Tarihi 30 Ekim 2020

Kasım

Almanya istihbaratı 8 yıl önce bir bilgiye ulaşıyor. Bu bilgi çok gizli tutulması kaydıyla uzmanlarla paylaşılıyor. İstihbat merkezinin güdümünde ve Robert Koch enstitüsü başkanlığında bir birim kuruluyor. Bu birime Alman İnşaat ve yerleşim Planı Müsteşarlığı, Halkı Koruma ve Doğal Felaketlere Yardım Müsteşarlığı, güvenlik ve bilgilendirme bölümüne bakan müsteşarlık, tarım ve beslenmeyle ilgili müsteşarlık, Teknik Yardım Ulaştırma Birimi Başkanlığı, Özel Komando Birlikleri, Alman Ordusu uzmanları, Paul Ehrlich Enstitüsü katılıyor.

Yapılan çalışma sonucu hükümeti uyarıyorlar. Hatta Alman Meclisi'ne bile Aralık 2012'de sunulan raporda "Mutasyona uğramış, yeni bir virüs, Güneydoğu Asya'daki bir hayvan pazarından çıkacak. Tüm dünyayı saracak. Ülke olarak hazırlıklı olmalıyız. Üç yıl sürecek. İki kez mutasyona uğrayacak. Aşısı üç yılda ancak bulunacak. Bir kez hastalanan, iyileşmiş olsa bile mutasyona uğramış yeni virüsten yine etkilenebilecek" deniyor. Yani tam anlamıyla nokta atışı yapılıyor.

Dünya nüfusunun çok fazla olduğunu ve azaltılması gerektiğini savunan ROCKEFELLER Vakfı da bir rapor yayınlıyor ve Çin'den çıkacak virüsle dünyanın sarsılacağını söylüyor. O da 12'den vuruyor. O raporda "2. dalga gençleri vuracak" deniyordu.

Her iki raporda da yeni bir virüs gelecek ve insanların bağışıklık sistemini hızla çökertecek. Sonuçları çok ağır olacak. "deniyor, ikinci ve 3. dalgalar anlatılıyordu. Bir virüs gelmeden, nereden yayılacağını, bugün yaşananaların tamamını yıllar öncesinden birebir bilmek, tutturmak mümkün müydü? Kesinlikle hayır. Çünkü bu bir operasyondu. Dünya bugünkü haliyle ekonomilerin ayakta kalabileceği sistemden çıkıyor, çöküş dönemine giriyordu. Tüm ekonomik göstergeler buna işaret ediyordu. Dolar imparatorluğu şu haliyle asla sürdürelemezdi. 26 trilyon dolara dayanan borçla ABD'nin ayakta kalması mümkün değildi. Sermaye kendine kaçacak yer arıyordu. Gittiler trilyon dolarları ile yerleştikleri Çin'e sığındılar. Onu çöküş döneminin yeni süper gücü ve koruma kalkanı olarak komünizmden vahşi kapitalizme dönüştürdüler. Çökecek dünya sonrası kurulacak yeni düzende sığınalacak liman olarak inşa ettiler.

ABD derin devleti oyunu gördü. Meydan okudu. Son olarak iki hafta önce derin devletin seçtiği Başkan Trump "Gelecek küreselcilerin değil, ulus devletlerin olacak" dedi. Virüs bahane, kavga büyük. Her iki taraf da savaşı kazanan ve Yeni Dünya Düzeninin patronluk koltuğuna oturan olmak istiyor. Üretilmiş virüsün 2.dalgası kapıda... İngiltere bir ay önce halkını uyardı. "Kasım'da ülkemizde günlük 50 binleri aşan vakaları görebiliriz" diye. Fransa 50 binleri geçti, Kasım'da günlük yüzbinlere doğru dört nala koşuyor. Almanya ve Fransa ülkeyi tekrar evlere kapatma kararı aldı. Kasım'dan itibaren sokaklarında polisler dolaşacak. Kapanmak, beraberinde ekonomik çöküşleri de getirebilir. Zaten virüsü yayanların amacı da bu. Her yerde kaos ve sokak hareketleri bekleniyor. ABD'de işsizlik sigortasına başvuranların sayısı 50 milyonu geçti. İngiltere'de işsizlik iki katı arttı. Gelişmiş ekonomilerin sokakları savaş alanınma döndü. Vandalizm, ırkçılık, din düşmanlıkları üzerinden siyaset zirveye ulaştı. ABD'de Kasım'daki seçim sonrası kaos uyarıları tavan yaptı. "Seçimlere hile karıştı" diyerek kaybeden kim olursa olsun sokaklara taşacak uyarıları bitmek bilmiyor. Hatta seçimden sonra askeri müdahale gelebilir diyenler bile ortalığa saçıldı. Seçim sonrası sokaklar karışırsa Ordu ve Trump yanlısı Milli Muhafızlar gücünün devreye gireceği iddia ediliyor. Eyaletlerde polis teşkilatları seçim sonrası çıkacak çatışmalara karşı hangi tedbirler alınır sorusuna cevap arıyor.

Evet Kara Kasım kapıda... Dünya fena halde gerilecek ve kasılacak. Yeryüzü diken üzerinde, nefesler tutuldu. Böyle bir ortamda ülke olarak virüsle mücadelede kenetlenmeK, devletimizin yanında olmak ve kurallara mutlaka uymak zorundayız. Çünkü virüs sonrası ayakta kalanlar masada olacak. Yeni dünya düzeninde güç ve söz sahibi olacak.