Çırpınıyor... Kendini yırtıyor...
Alttan alıyor... Üstten çıkıyor...
Yandan ekliyor...
Ekmek için... Ekmeleddin diyor...
Ekmek yiyemiyor...
Ama bitmiyor...
Oy veriyor, HDP'leşiyor...
Öpüyor, kokluyor...
HDP'yi... Meclis'e taşıyor...
FETÖ'ye bulaşıyor...
Abdullah Gül'e koşuyor...
Saadet'e eriyor...
Binmediği dal...
İnmediği ağaç kalmıyor...
Bir türlü çıkamıyor...
Asansörde kalıyor...
Balkon'a ulaşamıyor...
Kandil ağzına bürünüyor...
Demirtaş hür.... Uçan mühür...
Kaçan manda diyor...
Pensilvanya kokuyor...
Apolet söküyor...
Patates topluyor...
Soğan ekiyor...
Batı medyasında yüzüyor...
Yaptırmayacağım dediği...
Köprüleri geçiyor...
Berlin'e koşuyor...
Londra trenine biniyor...
Trenden inen Londra'ya bile...
ABe ABi diyor!
ABD'li arıyor...
Elçiler buluşuyor...
Yıllardır denemediği...
Kalmıyor...
Deniz'i bitiriyor...
Kemal'e eriyor...
Plates yapıyor... İnce'liyor...
Ama hep...
Hüsran da hüsran...
"Gel Bakalım Muharrem"...
"Otur bakalım Muharrem" "Kalk bakalım Kemal" deseler de...
Yok göndermeseler...
İnce'ye parti kurdursalar...
Bölseler, çarpsalar da...
De-ğiş-mez!
Matematik öle diyor...
Çünkü; Bu MİLLET'i...
Zerre kadar tanımıyorlar...
Halbuki... İktidar için...
Sadece ve sadece...
Tek şansları var...
Erdoğan...
Genel Başkanları olacak...
Başka çareleri... YOK...
Bu kafayla... İktidar şansları...
Artık hiç YOK!
Çünkü; Kendilerinin deyimiyle.
Milleti tanıyan... ADAM kazanıyor...
SORU; Kemal Bey seçimden önce diyordu ki; "Haziran çiçeklerin açtığı, böceklerin öttüğü, kötülerin kaybettiği, iyilerin kazandığı aydır." Doğru... Ancak doğruyu bilmelerine rağmen... Neden kötülerle gidiyorlar? Ama neden?