4857 sayılı İş Kanunun 32. maddesine göre, ücret en geç ayda bir ödenir. Diğer yandan, İş Kanunun 34. Maddesine göre işçi ücretleri ücret ödeme gününden itibaren 20 gün içinde ödenmezse işçi "iş görme borcunu" yerine getirmekten kaçınabilir. İşçilerin iş görme borcunu yerine getirmemeleri halinde iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerlerine yeni işçi alınamaz. İşverenden herhangi bir ücret alacağı olan bir işçi, bu alacağını 5 yıl içinde mahkemeye başvurarak talep etme hakkına sahiptir.
1475 sayılı İş Kanunu uyarınca işçinin emeklilik konusunda yaş hariç diğer kriterleri yerine getirmesi halinde kendi isteği ile işten ayrılması imkânı tanınmıştır. Sigortalılık süresini ve prim ödeme gün sayısını tamamlayan işçi, yaş koşulu sebebiyle emeklilik hakkını kazanmamış olsa da, işyerinden anılan bent gerekçe gösterilmek suretiyle ayrılabilecek ve kıdem tazminatına hak kazanabilecektir. Ancak belirtilen şekilde işten kıdem tazminatı alarak ayrılıp kısa bir zaman sonra başka bir işyerinde çalışmaya başlamak risk taşımaktadır.
Çünkü eski işveren dava açıp tazminatı isteyebilir. İş yargıya taşınırsa Yargıtay'ın karar verirken bakacağı kriter başka bir işe girmek için mi kıdem tazminatı istenmiş yoksa gerçekten emeklilik yaşını beklemek için mi ona dikkat edecektir. Bu nedenle çok dikkatli olmak gerekir. SGK 'dan alınacak belgenin bir örneği yine SGK dosyanızda mevcut olacağından ikinci bir kez aynı şekilde tazminat yazısı alamazsınız. Fakat ekonomik şartlar nedeniyle tekrar çalışmaya başlamanızda ve normal prim gününüzü tamamlamada herhangi bir sakınca bulunmuyor.