AK PARTİ, büyük bir kongresini daha onbinlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirdi.
Başkan Tayyip Erdoğan, Türkiye Yüzyılı yolunda "YENİ DÖNEMİN KAPILARINI" açtı.
Yeniş dönem AK KADROLARLA İSTİKBALE yürüme kararlılığı içinde gerçekleştirilecek. Başkan Erdoğan'ın işaret ettiği gibi yeni dönemde, "Aziz milletimize hizmet için yarım kalan hiçbir hikâye olmayacak." Bir kez daha tanık olduk. Başkan Erdoğan liderliğindeki AK Parti, değişim ve reform ile Türkiye Yüzyılı'nı ilmek ilmek örme kararlılığı içinde. Küresel lider Başkan Erdoğan sadece Türkiye'nin değil, masum ve mağdur insanların gür sesi.
Müslüman dünyanın yol göstericisi. Böyle bir lidere sahip AK Parti de kendini yenileyerek, büyüyerek TÜRKİYE YÜZYILININ elbette takipçisi oluyor. Değerli kardeşim Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, bu gerçeği dünkü yazısında çok güzel vurguladı:
"Başkan Erdoğan... Samimi bir Müslüman olarak önce Allah'a inanıyor ve güveniyor.
Sonra, kendisine olan güvenini gösteriyor. Muhakkak ki milletine çok güveniyor.
Davasının doğruluğuna ve misyonunun istikamet üzere olduğuna güveniyor." Türkiye'nin yetiştirdiği Küresel Lider Başkan Erdoğan'ın yönetimindeki AK PARTİ, tarihi yürüyüşün amiral gemisi olarak aziz milletimize daha çok hizmetler vereceğini, görkemli büyük kongresinde bir kez daha gösterdi.
Konuşmasında Dede Korkut'tan alıntılar yaptı.
Erdoğan, "Bizim dünyanın her bir köşesine taşımak için koşturacağımız tek ülkümüz adalettir, hakkaniyettir, insanlıktır. Gerisi günlük hayatın gaileleri içinde hepimizin yaşadığı, yaşayacağı teferruattır." Başkan Erdoğan'ın en büyük özelliklerinden birisi de aziz Türk Milleti'nin önüne büyük hedefler koymasıdır.
Büyük hedefler bir istikameti işaret eder. AK Parti 8. Olağan Kongresi'nde Başkan Erdoğan, TÜRKİYE YÜZYILI'NIN
İSTİKAMETİNİ çok iyi analiz etti: "Önemli olan istikameti kaybetmemektir, yüreği karartmamaktır, halisane niyetleri bozmamaktır. Tabii bu duaya 'Amin' demek yerine, sırf kendi ihtirasları için Türkiye düşmanlarının senaryolarında figüranlık yapmayı tercih edenler de var.
Siz onları çok iyi biliyorsunuz.
Hırsın, gafletin, kibrin esiri olan o kifayetsiz muhterisleri ise aziz milletimin basiretine ve ferasetine havale ediyoruz.
Biz, 'Niyet hayır, akıbet hayır' sözünün kılavuzluğunda gönül verdiğimiz bu güzel sevda yolunda kararlılıkla yürümeyi sürdüreceğiz.
Türkiye Yüzyılı'nın bu ilk kongresini de işte bu uzun yolculuğun yeni bir nefeslenmesi, tazelenmesi, yeni bir kilometre taşı olarak görüyor, kongremizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyoruz." Erdoğan, AK Parti'yi gençlerle, kadınlarla yenileyerek tarihi yürüyüşünü sürdürüyor.
Kongrede, yenilenen kadrolarına yeni hedefler verdi:
"Partimizin tüm kademelerinde hem bayrağı devreden hem de bayrağı devralan arkadaşlarımızdan, her zamankinden daha çok, daha azimli, daha gayretli, daha verimli çalışmalar bekliyoruz.
Hiç şüphesiz en büyük görev, sorumlusu oldukları birimin yöneticisi sıfatıyla ana kademe kadrolarımıza düşüyor. Gençler bu öyle bir sevdadır ki, burada isimler fanidir, baki olan tek şey davadır. Partimizin politikaları dinamik, kadroları değişken ama ilkeleri sabittir.
İşte bu anlayışla AK Parti bayrağını ilk açtığımız günden beri, köklerimize ve kurucu değerlerimize bağlı bir şekilde yükseltmeye devam ediyoruz." Erdoğan, "Eskiler, 'Köküne küs ağaç yeşermez' derler.
Biz de milletçe köklerimize öyle sarılacağız ki dallarımız şıvgaya dursun, kollarımız göğe doğru uzansın. Kökünden kopan toplumların, rüzgarda savrulan kuru yapraklar gibi nasıl kaybolup gittiğini asla aklımızdan çıkarmayacağız. edenlerin bakacağı yer, işte bu köklerdir" diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan'ın, İÇ CEPHENİN TAHKİMATI yolundaki sözleri çok kıymetli mesajlar veriyordu:

"Terörle siyaset, terörle demokrasi aynı anda bir arada bulunamaz. Terörün, şiddetin, silahın karanlık gölgesinin ülkemizin ve bölgemizin üzerinden tamamen çekileceği günler inşallah çok yakındır.
Türkler, Kürtler, Araplar olarak hep beraber kenetlenecek, tam 40 yıldır evlatlarımızın kanı üzerinde yükselen terör duvarını yıkıp atacağız. Terör sorunu ortadan kalktıktan sonra, demokrasiden kalkınmaya, kardeşlikten bölgesel entegrasyona yeni bir dönemin kapıları açılacaktır."
SONUÇ: Başkan Erdoğan'ın final sözleri, Türkiye Yüzyılı Reform Programı'nın vatandaşlarımızın yaşantısına nasıl dokunacağının detaylarını içeriyor.
"Kapsamlı reform planımız sayesinde ülkemizin büyüme potansiyelini ve verimliliğini artıracağız. Dünya Bankası'nın üst orta gelir grubunda yer alan Türkiye, böylelikle yüksek gelirli ülkeler ligine yükselecektir. Ekonomik dönüşüm planıyla güçlü, sürdürülebilir ve kapsayıcı büyümenin temellerini sağlamlaştıracak yeni tedbirleri devreye alıyoruz. Gıda arz güvenliğini temin ederek, vatandaşlarımızın ucuz ve sağlıklı gıdaya erişiminin önündeki tüm engelleri ortadan kaldıracağız. Vergide adaleti ve etkinliği güçlendirmek amacıyla 'çok kazanandan çok alma' prensibi ile kamu gelirlerini artıracağız.
Bir süredir hazırlığını yaptığımız sosyal konut projemizi artık hayata geçiriyoruz. Böylece kira ve konut fiyatlarını dengeye getireceğiz. Yükseköğretim sisteminde revizyona giderek üniversitelerimizin şehirlerimizle bütünleştiği, üretim süreçlerine aktif katıldığı yeni bir model tesis edeceğiz. Nüfus politikalarında yeni bir dönemi başlatıyoruz.
Alarm veren nüfus artış hızımızı yükseltecek, demografik bünyemizi güçlendireceğiz."