HER mücadelede ve rekabette, GÜÇLÜ olanın dediği olur, sözü geçer. Türkiye, giderek küresel bir güç haline geliyor.
Geniş bir coğrafyada aranan, ağırlığı olan, oyun kuran ve etkisi olan bir konumda. Güçlü bir liderliği var.
Bu gücünün dinamikleri hem diplomasi alanına hem de uluslararası ilişkilere pozitif olarak yansıyor.
Gücünün üç önemli bileşeni bulunuyor: Yerli ve milli, üstün teknolojili savunma gücü ve ordusu var.
Yükselen ve büyüyen bir ekonomiye sahip. Türkiye bu dinamiklere ilaveten ilişkilerini, OSMANLI ADALETİ temelinde kurup geliştiriyor. Kazankazan anlayışı ve eşit stratejik ortaklık bazında işbirliği yapıyor. Bu durum, küresel arenada Türkiye'yi hem çok daha itibarlı kılıyor; hem de yeraltı ve yerüstü zenginlikleri talan edilmiş, emperyalistlerin boyunduruğunda asırlarca sömürülmüş ülkelere insanlığa KURTARICI ÜLKE EKSENİ ve ALTERNATİF ÇÖZÜMLER sunuyor.
Örtüşen menfaatler doğrultusunda, küresel barış, huzur ve refah getiren hayati stratejik ortaklıklar kuruyor.
Bu anlamda Antalya Diplomasi Forumu'na katılan binlerce yabancı devlet adamının, özellikle Afrika ülkelerinde yüzyıllardır sömürülen mazlum ülke yöneticilerinin yaptığı konuşmalar hem göz yaşartıyor hem de bunun ipuçlarını veriyor.
Mali Dışişleri Bakanı Abdoulaye Diop'un, "Bazı Batı güçlerinin ülkelerimize uyguladığı askeri malzeme ambargolarından dolayı biz Türkiye gibi ülkelere yüzümüzü döndük" şeklindeki sözleri boşuna değil. Türkiye bu GÜCÜYLE sömürülen ülkelere hem umut oldu hem de muazzam bir UYANIŞI başlattı.
Nijer Dışişleri Bakanı Sangare'nin sözleri de Türkiye'nin onları nasıl bir cendereden kurtardığını belgeliyor adeta. Eskiden bir terör saldırısı olduğunda cevap verebilmek için bir Fransız komutanlığının talimatını beklemeleri gerektiğini belirtiyor Devamında "Onların kovulmuş olması aslında teröristlere giden finansman kaynaklarının da kesilmesini sağladı. Peki bu teröristlere giden parayı kim finanse etmekteydi? Söz konusu ülkeler. Terörizmi finanse eden ülkeler onlar para yağdırıyor" diyordu. Şöyle bir düşünün... Terörü finanse edip Nijer'e saldırtıyorlar.
Nijer bu teröristlere cevap vermek istiyor. Ancak terör finansçısı ülkelere telefon açıp izin almak ve yalvarmak zorundalar.
Tabii o izin gelene kadar teröristler sırra kadem basıyor. Katilleri sahaya sürerek ülkeleri terörle esir almaya çalışan ülkelerden Fransa, Afrika'da tam 16 ülkenin ihracattan kazandığı paraları bile Paris'teki kendi Merkez bankasına yatırtıyordu. Bu zorunluydu.
Gelirini Fransa'dan alabilmek için Paris kapılarında yalvarıyordun.
Türkiye'nin başlattığı "UYANIŞ" sayesinde o Fransızlar sömürdükleri ülkelerden kovuluyor artık.
Nijer Dışişleri Bakanı "Şimdi terörün finans kaynakları kesildi.
Sahada git gide daha az sayıda insanın ölüyor" diyor. "Terörsüz Türkiye" adımlarını atan Ankara aynı zamanda küresel gücüyle "TERÖRSÜZ DÜNYA"ya da yaptığı askeri anlaşmalarla muazzam katkılar sağlıyor.
Burkina Faso Dışişleri Bakanı bile, 2022'de ülkesinin yüzde 50 oranında teröristler tarafından işgal edildiğini, 2025 yılının başına gelindiğinde ise geri kazanmış oldukları toprakların yüzde 71 olduğunu kaydediyor.
Türkiye'nin muhteşem diplomasisi, ezilen ve terörle dövülen ülkelere kalkan oluyor.
Küresel sermaye ve finansın en önemli merkezlerinden birisi olan İsviçre'de bir dergideki "Güçlü Türkiye, Güçlü lider Erdoğan" analizi, KÜRESEL SERMAYENİN dahi yeniden kurulacak dünya düzeninde, Türkiye'ye odaklanmasını ve Ankara karşısında pes edişini gösteriyor.
Zira askeri ve ekonomik alanda bütün kurumları ile değişmenin ve yenilenmenin arefesindeki küresel nizamda, sistemin en baş dinamikleri adalet ve eşit paylaşım olacak.
Sadece güçlü olmak yetmeyecek. Çok kutuplu geleceğin dünyasında, Osmanlı adaletini, gücünün bütün dinamiklerini ortaklarına cömertçe sunan itibarlı Türkiye'nin yükselişi ve küresel etkisinin sebebi budur!
Bir başka önemli husus da şu: Türkiye niye büyük itibar görüyor?
Çünkü yürüttüğü diplomasi ile büyük bir farkındalık oluşturuyor.
Her ülkeye ÜSTTEN VE SÖMÜRGECİ ANLAYIŞLA, KİBİRLE DEĞİL, EŞİT İKİ ÜLKE OLARAK YAKLAŞIYOR!
Bu husus onu, hep zirvede, itibarlı ve saygı gören yapıyor. Ben merkezci değil BİZ ve İNSANLIK merkezci diplomasiyle sahne alıyor Türkiye. "Birlikte elit yürüyelim, kan emici sömürgecilerin hegemonyasını ve oyunlarını bitirelim" diyor.