İnsan, hakkı olan şeyleri elde etmek için dahi olsa ciddiyetle çalışmalıdır. Emek harcamalıdır. Zaten dünyadaki bütün gelişmeler ve teknolojik sıçramalar da böyle yaşanmıştır. Kur'an-ı Kerim, "İnsan için çalıştığından başkası yoktur" (Necm-39) buyurur.
"Nasılsa her şey olacağına varır" düşüncesiyle işi aksatmak vebal almaktır.
Hiçbir şey olacağına varmaz. Her şey çalışmaya, alınteri ve emeğe bağlıdır.
Tembelliğe alet ederek tevekkül gibi kavramların ardına da sığınmamalıdır.
Çünkü tevekkül, "Allah'a güvenmek, kulluk görevini yaptıktan sonra başarıyı ondan beklemek ve güç yetiremediği şeyleri Yüce Allah'a bırakıp ümitsizliğe kapılmamaktır." Tevekkülden yoksun olmak, noksanlıktır. Her mü'min bilir ki, sadece sebeplerin varlığı yeterli değildir. Allah'ın dilemediği bir iş, hiçbir zaman meydana gelemez. O'nun dilediği bir şeyi de hiçkimse engelleyemez.
Bununla beraber tevekkül, sebeplere sarılmaya engel değildir. Allah olayları sebebe bağlamıştır. İlahi kanunlara uymak gerekir. Peygamber Efendimiz, devesini başıboş bırakıp huzuruna gelen Amr ibni Umeyye'ye şöyle buyurmuştur: DEVENİ BAĞLA SONRA TEVEKKÜL ET!
GİTTİ HAYATININ DÖRTTE BİRİ DAHA [KISSADAN HİSSE]
Bektaşi, Haliç'i geçmek üzere sabaha karşı kıyıya gelen cüppeli şahsı kayığına aldı. Kılık kıyafeti gözalıcıydı.
Kafasındaki sarış ise derin bir bilgin olduğunun kanıtıydı. Bu yüzden rahat ettirmeye çalıştı.
Sıkına-çekine kayığın bir ucuna kendisi de ilişti. Küreğe kuvvet, denizin sessiz sularını yara yara ilerledi. Karşı kıyıya varırsa birkaç kuruş kazanabilecekti... Bilgin etkileyici bir ses tonuyla konuştu:
- Ne kadar para alıyorsun?
Kayıkçı utandı, sıkıldı. Cevapladı:
- Bir lira efendü...
Küçümseyerek baktı. Lafı yapıştırdı:
- Yoksa sen dilbilgisi bilmiyor musun?
- Begim haytalık ettik, okuyamadık!
- Tüh! Desene gitti hayatın dörtte biri!
Kayıkçı çaresiz sustu. Biraz sonra bizim bilgiç yine dillendi:
- Sen matematik de anlamazsın!
- Yok begim! Onu da bilmem!
- Gitti hayatının dörtte biri daha!
Hoca rahatsızdı, duramadı:
- Fizik-kimya da okumadım deme!
- Hayatımın dörtte biri daha getti ama onları da bilmem efendi!
- Dil bilmezsin; matematik, fizik, kimya a bilmezsin; ne diye yaşarsın?
Bu konuşma sürerken hava bozmaya başladı. Sandalcı fırsatı yakaladı:
- Efendi! Yüzme bilirsiniz değil mi?
- Sandalcı ağa! Ben yüzme bilmiyorum! Çocukluktan beri o ilim bu bilim derken yüzmeye fırsat kalmadı ki...
- Aha! Şimdiden başla duaya ağa...
Gitti hayatının dörtte dördü!
EVDE AYAKKABI GİYEBİLİRSİNİZ [FETVA MAKAMI]
Çek kırdırmak caiz midi?
Çeki yüzde karşılığı nakite çevirmek faizli işlemdir. 90 lira borç alıp 100 lira ödemek gibi... Dolayısıyla caiz değildir.
Tüp bebek dinen caiz midir?
Çocuk sahibi olamayan çiftlerin tedavi yolları araması doğaldır. Tüp bebek de bunlardan biridir.
Evde ayakkabı giyilebilir mi?
Sadece evin içinde kullanılması kaydıyla olabilir. Bu konuda bir yasak yok. Ancak esas olan temizliktir.
Kravat takmak yasak mı?
Değil, yasak olan erkeğin kadın kılığına girmesidir. Papaz kıyafeti yasaktır.
PUTPEREST KADINLA EVLİLİK YAPILMAZ [DİN DERSİ]
BİR HADİS
Ebu Hureyre anlatıyor: Resulullah (AS) buyurdular ki: "Allah-ü Zülcelal hazretleri buyurdu ki: Biri diğerine ihanet etmediği müddetçe iki ortağın üçüncüsü ben olurum. Biri arkadaşına ihanet etti mi ben aralarından çekilirim. (Ebu Davud)
BİR AYET
Dinde zorlama yoktur. Çünkü doğruluk sapıklıktan iyice ayrılmıştır. O halde, kim tağutu tanımayıp Allah'a inanırsa, kopmak bilmeyen sapasağlam bir kulpa yapışmıştır. Allah, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir. (Bakara-256)