve İZSU suçu birbirine atarak işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Türk adaletinin gereken cezalarını vereceğine inanıyorum" diye konuştu.
"BİZ BU ACIYI HAYAL EDEMEYİZ"
İnanç Öktemay'ın yeğeni Berfin Öktemay da "Her bir kamu veya özel sektör çalışanı, işini çok doğru düzgün yapmak zorundadır. Çünkü bu ihmallerin sonucu ölümle sonuçlanıyor ve geri dönülemiyor. Biz ne yaparsak yapalım onları mezarın içinden çıkartamayız. Burada kimse yargılanmak istemiyor. Bu adliye koridorlarına gelmek istemiyor. Keşke, ailemize 'Şu an toprağın altında yatmak ister miydi?' sorusunu sorabilseydik. Tabii istemezdi. İki insanın ürettiği enerjiyle bir elektrik çarpmasıyla irkilirsin. Bir daha dokunmaya korkar, dokunamazsın. Caddenin elektriğini düşünün. Yere kapaklanıyorlar. Kalbin normal atışı 100 iken 500'e çıkıyor. İç organların patlıyor. Biz bu acıyı hayal edemeyiz. Aile olarak hepimiz hak edenlerin hak ettikleri cezayı almalarını istiyoruz. Türk adaletine güveniyoruz" dedi.