■ Haksız yere işten çıkartıldım. Fazla çalıştığım halde fazla mesai ücreti almadan 2 yıl asgari ücret ile çalıştım. Hiçbir neden yokken işime son verildi. Hakkımı nasıl arayabilirim? N.S.
İşyerinden haksız olarak çıkartılmış iseniz bir ay içinde yargıya başvurabilirsiniz. Bir aylık süreyi geçirmeyin. İşe geri dönmek istemiyorsanız ödenmeyen fazla mesai, ihbar-kıdem tazminatı ve diğer alacaklarınız için Çalışma ve İşkur İl Müdürlüğü'ne şikayette bulunabilir veya doğrudan yargı yoluna başvurabilirsiniz.
■ Ben eşi vefat etmiş dul bayanım, SSK 'dan kendi adıma emekliyim. Babam da SSK'dan emekli idi, vefat etti. Babamdan ayrıca maaş bağlanabilir mi? Ek olarak onun emekli maaşını alabilir miyim? Y.K.
Kız evlatlarının anne veya babadan yetim maaşı alabilmeleri için bazı şartlar vardır. Bunlar, evli olmamak, kendi adına sigortalı çalışıyor olmamak ve yine kendi çalışmalarından dolayı emekli aylığı almıyor olmak. Bakıldığında her ne kadar eşinizin ölümünden dolayı evli olmasanız da kendi çalışmalarınızdan dolayı emekli olduğunuzu belirtmişsiniz. Kendi emekliliğinizden ötürü babanızdan ya da annenizden ölüm aylığı alamazsınız.
Ölmüş olan eşinizden dolayı eğer bağlanmış ya da bağlanacak ölüm aylığı varsa onu alabilirsiniz. Ölen eşten dolayı ölüm aylığı alınmasında çalışmak ya da kendi çalışmalarından dolayı emekli olmak engel teşkil etmemektedir.
■ Eşimin kendine ait bir tamirhane dükkanı vardı, yanında da bir işçi çalıştırıyordu. Yaklaşık 6 ay önce rahatsızlandı ve tedavi süreci içinde çok fazla işlerle ilgilenemedi. Bu dönemde işleri, işçisi tek başına yürüttü. Ne yazık ki eşim bu rahatsızlığı sonucunda vefat etti. Dükkanı da eski işçisine devrettik. Eşim hastalığı döneminde pek fazla işlerle ilgilenemediği için çalışan işçisinin sigortasını 4 ay SGK'ya bildirmeyi ihmal etmiş. Vefatından sonra bu bildirimleri ben yapsam çok fazla idari para cezası öder miyim? T. AVCI SGK 'nın prim ve her türlü alacağının tahsilinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.
Bu kanunda ve 5510 sayılı Kanun'da, borçlunun ölümü halinde idari para cezalarından doğan borçların terkin edilip edilmeyeceği veya mirasçılarından tahsil edilip edilmeyeceği yönünde bir hüküm bulunmamaktadır.
Ancak Anayasa'nın 38'inci maddesinde "Ceza sorumluluğu şahsidir" hükmü yer almaktadır. Türk Ceza Kanunu'na göre de, "Ceza sorumluluğu şahsidir. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz." "Cezaların Şahsiliği" ilkesi gereğince, kurum alacağının (borçlunun mirasçılarından takip edilmeksizin) tahsilinden vazgeçilir. Buna karşın, tüzel kişilere yönelik olarak verilen idari para cezalarının tüzel kişiliğin mal varlığından tahsil edilememiş olması nedeniyle, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre takibe geçilen ortaklar ve/ veya kanuni temsilcilerin ölümü halinde, cezaya tüzel kişiliğin muhatap olması nedeniyle, mirası reddetmemiş mirasçılardan bu alacakların takibine devam edilir.