■ Ali Bey, kendime ait bir bakkal dükkanı işletiyorum ve dükkanda yalnızca eşimle birlikte çalışıyoruz. Eşime herhangi bir ücret de ödemiyorum ama eşim her gün bakkala benimle birlikte geliyor ve bana yardım ediyor. Bu durumda eşim bakkal dükkanında bana yardım ettiği için dükkan iş yeri sayılır mı ve bunun için İş yeri Bildirgesi vermeli miyim? Sonradan herhangi bir ceza ile karşılaşmak istemiyorum. D.A.
Sayın Okurum, 5510 sayılı Kanuna göre bir faaliyetin yürütüldüğü yerin iş yeri sayılabilmesi ve iş yeri dosyası açtırılması için, orada en az bir sigortalının çalışıyor olması, diğer bir ifadeyle, o yerde sigortalılık niteliğini taşıyan en az bir çalışanın bulunması gerekir. Bir gerçek kişinin yanında ücretsiz çalışan eşin ise sigortalılık niteliği bulunmamaktadır. Eğer bakkal dükkanınızda çalışan eşinizden başka kimse yoksa, gerçek kişiye ait iş yerinde ücretsiz çalışan eş sigortalı sayılmayacağına göre, ortada sigortalı ve işveren sıfatını gerektiren bir durum olmadığından, dükkanınızın iş yeri sayılması söz konusu olmaz ve İş yeri Bildirgesi verilmez.
■ Babamın, amcamın birlikte ortak oldukları bir limited şirketleri vardı ve inşaat-taahhüt işleri ile uğraşıyorlardı. Amcam vefat edince babam şirketin tek ortağı haline geldi. Geçen yıl babam da vefat etti. Ben devlet memuru olduğum için babamın işine devam etmedim ve şirketin işleri babamın vefatı ile sona ermiş oldu. Yani işe devam eden kimse olmadı. Miras işlemleri sırasında araştırma yaparken bu şirketin SGK'ya yüklü bir tutarda para cezası olduğunu öğrendim. Bu cezayı benden tahsil edebilirler mi? Y. ÇAKICI
Anayasamızın 38. maddesine göre "Ceza sorumluluğu şahsidir." Yani şahısların işledikleri idari veya adli suçlara istinaden gerek adli, gerekse idari merciler tarafından verilen cezalar yalnızca o kişiye yönelik olarak infaz edilebilir. Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunumuza göre de ceza sorumluluğu şahsidir ve kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz.
Bu nedenle gerçek kişi işverenin ölümü halinde kesilmiş ve tahakkuk etmiş idari para cezaları terkin edilir veya kesilerek tahakkuk edecek ise kesilmez. Dolayısıyla, gerçek kişi işverenlerin ölümü halinde, daha önce işlemiş oldukları fiillerden dolayı uygulanmış olan idari para cezaları iptal edilir.
Tüzel kişi işverenler bakımından ise işverenlik tüzel kişiye aittir ve ortaklar ve/veya kanuni temsilcilerin ölümü halinde tahakkuk etmemiş idari para cezaları bakımından tüzel kişilik adına idari para cezası uygulanır.
Ancak tüzel kişilere yönelik olarak verilen idari para cezalarının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememiş olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takibe geçilen sorumlu tutulan ortaklar ve/veya kanuni temsilcilerin ölümü halinde, mirasçılarından idari para cezası tahsil edilmez.
Bu açıklamalar doğrultusunda, bir sermaye şirketi olan ve tüzel kişiliği bulunan babanıza ait şirketin SGK 'ya olan idari para cezası borçlarının, şirketin mal varlığından tahsil edilmesi gerekir. Mal varlığından tahsil mümkün olmasa veya mal varlığı bu borçları ödemeye yetmese bile, babanızın vefat etmiş olması nedeniyle, mirasçısı olarak sizden bu cezaların tahsil edilmesi mümkün değildir.