PKK toprağa gömülüyor

BÜLENT ERANDAÇ

BÜLENT ERANDAÇ

Eklenme Tarihi 1 Mart 2025

HABERİ
SESLİ DİNLE

00:00 00:00
Tüm Sesli Haberler

MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin ezber bozan İmralı çağrısı doğrultusunda atılan DEVLET adımları sonuç verdi. 27 ŞUBAT 2025, tarihe bir dönüm noktası olarak geçti. Terör örgütü PKK elebaşı Öcalan'ın ''Örgüt ömrünü tamamlamıştır. PKK kendini feshetmelidir. Ayrı ulusdevlet, federasyon, özerklik çözüm olamamakta" sözlerini içeren çağrısı, İstanbul'da kamuoyuna bildirildi. Terörist başı yazılı açıklamasında şunları söyledi: Sayın Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrı, Sayın Cumhurbaşkanının ortaya koyduğu iradeyle diğer siyasi partilerin malum çağrıya dönük olumlu yaklaşımlarıyla oluşan bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyor ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum. Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan; ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır...

TARİH:16 ŞUBAT 1999
16 Şubat 1999 sabahı Başbakanlıkta idim.
Merhum Başbakan Bülent Ecevit TÖRERİSTBAŞI ÖCALAN'IN Kenya'da yakalandığını ve MİT tarafından Türkiye'ye getirildiğini açıkladı. O gün tarihi bir gündü. Aradan 25 yıl geçti. Töreristbaşı İmralı'dan PKK'ya "Kendinizi feshedin" çağrısını bildirdi.
27 Şubat 2025 tarihini asla unutmayalım. BÜYÜK TÜRKİYE yolunda büyük bir engel aşılmıştır. Emperyalist ülkelerin aparatları tarafından Türkiye'ye takmaya çalıştıkları pranga kırılmıştır. PKK'yı mayın eşeği gibi kullanan ABD ve Avrupa'nın istihbarat servislerinin ellerinden oyuncakları alınmıştır.

Devlet Bahçeli'nin çağrısı ve Başkan Erdoğan'ın desteği/oluruyla başlayan, PKK'nın silah bırakmasını esas alan yeni bir sürecin içindeyiz. Ülkemizin geleceği ve yakın coğrafyamız açısından oldukça önemli olan bu sürecin, hedeflenen sonuca ulaşması için yapıcı katkılar çok kıymetli.
Bundan sonra yapılması gereken, silah bırakılması durumunda ortaya çıkacak olası sonuçlara odaklanmaktır.

Ülkemizin enerjisini tükettiği ve iç barışı zedeleyen emperyalistlerin aparatı PKK'ya silahı bıraktırılması demokratikleşmeyi zehirleyen sarmalın ortadan kaldırılması için önemli bir fırsattır. PKK'nın peşine takılan DEM'in pozisyonu itibariyle oluşan terörgüvenlik denkleminin sivil siyasetin alanını daralttığı bir gerçektir. PKK'nın yok edilmesiyle Kürt kardeşlerimiz üzerindeki baskısının sona erdirilmesi, hem siyasetin elini güçlendirecek hem de demokratik işleyişin egemen olmasının zeminini sağlamlaştıracaktır.

İnsan hayatının ve can güvenliğinin söz konusu olduğu yerde, paradan bahsetmek doğru değil.
Lakin, terörle mücadelede yıllık 40 milyar doları aşan bir rakamdan bahsediliyor.
Bu kaynağın bir kısmının bile ülkemizin kalkınması için kullanıldığında ortaya çıkacak tablonun tüm kesimleri olumlu yönde etkileyeceği açıktır. Bu süreç sonunda kaynakların doğru kullanılması ve ekonomik kalkınmanın hızlanması gibi olumlu sonuçlar ortaya çıkaracaktır. Ayrıca kayıt dışı ekonomik pozisyonların ortadan kalkmasına da olanak tanıyacaktır. Bölge ülkeleri ile olan ilişkilerin PKK'nın gölgesinden kurtulması, bölgesel anlaşma ve işbirliğinin önünü tam anlamıyla açacaktır. Bu da bölge ülkeleri ile birlikte Türkiye'nin de her alanda elinin güçlenmesini sağlayacaktır.

İSTANBUL'DAN İKİNCİ MESAJ
Dünyanın gözü, önceki gün yine İstanbul'daydı. Başkan Erdoğan, Ukrayna'da ateşkes bağlamında, Türkiye'nin görüşmelere ev sahipliği yapmak da dahil, barış çabalarına her türlü desteği vermeye hazır olduğunu açıklamasından hemen sonra, İstanbul'da ABD ve Rusya buluşması gerçekleşti.
Moskova ve Washington arasındaki sistematik sorunların düzeltilmesi ve normalleştirilmesi kapsamında, iki ülkenin diplomatları ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu'nda görüştü.

ABD heyetine Dışişleri Bakan Yardımcısı vekili Sonata Coulter, Rus heyetine ise Dışişleri Bakanlığı Kuzey Amerika Departmanı Müdürü Aleksandr Darçiyev (Darçiyev, dün Rusya Büyükelçisi olarak Washington'a atandı) başkanlık etti. İki ülke diplomatlarının şu konuları ele aldıkları öğrenildi: "İki taraf, karşılıklı Büyükelçiler atayacak. Ekonomi, enerji, uzay ve diğer alanlarda işbirliğinin yeniden başlatılması için diyaloğun devamını sağlanacak". Ayrıca Ukrayna'daki durum hakkında da görüş alışverişinde bulunuldu. Sorunun temel nedenlerinin çözülmesi, sağlam uzun vadeli barışın sağlanması için gerekli koşulların oluşturulması, ateşkes için Trump ve Putin'e son raporun verilmesi de karara bağlandı.

KÜRESEL SATRANÇ
Küresel sistemin dönüşmekte olduğu bir süreçte büyük güç rekabeti, bugün kaos ve karmaşıklıkla harmanlanmış risklerle dolu bir dünyayı da içeriyor. Başkan Erdoğan, yaşanan bu değişimi çok iyi okuyarak stratejik hamleleri ile yeni dünya düzeninin şekillenmesinde BARIŞ- ARABULUCULUKTA aktif rol alıyor. Erdoğan liderliğinde Türkiye, Ukrayna savaşı ve ABD'nin tetikçisi olarak Siyonist Netenyahu'nun Gazze saldırısı ve Ortadoğu'da da yarattığı kaos- kargaşanın ortasında bir istikrar adası olarak takdir topluyor.
Bölgenin kilit ülkesi kimliğiyle öne çıkıyor. Dengeli, itidalli ve hakkaniyetli politikalarla bütün bu muhataralı süreçleri başarıyla yönetiyor.
Yönetmeye de devam ediyor.

SONUÇ: Erdoğan- Türkiye'nin stratejik hamlelerinin somut sonuçlarından ikisi aynı gün de (27 Şubat 2025) gerçekleşti. Birisi, Erdoğan liderliğinde Türkiye, terör örgütünün feshine giden yolu açtı, emperyalist ülkelerin elinden kullanışlı aparatını aldı. Diğeri, Ukrayna savaşını bitirecek iklimi yarattı. Bu vesile ile İSTANBUL'DA ABD ile Rusya'yı buluşturdu.
Trump ile Putin'in de İstanbul'da buluşması için mekik diplomasisine başlandı.
İstanbul, YENİ DÜNYANIN DİPLOMASİ MERKEZİ
OLACAK...