Baykal neden çark etti!
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal verdiği röportajda partisini eleştirerek başkanlık sistemine destek verdiğini açıklamıştı. Ancak Baykal çok geçmeden yeni bir açıklama yaparak ifadelerini değiştirdi. Neden acaba?
53'üncü Uluslararası Antalya Film Festivali'ni takip etmek için Antalya'da bulunduğumdan, Baykal'ın aniden geri adım atmasının arka planını yerinde araştırdım.
Deniz Baykal'ı iyi tanıyan siyasetçilerin ağırlıklı görüşüne göre, Baykal, CHP'nin başkan adayı olmayı düşünüyor.
Başkanlık sistemine destek verişi, hakim güç Kemal Kılıçdaroğlu ve yönetimince olumsuz karşılanınca, ani dönüş yaptı...
"Kemal Kılıçdaroğlu, Baykal'ı BAŞKAN ADAYI yapar mı?" soruma, "Ya kendisi olur, ya da Baykal'ı koymak zorunda. Başka ismi koyarsa, CHP parçalanır.
Ekmeleddin travması hala sürüyor" cevabı verildi.
Deniz Baykal-Kemal Kılıçdaroğlu ilişkilerine gelince... Deniz Baykal, partide etkili isim. Kılıçdaroğlu, Baykal'a karşı dikkatli. Eğer arasını bozarsa, genel başkanlık yarışı hemen başlar.
Baykal son çıkışıyla, "Ben CHP'nin başkan adayı olmalıyım" dedi. Devlet Bahçeli'nin gerçekleri görerek yaptığı olumlu çıkışlardan sonra, CHP sıkıştı. Yanında HDP ile bir blok oldu. Bunu uzun zaman devam ettiremezler.
Türkiye Başkanlık referandumuna muhakkak gidecek. CHP'nin karşı çıkışı hiçbir işe yaramayacak. Nitekim Baykal ilk açıklamasında, "Bu makamın gerektirdiği niteliklerde bir adayla çıkabilirsek inanıyorum ki çok ciddi bir sıçrama yapabiliriz. Makamın gereklerini yerine getirebilecek nitelikli bir adayla çıkabilirsek rekabet edebilecek duruma gelinebilir" demişti.
Türkiye Başkanlık referandumuna adım adım yaklaşırken, Kılıçdaroğlu başkanlığındaki parti, bırakın büyümeyi, tuhaf işlere konu oluyor. Dikkat ediyor musunuz?
CHP'nin adı ne sağlık, ne ekonomi, ne de dünya ile ilgili tek bir konu ile gündeme gelmiyor. "Nasıl olsa iktidara gelemeyeceğim" düşüncesinde olan CHP, tam da bu yüzden Türkiye'nin asli hiçbir problemi ile uğraşmıyor.
CHP'nin gündeme geldiği tek konu, Atatürk üzerindeki tartışmalara konu olmaları. Anıtkabir'e halkın isteği ile yapılan çocuk parkını bile Atatürk'ün manevi şahsiyetine hakaret kabul ederek, Anıtkabir'i basan bir CHP anlayışı var karşımızda.
Gazeteci-yazar Talat Atilla kısa süre önce CHP ile ilgili başka bir bomba patlattı. Herkese Atatürk konusunda ayar vermeye çalışan ana muhalefet partisi CHP'nin genel merkezinde Atatürk büstü olmadığını açıkladı.
Üstelik CHP Genel Başkan Yardımcısı Yasemin Öney Cankurtaran'ın, Afyon Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Emin Güzbey'e, "CHP'nin parası yok, bu yüzden Atatürk büstü yapamadık!" dediğini de yazdı.
Daha önce de CHP ve Ankara kulislerini en yakından takip eden etkili gazeteci-yazar (Turktime sahibi) Talat Atilla yaklaşık 10 ay önce, "CHP'li bir milletvekili Atatürk'ün fotoğrafını TBMM'deki odasından indirdi" haberini yapmıştı.
CHP'li Milletvekilleri Dr. Aytun Çıray, Yalova Milletvekili Muharrem İnce ve İstanbul Milletvekili Mehmet Bekaroğlu, CHP Disiplin Kurulu'na, "Evet, Talat Atilla'nın yazdığı haber doğrudur. Nazlıaka bu sözleri söylemiştir" deyince Nazlıaka, CHP'den ihraç edilmişti.
Etkili CHP'liler doğruluyor, ihraç oluyor, CHP'den ayrılan bağımsız milletvekili Aylin Nazlıaka, Talat Atilla'dan tazminat kazanmış! Tuhaf. Atatürkçü veya bir ikisi hariç hiçbir sol yazar CHP'nin Atatürk'le ilgili CHP'deki bu tuhaf olaylar hakkında tek satır kalem oynatmazlarken, kazara CHP'nin bu yaptıklarını AK Parti'si yapmış olsaydı, yeri göğü inletirlerdi.
SON SÖZ: Deniz Baykal, CHP'yi kurtarabilir mi?