2024 yılında yayımlanan bir makaleye göre, bu karışıklığın sağlık otoriteleri tarafından 1985'te fark edilmesine rağmen saklandığı ortaya çıktı. Oslo Bölge Mahkemesi'nde aileler, devletin özür dilemesini ve tazminat ödemesini talep ediyor.
2024 yılında yayımlanan bir makaleye göre, bu karışıklığın sağlık otoriteleri tarafından 1985'te fark edilmesine rağmen saklandığı ortaya çıktı. Oslo Bölge Mahkemesi'nde aileler, devletin özür dilemesini ve tazminat ödemesini talep ediyor.
Norveç'te 59 yaşındaki iki kadın, 60 yıl boyunca birbirlerinin yerine farklı aileler tarafından büyütüldüklerini öğrenince hayatlarının şokunu yaşadı. 1965 yılında merkezi Norveç'teki Eggesboenes Hastanesi'nde dünyaya gelen bu iki bebek, doğum sonrası annelerinden farklı bir odaya alınmış ve bu sırada kimlikleri karışmıştı. Bu olayın, Norveç sağlık otoritelerinin bilgisi dahilinde olduğu ancak gizlendiği iddiaları ise büyük yankı uyandırdı.
Olayın baş kahramanlarından biri olan Karen Rafteseth Dokken, 14 Şubat 1965'te doğan bebeği Mona'yı bir hafta sonra evine götürdü. Ancak Mona'nın kıvırcık siyah saçları, kendi aile özelliklerinden farklıydı. Yine de Dokken, durumu sorgulamadan Mona'yı kendi kızı olarak büyüttü. 2021 yılında Mona'nın yaptırdığı DNA testi, biyolojik annesinin Dokken olmadığını ortaya koydu. Aynı testle Dokken'in gerçek kızı Linda Karin Risvik Gotaas'ın başka bir aile tarafından büyütüldüğü anlaşıldı.
1985 yılında, Norveç sağlık otoritelerinin bu karışıklığı fark ettiği ancak olayı gizlediği iddia edildi. Oslo Bölge Mahkemesi'nde ifade veren 78 yaşındaki Dokken, gözyaşları içinde "Mona'nın kızım olmadığını hiç düşünmedim" dedi.
Mona'nın avukatı Kristine Aarre Haanes, devletin yıllarca ailelerin kimlik haklarını ihlal ettiğini belirtti. Ayrıca, Mona'nın biyolojik babasının hayatını kaybettiği ve biyolojik annesiyle hiç temas kuramadığı açıklandı.
Dokken'in biyolojik kızını büyüten aile, 1981 yılında bu gerçeği öğrenmesine rağmen herhangi bir hukuki süreç başlatmamıştı. Öte yandan, Norveç sağlık otoriteleri, karışıklığın özel bir hastanede meydana geldiğini ve aileleri bilgilendirme yetkilerinin olmadığını savundu.
BİLİNMEYEN GERÇEKLER
1965 yılındaki karışıklığın tam olarak nasıl yaşandığı hala belirsizliğini koruyor. Ancak, o dönemde Eggesboenes Hastanesi'nde benzer başka vakaların da olduğu iddia ediliyor.
Olaydan etkilenen kadınlar, Norveç hükümetine dava açarak hak ihlali nedeniyle özür ve maddi tazminat talep ediyor. Bu durum, hem aile bağları hem de bireysel kimlik hakları açısından önemli bir hukuki mücadeleye sahne oluyor.