Narin Güran cinayetinde son durum | Amca Salim'in oğlu ifadesinde ne dedi? Histopatoloji raporunda çıktı: Boynunda kanama var

Narin Güran cinayeti soruşturması kapsamında gözaltına alınan 23 kişiden biri olan ve 11 Eylül’de serbest bırakılan imam R.K. hakkında özellikle sosyal medyada telefonunda uygunsuz görüntüler olduğu iddia edildi. Bu iddialar üzerine R.K. hakkında idari soruşturma başlatıldı. Diyanet İşleri Başkanlığı konu ile ilgili 2 müfettiş görevlendirerek inceleme başlattı. İmamın yıllık izinde olduğu öğrenildi.

Patoloji birimi tarafından hazırlanan Narin’in Histopatoloji raporuna ulaştı. Habertürk'ün haberine göre; Patoloji bölümüne gönderilen Narin’in bedenine ait bölümlerin birçok yerinde çürüme ve sıvılaşma meydana geldiği görüldüğü belirtildi.

Raporda; Narin’in incelenen boyun ön kas gruplarında: Ağır otolitik kas segmentleri arasında sitoplazmik sınırları seçilemeyen kümelenmiş eritrosit benzeri alanlar (kanama) olduğu yazıldığı görüldü.

Ortaya çıkan bu raporu değerlendiren Adli Tıp ve Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Sadık Toprak, Narin’in boynunda kanama olduğunu ve bunun da Narin’in boğularak öldürüldüğü anlamını taşıdığını ifade etti.

Neyle ve nasıl boğulduğu konusunda ayrıntılı otopsi raporunu görmenin faydalı olacağını belirten Toprak, "Muhtemelen elle boğulduğunu düşünüyorum. Bu tür çocuk ölümlerinde genellikle katil ellerini kullanır. Çünkü karşısındaki güçsüz bir çocuk var” dedi.

 

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Narin cinayetine ilişkin yürütülen soruşturmada  kritik önemde olan Whatsapp yazışmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. 

Bakan Uraloğlu, "Meta'nın Whatsapp'tan Instagram'a ve Facebook'a kadar 3 platformu var. Biz hepsinin temsilcisinin atamalarını gerçekleştirdik. Dünyada hiçbir yerde böyle bir bilgi (yazışmaların verilmesi) verilmedi. Bunlar farklı şekilde depolanmışsa ya da farklı mecralara depolanmışsa bulunması söz konusu. Meta, "biz bunları tutmuyoruz, verme şansımız yok" diyor. Biz iletişim halindeyiz, bizden istedikleri bilgileri de kendilerine vermeye gayret ediyoruz" dedi.

Soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla JASAT (Jandarma Suç Araştırma Timi) tutuklu bulunan Nevzat Bahtiyar'ın evinde Narin'e ait bir delil aradı. Yaklaşık 20 dakika süren aramada, JASAT ekiplerinin evden bir zarfla çıktığı öğrenildi. Aramaların sonunda, JASAT Tavşantepe Köyü İlkokulu'nda görevli temizlik elemanının bilgisine başvurmak amacıyla jandarmaya götürdü.

Narin Güran cinayetinde soruşturma dosyasındaki kritik bir  bilgiye daha ulaşıldı. 

Diyarbakır Jandarma Komutanlığı'nda sorgulanan Salim Güran'ın oğlu Devran Güran ifadesinde Narin'in kaybolduğu saatlerde düğün davetiyesi dağıtmak için Mardin'in Derik ilçesine gittiklerini söyledi.

Narin kaybolduktan sonraki günlerde aile meclisinin toplanıp bir karar alınmadığını öne süren zanlıya soruşturma kapsamında babası Salim Güran'ın aile üyelerine yönelik söylemleri soruldu.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından görevlendirilen Cumhuriyet Savcısı tarafından sorgulanan Devran Güran'a, babası Salim Güran'ın Narin kaybolduktan 2 ya da 3 gün sonra kendisine ve amcalarına "Siz karışmayın, ben bu işi hallederim" diye telkinde bulunup bulunmadığı soruldu. Devran Güran bu soruya "Babamın böyle bir söylemi olmamıştır" diye cevap verdi. Devran Güran'ın da ailenin diğer 6 üyesi gibi olay gününe ait Whatsapp yazışmaları ve arama kayıtlarını sildiği tespit edildi. Diğer günlere ait mesajları silmeyen Devran Güran, bunu neden yaptığını da açıklayamadı.

Jandarm ekipleri itirafçı Nevzat Bahtiyar'ın evinde tekrar arama yapıldı. Yapılan arama yalnızca A Haber ekranlarında yayılandı. İşte o görüntüler...

 

 

Ekiplerin Hediye Güran'a 'Evinizde bulunan televizyonun bozuk olup olmadığı ve yeni televizyon alıp almadığına hususunda söyleyecekleriniz nelerdir?' şeklinde bir soru yönelttiği öğrenildi. 

 

 

Hediye Güran'ın bu soruya;  "Bizim evimizde eski bir televizyon vardı. Televizyon bazen açılır bazen açılmaz durumdaydı. Yakın zamanda çocukların halası yeni bir televizyon getirdi. Ancak televizyonu hala kurmamıştık." şeklide yanıt verdiği öğrenildi. 

Bu durumu değerlendiren Sabah Gazetesi Ankara İsithbarat Şefi Halit Turan, " Biz olayın başından beri Narin'in ahırda ve avluda öldürüldüğünü değerlendiriyoruz. Güran'a sorulan sorudan evde bir televizyon olduğunu ve Narin kaybolduktan sonra bu televizyonun ortadan kaybolduğunu anlıyoruz. Burada yeni bir soru karşımıza çıkıyor. Acaba evde bir şey mi yaşandı? Eski televizyon mu atıldı?  Ya da bu televizyonu Salim'in Hediye'ye aldığı mı düşünülüyor? Hediye'nin eşi 3 Temmuz'dan itibaren köyde bulunmuyor "ifadelerini kullandı. 

 

 

Hediye Güran, kasten öldürmeye iştirak suçlamasıyla tutuklandı. 

 

 

Hediye Güran'ın ilk ifadesi de ortaya çıktı. Sabah Gazetesi Ankara İsithbarat Şefi Halit Turan, Hediye Güran'ın tüm suçamaları reddettiğini aktardı. Yengenin ifadesi ile annenin ifadesi birbirine benziyor diyen Turan şunları söyledi:

Hediye Güran ifadesinde, 'Ben olay günü Narin'i hiç görmedim. Yüksel'in evine iki defa gittim ama bir olaya şahit olmadım. Ben eşime ait olan Salim'in kullandığı aracı kesinlikle görmedim' demiş. Soruşturma birimleri karşımızda çok profesyonel bir aile var. Delilleri kaybeden bir aile var dedi. Hediye Güran ikna edilmeye çalışıldı ancak ikna olmadı.  Hediye Güran'ın tutuklanma gerekçesi kasten öldürmeye iştirak buradan anladığımız ekiplerin elinde çok güçlü deliller ve şüphe var.  Hediye, Salim Güran ile olayın merkezinde olan isimlerden birisi. 

Hediye Güran ifadesinde şunları söyledi: 

Olay günü 21/08/2024 sabah saat 07:30 sıralarında uyandım. Çocuklarım uyuyorlardı. Daha sonra saat 09:30 sıralarında Yüksel Güran beni arayıp aramadığını hatırlamıyorum. Sonra 10:00 sıralarında da bana yıkanmak için kayafetlerini getirmişti. Yüksel Güran'ın  makinesi elbiselerini iyi yıkamadığı için benim makinemde yıkamak için elbiselerini getirmiştir. Yüksel benim yanında yaklaşık 5-10 dakika oturduktan sonra evine geri döndü. Daha sonra ben kayafetleri makineye attım ve kahvaltı hazırladım. Bütün çocuklarım ile birlikte kahvaltı yaptık. Daha sonrasında bulaşıkları yıkayıp ev işleri ile ilgilendim.  İlk yıkama bittikten sonra ikinci yıkama için kıyafetleri makineye attım. İlk yıkamada biten çamaşırları da kurumaları için balkona tellerin üzerine serdim. Daha sonra evde oturmaya devam ettim. İkinci yıkamada bitince onları da çıkarıp balkona serdim. Sonrasında depoda su kalıp kalmadığını kontrol etmek için terasa çıktım. Depoda su kalmadığını gördüm. Kıyafetleri de alarak Yüksel'in evine saat 15:00 civarında cadde üzerinden gittim ve kapıyı çaldım. Kapıyı Yüksel'in oğlu olan Eren açtı. Eren sadece annesinin uyuduğunu söyledi, diğer kardeşlerinden bahsetmedi. Bunun üzerine bende depom dolduktan sonra gelirim diyerek evden ayrıldım. Salim'in evinin yan tarafından bulunan su motorunun şalterini kaldırıp eve gittim. Evde depo ve şişeler dolana kadar bekledim. Daha sonrasında yaklaşık yarım saat sonra şalteri kapatmak üzere tekrar geri gittim. Şalteri kapattıktan sonra Yüksel'in evine geçtim. Yüksel'in evine geçtiğimde evin kapısını hatırladığım kadarıyla Eren açtı. Evin içerisinde televizyonun bulunduğu ve klimanın çalıştığı odada Enes koltuğun üzerine uyuyordu. Yüksel ise beni karşıladıktan sonra yıkadığımız çamaşırlan aynı odada katlamak için getirdi. Oturduk ve birlikle çamaşırlan katladık. Ben eve girdiğimde Muhammed uyumuyordu ancak Enes bulunduğumuz oda da kanepenin üzerinde uyuyordu. Ben ikamete girdikten yaklaşık olarak 20 dakika sonrasında Enes uyandı ve birbirimize hal hatır sorduk. Daha sonra Enes odadan çıktı ve nereye gittiğini görmedim. Yüksel ile yaklaşık bir buçuk iki saat sohbet ettik. Daha sonra ben kendi evime gitmek için çıktığımda Enes'in dışarıdan kendi evine girmek üzere olduğunu gördüm. Her iki gelişimde de cep telefonumda yanımda değildi. Evde bırakmıştım. Ben eve döndükten sonra ütü işlerimi hallettim. Yine ev işleriyle uğraştım. Yemek yapmaya başladım. Yemek ocakta pişerken terasa yatak sermeye çıktım. Yatakları serdikten sonra eve indim. Eve indikten sonra Yüksel beni arayarak Narin'in bizde olup olmadığını sordu. Bizde olmadığını söyleyince kendisi de çocuklarım Yasemin ve Barış'a kontrol etmem için göndermemi söyledi. Bende çocuklarım olan Ecrin vc Damla'yı Narin'i kontrol etmek için gönderdim. Çocuklarım eve dönmeden Yüksel beni tekrar arayarak kızların gelip gelmediğini sordu. Bende dönmediğini söyledim. Teyzesin gitmiş olabileceğini belirterek oraya bakıp bakmadığını sordum. Yüksel de bana teyzesine baktığını söyledi. Daha sonra kaynanam da beni arayarak Narin'in kaybolduğundan haberim olup olmadığını sordu, bende Yüksel'in beni arayarak söylediğini kaynanama söyledim. Sonrasında ben Yüksel'in evine gittim. Arkamdan da oğlum Abdurrahman geldi. Biz gittiğimizde Yüksel evin kapısındaydı. Onunla beraber Narin'i aramaya başladık.

ARANIZDA İLİŞKİ Mİ?
Ekipler, Hediye Güran'a "Salim'le aranızda herhangi bir ilişki var mı?" şeklinde bir soru sordu. Hediye Güran,  "Kesinlikle böyle bir şey yoktur" yanıtını verdi.

Hediye Güran, "Salim Güran'la yaptığı 26 Temmuz'da 13.22'de 25 saniyelik görüşme ve 16 Temmuz'da Salim Güran'ın 4 cevapsız çağrısı, WhatsApp üzerinden 10 Nisan 2024 günü Salim Güran'ın saat 5'te size cevapsız bıraktığı, bu cevapsız çağrılara vereceğiniz cevap nelerdir?" sorusuna, "Cevapsız çağrıları ilişkin diyeceğim yoktur, hatırlamıyorum. 25 saniyelik görüşmeyi tam hatırlamamakla beraber Salim'in eşiyle yaptığımız görüşme olduğunu düşünüyorum" dedi.

"Salim'le cevapsız çağrılarla mı haberleşiyorsunuz?" sorusuna Hediye Güran, "Yok öyle bir şey ben böyle bir şeyi kabul etmiyorum" dedi.

NEDEN TELEFONUNU DEĞİŞTİRDİ?
Narin cinayeti sonrasında telefonu değiştirdiğini söyleyen Hediye Güran, "Telefonumum camı kırıktı ve bozuktu, eşim de yeni telefon aldı. Eski cep telefonum da evde bulunmaktaydı. Eski telefonumu beni almaya gelen Jandarma görevlilerine teslim ettim." dedi.

Hediye Güran "Evinizde bulunan battaniye içerisinde bir silahın bulunup bulunmadığı ve bunun kime ait olduğu" yönündeki soruya, "Silahı sonradan Yüksel Güran ile beraber evde bulunan depodan aldım ve eve getirdim. Depoda herhangi bir silah olmadığını biliyordum." dedi. 
 

Hediye Güran, "Benim olay ile ilgili söyleyeceklerim bunlardan ibarettir. Benim olay ile herhangi bir ilgim kesinlikle yoktur. Zaten ben olay günü Narin'i hiç görmedim. Olay sonrasında da köyde şüpheli bir şey duymadım. Kimse benim ifademi değiştirmeye çalışmadı. Kimseye zarar vermişliğim yoktur. Ben ailenin toplanarak karar aldığını ya da ifadeler ile ilgili konuştuğuna şahit olmadım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi.
 

Narin Güran cinayetiyle ilgili otopsi raponun nihai sonucunun Cuma günü tamamlanacağı öğrenildi. CNN Türk'ün Adli Tıp'tan otopsi raporu öncesi ilk bilgi geldi şeklindeki haberinde Narin Güran'ın boğularak öldürüldüğü iddia edildi. Narin'in boğulma sırasında ağzından çıkan sıvının amca Salim Güran'ın eline, oradan da araç direksiyonu ve koltuğuna bulaştığı ileri sürüldü.

Narin'in yengesi Hediye Güran,  kasten öldürmeye iştirak suçlamasıyla mahkemeye sevk edildi.

 

Cinayete dair kritik raporun ne zaman tamamlanacağı belli oldu. A Haber İstihbarat Şefi Ramazan Almaçayır ve A Haber muhabiri Esra Akyürek detayları aktardı. Esra Akyürek,  toksikolojik, patolojik, biyolojik incelemenin cuma gününe kadar biteceğini açıkladı. 

A Haber İstihbarat Şefi Ramazan Almaçayır Narin'in zehirlenme ihtimalinin de değerlendirildiğini açıkladı. 

Adliyeye sevk edilen kuzenler Şeyma ve İsa Kaya ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Tutuklu Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran’ın ise ifade işlemleri sürüyor. 

Yürütülen soruşturmada tutuklu bulunan amca Fuat Güran’ın eşi Hediye Güran ile soruşturmanın seyrini değiştirmek için sahte ihbarlarla, görevlileri farklı yerlere yönlendirdikleri ve verdikleri ifadelerinin çeliştiği belirtilen Güran ailesinin akrabaları İsa Kaya ve Şeyma Kaya da gözaltına alındı. Şüpheliler, jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.

Adli Tıp Uzmanı Prof. Dr. Nevzat Alkan, A Haber ekranlarında önemli değerlendirmelerde bulundu.  Alkan, "Narin'in vücudunun suda bulunması sebebiyle böcek incelemesi yapılması mümküm değil." dedi. 

Narin Güran cinayeti sonrasında Nevzat Bahtiyar'ın evine yakın konumda oturan köy sakinlerinin evlerine kamera taktırdığı görüldü. 

Bölgeden son durumu aktaran A Haber Muhabiri Sinan Yılmaz, Fuat Güran'ın elektrik kesintilerinde ve yangınlarda önemli rolü olduğunu aktardı. Yılmaz, gözaltına alınan 2 kuzen  hakkında da yeni bilgiler verdi. Yılmaz, "Bu iki kuzen farklı farklı hatlardan jandarmayı aramışlar. İsimleri İsa ve Şeyma Kaya olan bu iki kuzen soruşturmanın seyrini değiştirmeye çalışmış. Bu iki kuzenin sorguları devam ediyor" dedi.

A Haber Muhabiri Sinan Yılmaz, bölgeden son durumu aktardı. Yılmaz, Hediye Güran'ın bugün (17 Eylül) adliyeye sevk edilmesinin beklendiğini söyledi. 

Hediye Güran'ın eşi Fuat Güran'ın ifadesi ortaya çıktı. Olay günü Van’da olan Narin’in amcası Fuat Güran'ın  bir gün sonra köye geldiği öğrenildi.

Soruşturma kapmasında, Narin ile ilgili gelen yanıltıcı ihbarlar arasında Fuat Güran’ın da ihbarda bulunduğu; Narin ile ilgili başka köyün ismi verilerek kolluk ekiplerini yanıltmaya çalıştığı bilgisine ulaşıldı. 

Gözaltına alındıktan sonra çıkarıldığı mahkemede “Suç delillerini yok etmek” suçlamasıyla tutuklanan Fuat Güran’ın, savcılıktaki detaylı ifadesi şöyle:

"Ben hatırladığım kadarıyla 03/07/2024 tarihinde Van ilinin bir köyünde çalışmak için 15-16 kişiyle birlikte gitmiştim. 21/08/2024 tarihinde sabah erken saatlerde işimizi bitirmiştik. Biçerin bakımını ve temizliğini yapıyorduk. Öğle saatleriydi... Daha sonra römorkun çekisinde kırık olduğu için kaynatıcıya götürdüm ve işim bitene kadar saat baya geç olmuştu.

Akşam saatlerinde Van merkezde, ailem için alışveriş yaptım. Hatırladığım kadarıyla 19.00-20.00 civarlarında yola çıktım. İşçisi bulunduğum kişilerin traktörü ile dönüyordum. Hatırladığım kadarıyla saat 20.30 sıralarında eşim Hediye Güran beni arayarak, 'Narin gözükmüyor, arıyoruz' dedi. Ben de hızlıca gelmeye çalıştım ancak traktör olduğu için yolculuk süresi uzun oldu.

Ben, 22/08/2024 günü saat 15.00-17.00 civarlarında köye varmıştım. Köye varınca evime uğradım. Evde sadece küçük çocuklarım Damla, Ecrin ve Mustafa vardı. Çocukların söylediği kadarıyla eşim Hediye ise Arif Güran'ın evindeymiş. Eşyaları eve bırakıp ben de hemen ağabeyim Arif'in evine gittim. Sonraki süreçte ben de yanlarında bulundum."

"Yeğenim Narin kayıp olduğu süre içerisinde ben köyde herhangi bir şüpheli duruma rastlamadım. Herhangi bir duyum almadım" diyen Fuat Güran’a savcılık soru sormaya başladı.

Savcılık 28/08/2024 tarihinde verdiği ifadesinde "Narin şu köyde olabilir" diye söyleyen Güran’a bu yanıltma ihbarı sordu. Güran bu soruya, "Çarıklı'da olabileceği hususunu tahmin olarak söylemiştim; hatta diğer köyler olan Seni, Karakoç, Kankırte gibi çevre köylerde de olabileceğini söylemiştim ancak tutanakta sadece Çarıklı yazılmıştır" diye cevap verdi.

"SALİM GÜRAN'IN BÖYLE BİR ŞEY YAPACAĞINA İHTİMAL VERMİYORUM"
Savcılık, Fuat Güran'a, itirafçı Nevzat Bahtiyar ve amca Salim Güran'ın ifadelerini hatırlatılarak tekrar sordu.

Fuat Güran, bu soruya şu cevabı verdi: "Ben Nevzat Bahtiyar'ı, köylümüz olmasından dolayı tanırım. Herhangi bir samimiyetim yoktur. Salim Güran ise zaten ağabeyimdir ve ağabeyimle de aramızda herhangi bir sorun yoktur. Ben genelde dışarıda olduğum için ağabeyim ile Nevzat arasındaki samimiyeti bilmiyorum. İfadelerindeki hususlarda bilgim yoktur. Ağabeyim Salim Güran'ın böyle bir eylemde bulunmasına ihtimal vermiyorum. Kesinlikle onunla ilgili bir şüphem yoktur. Nevzat Bahtiyar'ın ise neden bu şekilde bir ifade verdiğini bilmiyorum. Salim hem tarlaları ekip biçtiği için hem de muhtar olduğu için bir sorunumuz olduğunda halleder. Bazen ağabeyim Erhan Güran'a da bu konularda danışır.

JANDARMAYI NEDEN DİNLEDİ?
Salim Güran’ın kardeşi Fuat Güran’ı şüpheli duruma düşüren hareketlerinden birisi de gizlice Jandarmayı dinlemesiydi. Savcılık Güran'a bu detayı, "Kolluk tutanaklarında arama faaliyetlerinde bulunan jandarma personeline görünmeden yaklaştığı ve kolluk personelinin konuştuklarını dinlemeye çalıştığına ilişkin husus" soruldu.

Güran, “Ben kesinlikle bu hususu kabul etmiyorum. Ben bu çalışmalar esnasında sadece yardımcı olmaya çalıştım" diye cevap verdi.

İLİŞKİSİ VAR MI?
Soruşturma dosyasında Fuat Güran da, Whatsapp yazışmalarını silen kişiler arasında yer alan isimlerden biri olarak yer alıyor. İfade alımına devam edilen Fuat Güran’a “Salim Güran isimli şahsın köyde herhangi biriyle ilişkisi olduğuna dair bir bilgi ve görgüsü olup olmadığı" soruldu.

Güran da buna, “Benim kesinlikle Salim Güran'ın köyden herhangi biriyle ilişkisinin olduğuna dair bilgim ve görgüm bulunmamaktadır” dedi.

Güran’a, “Kolluk tutanaklarında Whatsapp görüşme geçmişinin silindiğine dair hususlar" hatırlatılarak soruldu.

Fuat Güran bu soruya ise “Ben Whatsapp üzerinden ara sıra görüşme yaparım ancak kiminle ne görüştüğümü hatırlamıyorum. Ben arama geçmişini sürekli silerim. Bu olaya özel olarak silmedim. Kimse bana bu olayla ilgili olarak telkinde bulunmadı. Whatsapp görüşmelerinde de kimseyle bu konuda konuşmadım. Uzun süren traktör yolculuğunda ve sonrasında kayıp yeğenimi ararken ne zaman bu hususu düşünüp de arama geçmişimi sildiğimi hatırlamıyorum" diye cevap verdi.

"KABUL ETMİYORUM"
Fuat Güran şöyle devam etti: "Benim olayla ilgili kesinlikle bir bilgim ve görgüm bulunmamaktadır. Ben kesinlikle kolluk birimlerini de yanlış yönlendirmedim. Narin'i kimin ne şekilde öldürdüğünü bilmiyorum. Ağabeyim Salim ile Nevzat arasındaki ilişkilerden bilgim yoktur. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum."

 

 

 

 

 

 

 

 

Narin Güran’ın şüpheli olmayan tek ağabeyi Baran Güran, kardeşinin cinayetiyle ilgili destek için Diyarbakır Barosu’na başvurdu.

Diyarbakır Barosu'ndan konuyla ilgili yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Narin Güran’ın abisi Baran Güran 16.09.2024 (bugün) tarihinde Baromuza başvuruda bulunmuştur.

Yazılı Başvurusunda ‘fail/lerin kim olduğuna ve yakınlık derecesine bakılmaksızın, kardeşim Narin’in öldürülmesi ve cenazesinin kaybettirilmesi ile olaya dair bilgi sahibi olup da soruşturma makamlarına gerekli beyanda bulunmayan tüm sorumluların tespit edilerek cezalandırılması ve adaletin sağlanması için Diyarbakır Barosundan hukuki destek talebinde bulunuyorum’ demiştir.

İlk günden beri dosyayı büyük bir titizlikle takip eden Baromuz müşteki sıfatına haiz olan Baran Güran’ı temsilen soruşturma dosyasına dahil olmuştur.”

Hürriyet'in haberine göre; 20 Ağustos Salı günü eve gelen Narin'in amcası Salim Güran, annesi  Yüksel Güran ve diger amcalarından birinin eşinin dahil olduğu üçlü ilişkiyi gördüğü senaryo üzerinde durulduğu öğrenildi.

Bu olayın ardında  evde kısa süreli bir panik yaşandığı düşünülüyor. Salim Güran'ın Narin'in herkese anlatabileceği gerekçesiyle öldürülmesine karar verdiği baskı ve tehditle kararını herkese kabul ettirdiği ve cinayet planını aynı gün hazırlandığı da iddia edilenler arasında. 

Güran'ın 21 Agustos Çarşamba günü öğleden sonra Kur'an kursu için gittiği camiden dönünce cinayet planı uygulamaya koyduğu ileri sürülüyor.  Salim Güran'ın merkezinde olduğu bir organizasyonla Narin ahira götürülerek katledildi. Soğukkanlılıkla işlenen cinayetin ardından cesedin saklanması ve delillerin yok edilmesi süreci başlatıldı. Bu sürecte bütün aile çeşitli roller üstlendi.

Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, "Deforme olmuş bir cesetten bahsediyoruz. Sadece suda olması değil, su akıntısı kesildikten sonra bataklığa dönen bir yerden bahsediyoruz. Derenin içerisinde değil, sulak ve bataklık bir alana, bir cesedin deforme olması için gerekli olan her şeyin olduğu bir alana gömülmüş. Diyarbakır sıcaklığı, bataklık gibi yer, su tamamen cesedi deforme etmiş. Alınmış bir diş kalıp örneği mümkün değil. Çünkü dişler dökülmüş." dedi.

3 Temmuz'dan Narin'in kaybolduğu güne kadar Van'da bulunan ve Salim Güran ile 26 Temmuz'da telefon irtibatı bulunan Hediye Güran'ın Narin'in kaybolduğu saatlerde onların evine iki kez geldiği ortaya çıktı. 3 gündür sorgulanan kadının gerçekleri anlatmasıyla cinayetin üzerindeki sır perdesinin aralanması bekleniyor. Hediye Güran'ın kocası amca Fuat Güran'ın gizlice jandarmanın konuşmalarını dinlediği ve olay günü yaptığı whatsapp görüşme kayıtlarını sildiği de tutuanaklara girdi. Salim Güran'a sorgusunda 26 Temmuz 2024 günü saat 13.22'de Hediye Güran ile yaptığı telefon görüşmesi soruldu. Salim Güran "Ben aramadım, çocuklarım aramıştır. Ben yengelerimi hiç aramam ve görüşmem" demişti.

Anne Yüksel Güran ise ifadesinde Hediye Güran'ın Narin'in kaybolduğu saatlerde evlerine geldiğini anlatmıştı. Anne Güran "Ben çok yorulmuştum, Narin gittikten sonra uyudum. Muhammed uyanıktı. Elinde benim telefonum vardı. Bana "Hediye yenge elbiselerimizi getirdi" dedi. Ben de ona "Neden beni uyandırmadın" dedim. O da 'Yenge bırakmadı' dedi. Sonra Hediye geldi. Hediye dönüşte bana kendisine ait su dinamonun şalteri kapattığını söyledi. İlk geldiğinde dinamonun şalteri açıp, ikinci gelişinde şalteri kapatmıştı. Hediye ikinci gelişinde Enes uyuyordu. Hediye'nin evime ilk gelip beni uyandırmadan dönmesi ile ikinci geldiği süre arasında ne kadar geçtiğini bilmiyorum. Hediye'nin evi Salim'in hemen arka kısmında bulunmaktadır" dedi.

Soruşturmayı yürüten birimlerin yenge Hediye'nin Narin'in Kuran kursundan döndüğü saatlerde Narin'i görmüş olabileceğini, burada yaşananlara tanık olduğu ihtimali üzerinde duruyor.

Daha önce eşimden şüpheleniyorum diyen, tutuklu Salim Güran'ın eşi Melek Güran bugün adliyeye çağrıldı. A Haber Muhabiri Sinan Yılmaz, "Savcılık Melek Güran'ı çağırıp birkaç soru sordu. Melek Güran soruları cevaplamasının ardından savcılıktan ayrıldı" ifadelerini kullandı.

Narin'in cansız bedeninin toprağa verilmesinin ardından, bugün ise mezarı yapıldı.

Diyarbakır Valiliği tarafından Narin'in mezarı yaptırılırken, bölgeye gelenler ise mezarlığa uğramadan dönmüyor.