"Hani meleklere, "Adem için saygı ile eğilin" demiştik de İblis hariç bütün melekler hemen saygı ile eğilmişler, İblis (bundan) kaçınmış, büyüklük taslamış ve kafirlerden olmuştu. (Bakara-34) Açıkça anlaşılacağı gibi İblis bir cindir.
Allah'a ibadet ederek derecesini yükseltmiş, melekler arasına karışmış, daha sonra da isyanı yüzünden konumunu yitirmiştir.
Melekler ve cinler gibi duyu organlarıyla algılanamayan fakat varlığı Kur'an-ı Kerim ve hadislerde kesin biçimde haber verilen şeytan, ateşten yaratılmıştır. Hz. Adem'in çamurdan, kendisinin ise ateşten yaratıldığı gerekçesiyle ondan üstün olduğunu iddia etmiş, secde etmekten kaçınmıştır. Allah'ın lanetine uğramış ve O'nun huzurundan kovulmuştur.
Daha sonra Adem ve Havva'yı yanıltarak, cennetten atılmalarına sebep olmuştur.
Şeytan ilk insandan beri bütün insanlara kötülükleri, küfür ve günahları süsleyip güzel göstermiş, insanları hak yoldan uzaklaştırmak için elinden geleni yapmıştır. Allah'ın gösterdiği dosdoğru yoldan uzaklaşmak, yasakları çiğnemek, şeytana imkân ve fırsat vermek demektir. Sapıklık ve azgınlıkta devam edenler, şeytanın kendilerini çepeçevre kuşatmasına, kendilerinin de şeytanın esiri olmalarına sebep olurlar. Yüce Allah insanları şeytanın düşmanlığına, hile ve aldatmacalarına karşı uyarmıştır:
"Şüphesiz şeytan sizin için bir düşmandır. Öyle ise (siz de) onu düşman tanıyın. O, kendi taraftarlarını ancak alevli ateşe girecek kimselerden olmaya çağırır." (Fatır-6) Dünyada insanları haktan uzaklaştıran şeytan, ahirette de onları işledikleri ile baş başa bırakacak, bu konuda kendisini suçlamamalarını söyleyecektir. Şeytanlar, her peygambere düşman kılındığı gibi, her insanı yoldan çıkarmaya çalışacak ve kötü şeyleri süslü gösterip, yasakları çiğnemeye teşvik edecek bir şeytanın bulunacağı da Hz. Peygamber tarafından bildirilmiştir.
Yüce Allah, şeytanın şerrinden kendisine sığınılmasını emreder.
İnananların üzerinde şeytanın hiçbir etkisinin olmayacağını müjdeler.
ZORBA HALİFEYE TOKAT GİBİ CEVAP
İMAM-I Azam Ebu Hanife, devrinin en büyük ve şöhret sahibi din bilginiydi. Sahabeye, hatta Ehl-i Beyt'e kadar uzanan sağlam bilgi kaynakları sayesinde İslam'ı en güzel yorumlayan isimdi.
Hükümleri, en iflah etmez karşıtlarını bile ikna ederdi. Onunla herhangi bir konuda tartışmaya girip de galip çıkan görülmemiştir.
Hem derya gibi ilmi, hem de herkese nasip olmayan keskin zeka ve tutarlı mantığı sayesinde tartışmaların hepsinden galip çıkıyordu.
Abbasi Halifesi Me'mun, İmam-ı Azam'ı Kufe'ye kadı yapmak istiyordu.
Bir gün İmamı çağırdı ve bu niyetini açıkladı. İmam-ı Azam yönetimin yanlışlıklarına alet olmamak için bu teklifi kabul etmedi.
- "Ben kadılık yapamam" diye itiraz etti.
Halife de herkes de kabul ederdi ki ondan iyi kadılık yapacak ikinci bir isim daha o dönemde yoktu. İmam'ın sert mizacını ve devlet hizmetine girmek istemediğini bilen Halife sert çıktı:
- "Yalan söylüyorsun, sen kadılık yaparsın!" İmam-ı Azam çağları aşan cevabıyla Halife'yi susturdu:
- Eğer ben yalan söylüyorsam, yalan söylediğim için kadılık yapamam, çünkü yalancıdan kadı olmaz. Eğer "yapamam" dediğim zaman doğru söylüyorsam, sözümün gereği olarak kadılık yapamam.
O HALDE HER İKİ DURUMDA DA KADILIK YAPAMAM
BİR AYET
Mal toplayan ve onu durmadan sayan, insanları arkadan çekiştiren, kaş göz işaretiyle alay eden her kişinin vay haline! (HÜMEZE/1-2)
BİR HADİS
Ağaran kılları yolmayın. Herhangi bir Müslüman'ın İslam'da bir kılı ağarsa o kıl, sahibi için kıyamet gününde nur olur. Mutlaka Allah o kıl sebebiyle kula bir hasene yazar ve o kıl sebebiyle bir de onun hatasını giderir. (Ebu Davud, Nesai, Tirmizi)
DİN DERSİ
GERÇEK HAYATA İLK ADIM: KABİR
FETVA MAKAMI
EŞİM BANA HAKKINI HELAL ETMİYOR
Tiryakiye sigara içirtmemek eziyet midir? Onun hakkı da geçer mi?
Geçer. Ama tiryakinin yaydığı duman yüzünden de sizin hakkınız ona geçer!
Pazarda küfeci elimdeki torbaları neredeyse zorla aldı. Kapıya kadar getirdi. Bana hakkı geçer mi?
Geçmez. Ama hiç ses çıkarmadıysanız, o zaman para almayı hak eder.
Eşimle tartıştık. "Sana hakkımı helal etmem" dedi. Üstüne bir de yemin etti. Şaştım kaldım...
Önce gönlü alın, bu dünyayı kurtarın. Biraz yumuşarsa nasıl olsa hakkını helal eder, ahireti de garantiye alırsınız. Yemin için de kefaret verir, bu işten kurtarırsınız.
Bu sayfadaki bilgiler Diyanet ve Ehl-i Sünnet kaynaklarından alınmıştır. Soru ve uyarılarınız için takvim@takvim.com.tr