ARKA kapı diplomasisi, çeşitli nedenlerle arası bozulmuş devletlerin arasında yaşanan krizlerin gizli görüşmelerle çözülmesinde, sonlandırılması veya ortak bir çözüm yolunun bulunması için ortam oluşturulmasının amaçlandığı bir diplomasi yöntemidir.
GÜNÜMÜZDE klasik, açık diplomasi uygulamada olsa da GİZLİLİK ÖZELLİĞİ
İLE ARKA KAPI
DİPLOMASİSİ öne geçmiş görünüyor.
Dünyanın en tecrübeli 4 liderinden birisi olan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, arka kapı diplomasisini başarı ile yürütüyor. Ve sonuç alıyor. Başkan Erdoğan'ın başarı ile yürüttüğü ARKA KAPI DİPLOMASİSİ'NDE dikkati çekenlere kısaca bakalım. Başkan Erdoğan'ın Türk Devletler Birliği'ni ilmek ilmek örmesi, Rusya lideri Putin ile Ukrayna Cumhurbaşkanı Zelenksky arasında Karadeniz Tahıl Anlaşması, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi ve Yunanistan Başbakanı Mitçotakis ile ılımlı gelişmeleri sağlaması, Libya denklemini değiştirmesi, Gazze için yürüttüğü stratejik temaslar ve son olarak Somali ile Habeşistan arasında ARABULUCUK, diplomatik başarılarının bazılarıdır. SIRA, SURİYE'DE.. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan ve MİT Başkanı İbrahim Kalın arka kapılarda tempolu çalışırken, yeni bir gelişme oldu.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler'den dikkat çeken bir açıklama geldi.
Bakan Güler, "Türkiye ve Suriye, normalleştirme çabaları kapsamında bakanlar düzeyinde bir araya gelebilir" ifadelerini kullandı. Bakan Güler, daha önce Moskova'da olduğu gibi farklı yerlerde yeni görüşmelerin yapılabileceğinin altını çizdiği açıklamasında, şunları kaydetti: "Suriye ile daha önce Moskova'da olduğu gibi mutabık kalınacak yerlerde, bakanları içeren heyetlerle toplantılar yapılabilir''.
Güler ardından "Türkiye, Suriye'den çekilme koordinasyonunu, yalnızca Suriye'de yeni anayasa kabul edildikten, seçimler yapıldıktan, sınırlar güvenlik altına alındıktan sonra görüşebilir" dedi. Terörle mücadelede Irak ile atılan ortak adımların bir dönüm noktası oluşturduğunu belirten Güler, "İki ülkenin bölge ülkeleriyle ticaret koridor rotası oluşturmak için anlaştığı Kalkınma Yolu Projesi'nin Irak kısmının PKK tehdidi altında olduğunu" dile getirdi.
Türkiye-Suriye-Rusya arasında yeni bir yol bir yol haritası hazırlanmasına yönelik ARKA KAPI DİPLOMASİSİ sürüyor.
Kremlin Sözcüsü Peskov, Putin ve Esad'ın olası Türkiye-Suriye görüşmesini bölgedeki durumla ilgili istişareler kapısının ele alındığını açıklamıştı.
Ardından, Kremlin'den, olası Başkan Erdoğan- Esad görüşmesine dair Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Bogdanov, Moskova'nın bu müzakerelere ev sahipliği yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Bogdanov, "Moskova'da bu görüşmeleri, ÜÇLÜ GÖRÜŞMELERİ yani doğrudan ilgili tarafların, Şam ve Ankara'nın resmi temsilcilerinin yer aldığı görüşmeleri gerçekleştirmeye her zaman hazırız" dedi.
Rusya'nın Şam ve Ankara arasındaki ilişkilerin normalleşmesi konusunda İran ve Irak'la da temas halinde olduğunu anlatan Bogdanov, zira bu ülkelerin de Suriye'deki ve Suriye çevresindeki genel duruma olumlu yansıyacak bu normalleşmenin gerçekleşmesine ilgi duyduklarını aktardı.
Diplomatik misyonda, Rusya Dışişleri Bakan Yard. Bogdanov'un ÜÇLÜ GÖRÜŞME ifadesi, Moskova'da yapılacak bir görüşmenin işareti olarak değerlendiriliyor.
Bakan YAŞAR GÜLER'in geçtiğimiz günlerde REUTERS'A yaptığı dikkati çeken başka açıklamaları oldu.
F-35 PROGRAMINA
DÖNÜLECEK Mİ?
Milli Savunma Bakanı, Ankara'nın Block-70 F-16 savaş uçakları ve modernizasyon kitlerinin tedariki konusunda ABD ile yaptığı anlaşma sürecinin planlandığı gibi devam ettiğini aktardı.
"Projenin son jetin teslimatına kadar sorunsuz şekilde tamamlanmasını umuyoruz" diyen Güler, iki ülke yetkililerinin hâlâ anlaşmanın ayrıntılarını görüştüğünü sözlerine ekledi. Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programına geri dönmek isteği konusunda, "Ankara ve Washington'ın yaklaşımının değişmediğini, ancak görüşmelerin devam ettiğini" söyleyen Güler, "Ankara'nın Britanya, İspanya ve Almanya'dan Eurofighter Typhoon jetleri alımı için istekli olduğunu, ancak bu konuda henüz somut gelişme kaydedilmediğini" belirtti.
SONUÇ: Ortadoğu'da barış ve huzuru sürdürebilir kılacak adımların acil bir şekilde atılması gerekiyor. Nitekim geçen geçtiğimiz günlerde MHP lideri Devlet Bahçeli, yaşanması muhtemel her türlü kaos karşısında tarihin akışını öngören tespit ve önerilerini sıralarken, "Türkiye, Suriye, Irak, Mısır başta olmak üzere bölge ülkelerinin girişimiyle bir "KUDÜS PAKTI" oluşturulmasından bahsetmişti.
Cumhurbaşkanımız Erdoğan'da bir taraftan , Gazze'ye yapılan gaddarca saldırıları durdurmak ve Siyonist Netanyahu'nun cezalandırılması için, diğer yandan, ORTADOĞU'NUN YENİ
JEOPOLİTİĞİNE yönelik arka kapı diplomasisini sürdürüyor. BAŞKAN ERDOĞAN-TÜRK
DEVLET AKLI, İSLAM
COĞRAFYASINA yönelik sinsi hesapların ardındaki gizli emelleri deşifre ediyor ve OYUN KURUYOR.