CHP’de Yassıada ruhu hortladı
CAN çıkar huy çıkmaz. CHP'de, 27 Mayıs ve Yassıada ruhunun hortlamaya hazır durumda olduğunu görüyoruz. Rahmetli Adnan Menderes'in asılmasına zemin hazırladılar, utanmadılar. Darbelerin arka planında silüetleri açıkça görünüyordu, hiç pişmanlık duymadılar. Bazen Yassıada ruhunu dolaylı yoldan satır aralarında gösteriyorlar, bazen de CHP Polit Bürosu'nun Derin adamı CHP sözcüsü Faik Öztrak gibi, ağızlarındaki baklayı çıkarmaktan zerre kadar utanç duymuyorlar. Ne diyor derin CHP'nin adamı Faik Öztrak: "Sandıktan kazanılan seçimi masada çalmak için düğmeye basılmış. Bu cinayete azmettiren de bu cinayeti işleyenler de sonunda soluğu Yüce Divan'da alabilir." Sen kimsin Faik Bey? Katil Yassıada mahkemeleri mi kuracaksınız?
Sen kimsin Engin Altay? "İstanbul seçimlerinin yenilenmesi durumunda, Kızılay'da sizi yürütmezler, sizin yüzünüze tükürürler" diye tehditler savuruyorsun. 31 Mart seçimlerine giderken, Yassıada ruhunu gizleyen Kemal Klıçdaroğlu başkanlığındaki CHP polit bürosu gerçek duygularını saklıyorlardı. "Yumuşak ve mutedil gözükelim, sonra siyasi gücü ele geçirince Erdoğan'ın da defterini zaman içinde düreriz. Şimdilik özgürlükçü ve demokrat gözükelim" diye planlıyorlardı.
İşte görüldü. 31 Mart sonrası, CHP polit bürosu dişlerini sıkmaya, tehditlerle demokratları-milliyetçileri-bağımsız Türkiyeciler'i korkutacaklarını sanıyorlar.
İstanbul seçimlerinde bir şaibe ve yolsuzluk tartışılıyor. Bu yolsuzluğun ortadan kaldırılması için YSK çalışıyor.
Aslında zihniyet olarak İsmet Paşa'dan Kemal Kılıçdaroğlu'na aralarında fark yok. CHP yönetiminin, dün olduğu gibi bugün de halkımızın seçtiği Tayyip Erdoğan'a karşı düşmanlık, hazımsızlık duyguları değişmiyor. CHP'nin 27 Mayıs darbesindeki duruşu çok tartışıldı. Bugün de horlayan Yassıada ruhunu gösteren CHP yönetimini tartışmaktan geri duramayız. O yılları yaşayan siyasiler ve sonrasında gelişen olaylar, ortaya çıkan belgeler, CHP'nin 27 Mayıs darbesi zemininin oluşmasında, arka planında yer aldığını apaçık ortaya çıkmıştır. DARBE MEKANİZMASININ İÇİNDE DEĞİŞİK BOYUTLARDA BULUNMAYA YAZILMIŞLARDIR.
Sadece, rahmetli Adnan Menderes'in asılmasında değil 9 Mart, 12 Mart, 28 Şubat ve 27 Nisan darbe ve muhtıralarında CHP'nin dolaylı ya da dolaysız desteği vardır. Neden?
Batı'nın gözünün içine baktıkları için. Yakın yıllara kadar, CHP ARTI ORDU EŞİTTİR DARBE formülü zihinlerimizdeki yerini korumaktadır.
Hatırlayalım. 27 Mayıs'ta darbenin İstanbul ayağını yöneten, doğrudan katılan General Orhan Erkanlı daha sonra CHP'den İstanbul milletvekili oldu. Rahmetli İsmet İnönü'nün 27 Mayıs'a giden günlerde sarf ettiği sözler referans alan Orhan Erkanlı, "Şartlar tamam olursa ihtilal meşru olur demişti. İnönü bizim için çok önemli bir isimdi... Bu konuşması bize verilen en büyük destekti" diyebilmiştir.
Aynı ruh, Faik Öztrak'ta hortladı. Ne diyor? "İSTANBUL SEÇİMLERİNİ YENİLENLEMESİNE azmettiren de bu cinayeti işleyenler de sonunda soluğu Yüce Divan'da alabilir." 9 Mart darbe teşebbüsünün hava kuvvetleri komutanı, 12 Mart sonrasında, CHP'den senatör olmuştur. Cumhurbaşkanı adayı olmak için askerlere güvenerek aday olabilmiştir. 28 Şubat'ta yer almış, Muhtıra ve Anayasa Mahkemesinin verdiği 367 kararından sonra Sav'ın söyledikleri her şeyi açıkça ortaya koymuştur. O günlerdeki CHP Genel sekreteri Önder Sav, "Gözümüz aydın;
Türkiye'nin gözü aydın, yolu açıktır artık" deme cüretini göstermiştir. 15 Temmuz NATO-CIA-FETÖ darbesine Kemal Kılıçdaroğlu, "Tiyatro" derken aslında Yassıada ruhuyla konuşuyordu.
SONUÇ: Yassıada Ruhu CHP'de yeniden dirilmiştir. Derin ABD, NATO gladyolarınn sufleleriyle yola çıkanlara, TARİHTEN DERS ALMAYANLARA
GEREKENİ AZİZ MİLLETİMİZ YAPMAYA MUKTEDİRDİR.