Libya Hafter’e mezar olacak
BAŞKAN Tayyip Erdoğan-Türk Devlet Aklı'nın müthiş stratejisi, Kahraman Türk Özel kuvvetleri ve Türk SİHA (Silahlı İnsansız Hava Araçları) Libya'da tarih yazıyor.
Başkan Erdoğan Emperyalist Batı (Derin ABD-Avrupa-İsrail) derin projelerini havaya uçurdu.
1) IRAK-SURİYE-AKDENİZ HATTINA KURGULANAN ABD-İSRAİL TERÖR KORİDORUNU PARÇALADIK
2) Libya'da bütün hesapları bozduk.
Libya'ya paralel, Doğu Akdeniz'de, Ege'de, ABD-İsrail'in petrol-doğalgaz projelerini havaya uçurduk.
Değişmez kural. ZOR OYUNU BOZAR.
Evet. Türkiye'nin artık savunması, Birinci Dünya Savaşı-Sykes-Picot'larla İngiliz Başbakanı Churchill'ın çizdirdiği sınırlarda değil. Yakın coğrafyanın, GÖNÜL COĞRAFYASI'nın tamamındadır. Dünyanın en tecrübeli DEVLET BAŞKANI TAYYİP ERDOĞAN'DIR. Türk Milleti İSTİKRARI KORUYARAK, BİRLİK VE BERABERLİĞİNİ KUŞATARAK TÜRKİYE'Yİ BUGÜNKÜ GÜCÜNE ERİŞTİRMİŞTİR.
HALTER'İN MEZARI KAZILIYOR
Libya'da ulusal hükümet ordusu stratejik Vatiyye Üssü'nü Hafter güçlerinden geri aldı. Libya'da Ulusal Mutabakat Hükümeti'ne (UMH) bağlı ordu, stratejik Vatiyye Askeri Üssü'nü ülkede kontrolü ele geçirmek için savaşan Halife Hafter'e bağlı güçlerden geri aldığını duyurdu. Birleşmiş Milletler (BM) tarafından tanınan UHM'ye Türkiye de destek veriyor.
Bu üssün ele geçirilmesi UMH'nin Libya Milli Ordusu'na yönelik Libya'nın batısındaki operasyonlar açısından elini güçlendirecek bir hamle olarak görülüyor. Ayrıca, UMH'nin özellikle son aylardır Hafter güçleri karşısında elde ettiği ilerleme ve kritik noktaları ele geçirmesi, Türkiye'nin askeri desteğini giderek artırmasının sahadaki en önemli yansıması olarak gösteriliyor.
OSMANLI VE TÜRKİYE NEDEN LİBYA'DA?
Ahmed Cevdet Paşa "Tarih bilmeyen siyasetçi pusula bilmeyen gemi kaptanı gibidir" diyerek devlet adamlarının karşılaştıkları sorunlara tarihi perspektiften bakarak isabetli çözümler bulacaklarını kuvvetli bir şekilde ifade etmişti. Türkiye'nin Libya ile gündemde olan ilişkilerinin temelinde 500 yıl öncesine dayanan bir arka planı vardır. Libya, Bingazi ve Çad yolu ile Akdeniz'den Sahra altına ve oradan bir ucu Sudan'a, diğer ucu Senegal ve Fas'a uzanan ve "Bilâdü's- Sudan ticareti" adıyla bilinen ticaret yolu üzerindedir. Osmanlı Türkiye'sinin bu bölgede olması ekonomik, siyasi ve sosyal hayatında etkiliydi. Nitekim Fransız ve İtalyan emperyalist yayılmasına karşı da bir set oluşturma imkanı doğuyordu. Türkiye'nin Libya ile var olan tarihi ve kültürel bağları yanında, coğrafi açıdan komşuluk ilişkileri de kayda değer önemdedir.
Türkiye'nin Libya ve Doğu Akdeniz'de olup bitene kayıtsız kalması, Ankara'nın jeopolitik ve jeostratejik konumunu doğrudan olumsuz etkileyecektir. Bugün Türkiye'nin Libya'da bulunması, "İskenderun Körfezi'ne sıkıştırılma projesinin" akamete uğratılması anlamını taşıyor.
Öyle ki Türkiye Akdeniz'de varlığını sürdüremezse, Doğu Akdeniz'de Türk gemi ve uçaklarının izinsiz seyirleri bile tehlikeye girecekti.
Başkan Erdoğan'ın, 2023-2053-2072 stratejisine bir daha dikkatle bakınız.
Türkiye'nin sesi ve nefes daha da yaygınlaşacak. Ayak seslerimiz dünya da daha da duyulacak.
NOT: BUNDAN SONRAKİ YAZI. KATİL ESED YOLCU. ESED'İN YERİNE KİM GELECEK?