Namaz, mü'minin Allah'a yönelişinin en somut göstergesidir. Vahyin bütün süreçlerinde yer alan ve her peygamberin binlerce yıl boyunca davet ettiği ortak ibadettir. Peygamberler, bu ibadetle ümmetlerine örnek olmuştur. Peygamberimiz şöyle buyurmaktadır: "Her kim beş vakit namazı, Allah rızası ve ibadet bilinciyle rükuları, secdeleri, abdest ve vakitlerine riayet ederek kılarsa cennete girer." (İbn Hanbel) Mü'minler olarak namaz bizim dirilişimizdir. Günde beş kez Rabbimizin huzuruna ayrı bir heyecan ve muhabbetle çıkar, yardım isteriz. Namazla arınır, tazelenir ve güçleniriz. Biliriz ki; en hayırlı amellerimizden birisi, vaktinde kıldığımız namazımızdır. Ve namazımız, bizleri her türlü kötülük ve günahtan koruyan kalkanımızdır. Yine biliriz ki; ahirette ilk sualimiz namazımızdan olacaktır. Bu yüzden, namaz ehlinden olmak için gayret gösteririz. Riya ve gafletten alıkoymayan, kötülüklere karşı bize kalkan olmayan namazdan Allah'a sığınırız. Unutmayalım ki namazlar kurtuluşumuzdur. Yeter ki bizler, namazı Rabbimizin emrettiği, Efendimiz'in öğrettiği gibi eda edelim. Onun ruhuyla dirilelim, ruhumuzu yüceltelim. Camileri, evleri, gönül sarayımızı namazla mamur kılalım. Namaza sarılalım ki namaz bizi terk etmesin! Yüce Allah, şöyle buyuruyor: Mü'minler kurtuluşa ermiştir; onlar, namazlarını huşu içerisinde kılarlar; anlamsız, yararsız şeylerden uzak dururlar; zekatı verirler; iffetlerini korurlar... Emanetlerine ve ahidlerine sadakat gösterirler; namazlarına titizlikle devam ederler. İşte onlar, ebedi kalacakları Firdevs cennetlerine varis olanlardır. (Mü'minun-1-2)
ZENGİNLİK VE BAŞARI SEVGİYİ TAKİP EDER
Alışverişe çıkmak üzereyken karşı kaldırımda oturan üç ihtiyara gözü ilişti. Beyaz sakalları ile sanki başka dünyadan gelmişler gibiydi. O hallerine içi elvermedi. Bütün samimiyetiyle yanlarına yaklaşıp evine davet etti.
"Acıkmış olmalısınız. Size bir şeyler ikram edeyim" dedi. İçlerinden birisi kafasını çevirdi. Eşinin evde olup olmadığını öğrenmek istedi. "Biraz önce çıktı ama gelecek. Sizden rahatsız olmaz" dediyse de teklifini kabul ettiremedi. Yaşlı adam, başını iki yana salladı. Sonra da kestirip attı:
"Eşiniz evde değilmiş, ne yazık ki davetinizi kabul edemiyoruz!" Akşam olunca kadın, amcalarla arasında geçen konuşmayı eşine anlattı. "Sen yoksun diye içeriye girmediler" dedi. Eşi üzüldü. "Bir bak bakalım, hala oturuyorlarsa şimdi çağıralım" cevabını verdi. Kapıyı açan kadın aynı üçlüyü gördü. Bu kez gönül rahatlığıyla seslendi: "Amcabeyler! Eşim geldi, birlikte yemek için şimdi davet edebilir miyim sizi?" İhtiyarın biri huysuzlandı. "Biz üçümüz birlikte gelemeyiz kızım" dedi ve ekledi: "Bu arkadaşımın adı Zenginlik'tir. Bu, Başarı. Benim adım ise Sevgi'dir. Sen en iyisi git eşine sor. Kimi istiyorsa o gelsin evinize." Şaşıran kadın kapıyı çekti. Eşine danıştı. "Zenginlik" evet, çok ihtiyaçları vardı. Ama "Başarı" da fena sayılmazdı. Çocuklar büyüyordu ne de olsa... Sonra düşündü, düşündü. Kadınlık duyguları ağır bastı. "Hadi canım sende"dedi eşine. "Bize ne oldu yahu, 'Sevgi' dururken başka şeyler arıyoruz. Çağır onu, olsun bitsin" diyerek kapıyı tekrar açtı. "Lütfen Sevgi içeriye buyursun" diye seslendi. Yaşlı adam küçük adımlarla eve girerken iki arkadaşı da onu izledi. Meraklı gözlerle bakan ev sahibesine ikisi birden şöyle dedi: BİZ SEVGİNİN OLDUĞU YERDEYİZ!
BİR AYET
Her kim ahiret kazancını isterse, biz onun kazancını artırırız. Her kim de dünya kazancını isterse ona da ondan veririz, ama onun ahirette hiçbir nasibi yoktur. (ŞURA-20)
BİR HADİS
Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran. (TİRMİZİ)
DİN DERSİ
EVRENDEKİ HER ŞEY SİZİN İÇİN
* Irkı, rengi, dili, dini ve cinsiyeti ne olursa olsun bütün insanlar Allah karşısında da kanun önünde de eşittir. (Takvaca üstün olanlar hariç)
* Yerde, yeraltında, okyanuslarda ve göklerde bulunan canlı-cansız tüm varlıklar, bizlerin faydalanması için yaratılmıştır. İnsanoğlu, eşref-i mahlukattır.
* Herkes yaşama, mal edinme, neslini sürdürme, seyahat etme, okuma, düşünme ve fikirlerini hiçbir baskı altında kalmadan ifade etme özgürlüğüne sahiptir.
* Ticaret yapma, çalışma, servet edinme ve malını koruma, inanma, inaçlarının gereklerini yerine getirme gibi temel hak ve hürriyetlere herkes doğuştan sahiptir.
* Bütün bunların tek istisnası, başkalarının hak ve özgürlüklerine zarar vermektir.
* Bu zarar (Kul hakkı) o kadar önemlidir ki, mutlaka helalleşmeniz gerekir.
FETVA MAKAMI
RİMEL ABDESTE ENGEL OLUR MU?
Ramazanda düğün yapılır mı?
Düğünün zamanı yok... Şartlar uygun olduğunda istediğiniz ayda yapabilirsiniz. Oruç ayının manevi iklimine ayak uydurabilecekseniz siz bilirsiniz.
Rimelim suya dayanıklı. Abdeste engel mi?
Abdest alırken suyun kirpiklerin dibini ıslatması şarttır. Yüzü yıkarken kirpiklerin üzerinden meshetmek olmaz. Önce rimeli temizler, sonra abdest alırsınız. Doğru davranış budur.