Unutmayacak. Demokrasi şehidi Adnan Menderes liderliğindeki Demokrat Parti (DP), 14 Mayıs 1950'de aziz milletin temsilcisi olarak iktidara geldi. CHP-İsmet Paşa'nın tek parti diktatörlüğü dönemini sona erdirdi. "Yeter söz milletin" sloganıyla halkın karşısına çıkan Demokrat Parti'nin ilk icraatlarından biri, Arapça ezanı serbest bırakmak oldu. CHP'nin çıkardığı "Türkçe ezan" skandalını kaldırıldı.
Siyaseten güçlü şekilde icraatlara başlayan DP hükümetini, CHP'nin lokomotifliğini yapan mahfiller içine sindiremediler. ABD-İngiltere-CIA-Nato'nun kurguladığı bir CUNTA tarafından, Aziz Milletin iktidarını utanmadan devirdiler.
Milli iradeye pranga takma rezilliğine katılan mahfilleri hatırlayalım.
Gizli Dünya Devleti'nin başı David Rockfeller, "27 Mayıs darbesini biz yaptırdık" ifşaatında bulundu.
CHP'nin bir darbeler bagajı var. Ağır mı ağır. Demokrasiye vurulan darbenin KAOS planlarında maalesef, anası İttihat- Terakki olan CHP başı çekmiştir.
İnönü'nün "Büyük Taarruz" adıyla başlattığı geziler, darbeye odun taşımıştır.
Rahmetli Adnan Menderes'in Kızılay'da yakasına sarılacak kadar kendini kaybetmiş piyonlar halkı tahrikte sınır tanımaz oldular. CHP'nin sufleleriyle organize olan eylemciler, 5 Mayıs 1960'da "555K'' yani "5'inci ayın 5'inde saat 5'te Kızılay'da" koduyla gösteri düzenlediler. O gün, Kızılay'dan geçen Demokrasi şehidi Adnan Menderes, öğrencilerin arasına girerek konuşmak isteyince, Menderes'in boğazını sıktılar. Menderes "Ne istiyorsun" diye sorduğu gençten "Hürriyet istiyorum" cevabını aldı. Menderes, tarihe geçen "Bir başbakanın boğazını sıkıyorsun bundan ala hürriyet mi var?" ifadelerini ise burada kullandı. İngiliz hayranı general Cemal Madanoğlu ve cuntası, 27 Mayıs 1960'ta sabaha karşı milli iradeye hançer vurdular. Demokrasinin ağır yara aldığı darbeyle, Türkiye'nin uluslararası itibarı da büyük zarar gördü.
Rezil darbeyle, Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, bakanlar, DP'li milletvekilleri (Dikkat ediniz. CHP'li milletvekillerine dokunmadılar) Genelkurmay Başkanı Org. Rüştü Erdelhun ile DİĞER asker ve kamu görevlileri Yassıada'da hapsedildi.
CUNTANIN MAHKEMESİ BAŞKANI SALİM BAŞOL, CUNTANIN SAVCISI ALTAY EGESEL; rezil, utanmaz, insan haklarını çiğneyerek duruşmalara başlarken Yassıada'da hapsedilen DEMOKRASİ ŞEHİDİ ADNAN MENDERES'e, haysiyetsiz ABD-İNGİLİZ ve İsmet Paşa CHP'sinin PEK SEVDİĞİ CUNTACILAR, terbiyesiz hareketlerle kötü muamele içinde oldular.
SONUÇ: Demokrasi şehidi rahmetli Menderes son mektubundaki, "dirimden korkmayacaktınız ama şimdi Milletle el ele vererek menderes'in ölüsünü ebediyete kadar sizi takip edecek ve bir gün sizi silip süpürecektir" cümleleri tarihe ışıktır. demokrasi şehitleri, kalbimizdeniz...