MALAZGİRT - Çanakkale İSTİKLAL SAVAŞI RUHU en büyük gücümüzdür. Tarihin eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından biri olan Çanakkale Zaferi, Kurtuluş Savaşı'nın ve Türkiye Cumhuriyeti'ne giden yolda çok önemli bir kilometre taşıdır. Çanakkale Zaferi, tarihten silinmek istenen bir milletin bütün yokluk ve imkânsızlıklarına rağmen vatanını yüksek bir ruh ve şuurla canı pahasına nasıl savunduğunu gösteren bir mücadele destanıdır.
Çanakkale ruhu göstermiştir ki, dünyada bu milletin varoluş iradesini kıracak hiçbir güç yoktur.
Çanakkale'de ortaya konulan bu sarsılmaz vatan sevgisi, bu millet olma bilinci en büyük zenginliğimiz, en büyük gücümüzdür. Çanakkale Zaferi, sadece geçmişimizin bir aziz hatırası olarak değil, geleceğe yürüyüşümüzün en güçlü ilham kaynaklarından biri olarak da milletimizin hissiyatında son derece önemli bir yere sahiptir. İşte bu Çanakkale Ruhu, 2025 yılı Türk- Kürt Kardeşliğini perçinleyen temaslarla canlandı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin başlattığı TERÖRSÜZ TÜRKİYE PARADİGMASI eşiğinde, TÜRK-KÜRT KARDEŞLİĞİNİ perçinleyen temaslar, ziyaretler, geleceğe yönelik ortak kararlar birbirini takip ediyor. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin çağrısının ardından DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan, İmralı Adası'na gidip görüşme yapmış ve Öcalan'ın mesajını kamuoyuyla paylaşmıştı.
2 Ocak 2024 günü Dem temsilcileri Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'u ziyaret sonrası, 22 Ekim'de Türk Kürt kardeşliğini tahkim edecek tarihi bir çıkış yaparak ezberleri bozan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüler. Tarihe not düşecek açıklamalar yapacağı belirtiliyor. Bahçeli ile DEM heyeti görüşmesinin olumlu geçtiği belirtildi.
DEM, gelecek haftaya AK Parti ve CHP ile görüşmeler sonrası geniş açıklama yapacak.
Sürecin işaretini Erdoğan, (30 Ekim 2024) AK Parti TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmasının "Kürt kardeşim" hitabıyla başladığı bölümünde "Gel milletin verdiği yetkiyi terör baronlarına peşkeş çekenlere, o yetkinin asıl sahibinin kim olduğunu gösterelim" sözleriyle vermişti. Erdoğan, hak ve özgürlükleri genişletme konusunda en büyük, en cesur ve tarihî adımları da kendilerinin attığını vurgulayarak, şöyle konuşmuştu:
"Terör belası başta olmak üzere kronik sorunlarımızı çözmek, kardeşliği pekiştirmek, Türkiye'yi kardeşlik ekseninde büyütmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkân çıkmıştır.
Buradan, Cumhur İttifakı'ndaki yol arkadaşımız Bahçeli'ye, tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımızı tekrar ifade ediyorum.
Devlet Bey, tavır, konuşma, söylem ve siyasetiyle, feraset ve tecrübesiyle, cesur çıkışlarıyla, akıl dolu cümleleriyle daima tarihe not düşen, tarihe istikamet çizen bir liderdir. Bahçeli'nin son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar, önümüze açılan tarihî fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.
SONUÇ: Alparslan'ın ordusunda Türk de vardır, Kürt de vardır, Arap da vardır. Malazgirt Zaferi, Türk'ün de Kürt'ün de ortak zaferidir. Bu zafer sadece Türkler'e, sadece Kürtler'e değil, Türk-Kürt kardeşliğine de Anadolu'da bir yurt inşa etmiştir.
Malazgirt'ten Çanakkale'ye, Çanakkale'den İstiklal Savaşı'na Türk ve Kürtler vatan toprağını hep birlikte savunmuşlardır.